Biden'ın seçim şansı azaldı mı?

ABD geceleri her zaman sürprizlerle doludur

Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Joe Biden, bu yılın ikinci çeyreğinde günde 1 milyon dolar bağış toplayıp Demokrat aday Barack Obama'nın 2008 seçimlerinde elde ettiği yüksek ve hızlı bağış toplama oranlarını aşarak yaklaşık 72 milyon dolar seviyesine ulaştı.

Buna rağmen ufukta Biden'ın ikinci bir dönem seçilme şansının azaldığına dair işaretler var.

Biden'ın bağış toplama süreci gerçekten heyecan verici ve bizi Amerikan zihniyetindeki mevcut ve yaklaşmakta olan temel çelişkiler döngüsüne geri götürüyor.

Özellikle, yarışa yüzde 40'ın altında bir memnuniyet performansı ve akıl sağlığıyla ilgili derin endişelerle girdiği için başkanlığı hakkında ortaya çıkan ve çıkmaya devam eden birçok şüphe çerçevesinde yine de bağış rakamları, bağışçıların başka bir düşünceye sahip olduğunu gösteriyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Biden, son zamanlarda Demokrat soldan sanki amaç onu seçim yarışından çıkarmakmış gibi sert bir şekilde eleştiren medya kampanyasına maruz kalmış görünüyor.

Söz konusu kampanya, Biden'ın ABD başkanlığını kamuoyu yoklamalarında en yüksek yüzdeye sahip potansiyel Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a ve bir diğer aday Florida Valisi Ron de Santis'e büyük bir farkla kaptırması çerçevesinde ilerliyor.

Son dönemde Federal Mahkeme Yargıcı Terry Doughty'nin Başkan Biden'ı, kendisini eleştirenleri susturmak için yasa dışı bir şekilde sansür uygulamaya çalışmakla ve ABD Anayasası'nı ihlal etmekle suçlamasına pek kimse kulak asmadı.

Yargıç Doughty, 4 Temmuz ABD Bağımsızlık Günü'nde, Biden ve Beyaz Saray yardımcılarından birkaçının yanı sıra 11 federal kurumun çalışanlarına, Biden'ın çok çeşitli konulardaki (aşılar, iklim değişikliği, enflasyon vs.) politikalarına meydan okuyan sosyal medya paylaşımlarını halkın görmesini engellemek için uygulanan hükümetin sansür operasyonunun iptaline ilişkin dava açılmasına yönelik talimat verdi.

ABD Anayasası bu tür bir sansürü yasakladığı için Biden yönetimi, bu sitelerin yöneticilerine baskı yaparak anayasayı ihlal ediyor ve kendi politikalarını uygulamaya çalışıyordu.

Bu nedenle yargıç, Biden ve yardımcılarının herhangi bir gözetim gerekçesi ile yöneticilerle iletişim kurmasını engelledi.

Karar yürürlüğe girerse bundan olumsuz ve büyük ölçüde etkilenecek ilk şey başkanın seçim kampanyası olacak.

Peki, Biden'ı korkutan ve ABD kamuoyunun gözünden saklamaya çalışan nedir?

The New York Times'ın sol eğilimli köşe yazarı Maureen Dowd, Biden'a saldırarak onun 'ulusun birliği, dürüstlüğe bağlılık ve ailenin kutsallığı' vaatlerini yerine getirmedeki başarısızlıklarını ortaya çıkarıyor.

Maureen Dowd'a göre eskiden ABD'lileri seven ve onların birliğini arzulayan Biden, şimdi o vaatleri Beyaz Saray'ın penceresinden fırlatan, ülkeyi bölmek ve Cumhuriyetçilere yönelik şiddetli saldırılar başlatmak için çalışan kişi.

Hatta, siyasi muhaliflerini ve dindar Katolikleri ezmek için Adalet Bakanlığı'nın 'köpekleri' dediklerini serbest bırakarak daha da ileri gitti.

Biden'ın da onlardan biri olduğu varsayılan milyonlarca Katolik ABD'li ile birlikte şu sorunun cevabını merak ediyoruz: Dindar Katolikler, 2020 seçim kampanyasında Papa'dan daha Katolik görünen, açıkça ve gururla 'tespihin cebinden çıkmadığını' söyleyen adama yeniden oy verebilirler mi?

Bilmeyenler için ABD'deki Katolik piskoposlar, Biden'ı kürtaj haklarına verdiği destek nedeniyle, Kutsal Evharistiya olarak bilinen ayinden menetmek için hazırlanan taslağa destek vermiş ve piskoposlar Vatikan'ın itirazlarına rağmen geri adım atmamıştı.

Partilerde, adayların seçildiği ön seçimlerin tarihi her geçen gün yaklaştıkça, Hunter Biden'ın sorunları, babasının yeni bir dönem kazanma şansına engel olabilir.  

Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'ın bu hikâyeyi kamuoyunu başkanın ailesinin aleyhine çevirmek ve seçmenleri kazanmak için kullanması durumunda.

Haziran ayı sonlarında ABD anket şirketi Rasmussen Reports tarafından ABD'lilerin Başkan Biden'ın oğlu Hunter skandallarına karışmasının boyutuna ve anlaşmalarının yolsuzluğuna ilişkin algısına yönelik bir kamuoyu yoklaması yayımlandı.

Sonuçlar sadece Biden için değil, aynı zamanda önümüzdeki dört yıl boyunca görevlerini sürdürmek için fırsatlar arayan Demokrat Parti'nin sorumluları için de korkutucu idi.

Ankete katılanların yüzde 58'i, Biden'ın oğlu Hunter'in yurtdışında, özellikle Ukraynalılarla olan iş anlaşmalarına karıştığını belirtti.

Ankete katılan Bin 54 ABD vatandaşının yüzde 44'ü, söz konusu sürece Joe Biden'ın katılımının muhtemel olduğunu söylerken, yüzde 10'luk kesim ise kesin olarak bir şey söylemenin zor olduğu düşüncesindeydi.
 


Biden'ın yaşadığı krizler, özellikle Beyaz Saray'ın ABD Kongresi tarafından ele geçirilen ve Biden'ın oğlunun anlaşmalarına katılmış olabileceğini belirten e-postaları ve iş ortaklarını etkilemesine yardım etme olasılığını içeren belgeler hakkında yorum yapmayı kategorik olarak reddetmesi sonrasında daha da artıyor.

Acaba Demokrat Parti'nin yöneticileri ve üst düzey üyeleri, Biden'ın seçimi kazanma şansındaki düşüş konusunda net bir endişe duymaya mı başlıyor?

Ve bu nedenle, sahne arkasından onun yerini almak için heyecan verici bir senaryoya mı hazırlanıyorlar?

CNN'e göre onlar artık zamanın tükendiğini ve akın akın gelen bağışlara rağmen, Biden kampanyasının güçsüz olduğunu düşünüyorlar.

Bu bağlamda, Biden yerine potansiyel aday olarak görülen üst düzey Demokrat yetkililer ve bağışçılar arasında temasların gerçekleştiği bildiriliyor.

İletişimde yankılanan cümle şu: Hazır ol! Yani, özellikle Biden'ın sağlığı sadece bozulmakla kalmayıp kötüleştiği için başkanlık yarışına katılmaya hazır olun.

Kennedy ailesinin, Robert F. Kennedy Jr aracılığıyla tekrar Beyaz Saray'a dönme şansı mı yoksa yakında ortaya çıkacak gizli bir demokrat yüz mü var?

ABD geceleri her zaman sürprizlerle doludur.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Muhammed Furkan Yeşil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU