Suriyeli mültecilerin Lübnan’da tutulmasına yönelik çoğunluğun desteklediği Avrupa Parlamentosu (AP) kararı, Lübnanlıların geniş çaplı kınamasına ve Suriyelilerin entegrasyonuna veya yeniden yerleştirilmesine yönelik her türlü yaklaşıma karşı çıkılmasına neden oldu.
Bu karara rağmen Lübnan, mültecilerin geri dönüşü için çalışmak üzere Suriyeli yetkililerle koordinasyon ve iletişim anlamında başladığı yola, bilinen tavrını sürdürerek devam edecek. Bilgi sahibi hükümet çevrelerinin Şarku’l Avsat’a aktardığına göre son olarak Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib de geçen hafta Brüksel Konferansı’nda bu durumu dile getirdi. Buhabib, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Karar, bunu veren makamın önemine rağmen şaşırtıcı değil. Avrupalı yetkililerden ve uluslararası toplumdan her zaman duyduğumuz ve duymaya devam ettiğimiz tavırla aynı. Ancak hiçbir Lübnanlının bu konudaki kararı değişmeyecek. Mültecilerin geri dönüşü konusunu görüşmek üzere özel olarak kurulan Bakanlar Komitesi, başladığı plan uyarınca çalışmaya devam edecek. Çünkü başka seçeneğimiz yok. Bakanlık heyetinin Şam ziyaretinin yakın zamanda gerçekleşmesi bekleniyor.”
Karar hakkında yorum yapan Sosyal İşler Bakanı Hektor Haccar, AP’nin yerinden edilmiş Suriyelilerin Lübnan’da tutulmasını destekleyen bir karara ilişkin ezici oyunun şaşırtıcı olmadığını dile getirdi. Haccar, “Bu, Josep Borrell’in (Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları yetkilisi) Brüksel konferansındaki açık tavrının somutlaşmış halinden başka bir şey değildir” dedi. Haccar, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Lübnanlı resmi makamların sessizliğini eleştirerek, “Bu sessizlik boyun eğmenin, suç ortaklığının veya çıkarları korumanın sonucu mu?!” diye sordu.
Yerinden Edilmiş Kişiler Bakanı Issam Şerafeddin de kararın ‘keyfi ve kabul edilemez’ olduğunu söyledi. Şerafeddin ayrıca, “Lübnan’a, yerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesi için bir protokol geliştirmeye ve bir mekanizma uygulamaya başlamak amacıyla resmi bir bakanlık heyetiyle Suriye’ye gitmemesi için baskı yapmayı amaçlıyor” dedi.
Issam Şerafeddin, kararın Lübnan’ın iç ulusal işlerine açık bir müdahale olduğunu belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Ekonomik, sosyal, güvenlik ve çevresel açıdan yoğun bir acı çeken Lübnan’a yönelik bu haksız kararı kınamak için geçici hükümet acil bir toplantı düzenlemelidir. Bu meselenin bir sonucu olarak demografik bir gelecekle karşılaşılabilir. Durumun değişmesi, koşulların daha iyiye doğru gitmesi ve olumlu sebeplerin ortadan kalkmasıyla onurlu ve güvenli bir dönüş zorunlu bir konu haline geldi.”
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri başkanlığındaki Kalkınma ve Kurtuluş Bloku’ndan doğan Dış İşleri ve Gurbetçiler Komitesi Başkanı Fadi Alame, Avrupa’nın kararına şaşırdığını ifade ederek, “Anayasa, Lübnan ve uluslararası yasalara ve yerinden edilenlerin anavatanlarına dönme haklarına aykırıdır” dedi.
Alame, “AP, kampları desteklemekten bahsetmek yerine, yerinden edilenlerin anavatanlarına yerleşebilmeleri için yardım ve desteğin Suriye’deki geri dönüş bölgelerine aktarılmasını talep etse daha iyi olurdu” şeklinde konuştu.
Diğer yandan İlerici Sosyalist Parti Milletvekili Bilal Abdullah şu değerlendirmeyi yaptı:
“AP’nin Suriyelilerin Lübnan’daki varlığına ilişkin kararını ve benzeri görülmemiş bir ekonomik çöküş yaşayan bir ülkede neden olduğu yansımaların boyutunu umursamaması konusunda Lübnanlılar arasında bir görüş birliği var.”
Özgür Yurtsever Hareketi üyesi Simon Ebi Ramia da AP’nin kararını, yerinden edilmiş Suriyelilerin Lübnan’da kalması için üstü kapalı bir çağrı olarak nitelendirdi. Ayrıca yerinden edilenlerin Lübnan toplumuna entegrasyonunun önünü açabilecek kararın ciddiyetine dikkat çekti.
Ketaib Partisi’nde Dış İlişkiler Departmanı da bir bildiri yayınlayarak şunları söyledi:
“AP, Lübnan’da cumhurbaşkanlığı boşluğu, iktidardaki partilerin yolsuz figürlerine karşı yaptırımlar, Beyrut limanındaki patlamayla ilgili soruşturmaya destek ve Suriyeli mültecilerin Lübnan’daki durumu da dahil olmak üzere ülkedeki krizin bir dizi yönünü ele alan bir kararı oyladı. Ketaib Partisi, kararda yer alan ve Lübnan’daki durumun kötüleşmesine katkıda bulunanları kınayan maddeleri güçlü bir şekilde desteklerken, ‘ülkelerine dönüşleri için gerekli ve Lübnan’ın istikrarı ve varlığı için son derece önemli olan’ yol haritasını çıkarmakta başarısızlıkla karşılaşmış, Suriyeli mültecilerle ilgili maddeyi şiddetle kınıyor.”
Aynı şekilde Lübnan Kuvvetleri Partisi’nde dış ilişkiler birimi de “Lübnan, tanık olduğu siyasi, ekonomik, sosyal ve demografik koşullar nedeniyle artık Suriyeli mültecilerin yükünü taşıyamaz hale geldi” diyerek, uluslararası topluma da ‘mültecilerin ülkelerine dönüşü konusunda Lübnan’la birlikte çalışmak ve bunu kolaylaştırmak veya mültecilerin üçüncü bir ülkeye yerleştirilmesi amacıyla Suriye rejimine baskı yapmak için insan haklarına önem verme’ çağrısında bulundu.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat