Çin'e resmi ziyarette bulunan ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Pekin'deki görüşmelerinde Çin'in sanayideki kapasite fazlası üretiminin ve Çinli şirketlerin Rusya'nın savunma sanayisine dolaylı desteğinin sakıncalarını gündeme getirdiğini bildirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Çin’de üç gün süren temaslarında Devlet Başkanı Şi Cinping, Dışişleri Bakanı Vang Yi, Kamu Güvenliği Bakanı Vang Şiaohong ve Şangay Parti Sekreteri Çın Cining ile görüşen Blinken, sanayi üretimindeki kapasite fazlasının Çin ile ekonomik ve ticari sorunların temeli haline geldiğini vurguladığını belirtti.
ABD'nin Çin’i çevreleme, ekonomik ve ticari bağları koparma arayışında olmadığını ifade eden Blinken, "Biz Çin ekonomisini büyümesini arzu ediyoruz. Buradaki Amerikalı yatırımcılar ve faaliyet gösteren şirketler de öyle. Ancak Çin’in nasıl büyüyeceği önemli. Amerikan işçileri ve işletmeleri için adil bir rekabet ortamının sağlanması bizim açımızdan önem taşıyor." dedi.
Blinken, Çin'in sanayi üretimindeki kapasite fazlasının yalnızca ABD için değil tüm dünya için önemli bir sorun yarattığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
Çin, toplam küresel üretimin 3'te 1'ini sağlıyor, buna karşılık küresel talebin 10’da birini oluşturuyor. Burada açık bir uyuşmazlık var. Büyük ölçüde devlet sübvansiyonları ve türlü diğer desteklerle üretim yapıyorsunuz. Sonra bu ürünler ucuz ve çoğu zaman piyasanın altında fiyatlarla diğer ülkelere satılıyor ve o ülkelerin işletmelerinin saf dışı kalması, çalışanların işlerini kaybetmesiyle ve insan topluluklarının yaşamının sarsılmasıyla sonuçlanıyor.
Çin'in, güneş panelleri, elektrikli araçlar ve bataryalar gibi yükselen endüstrilerde küresel arzın büyük bölümünü karşıladığını, piyasayı ucuz fiyatlı ürünlerle istila ederek dünyanın diğer ülkelerinde iş ve geçim olanaklarını tehlikeye attığını vurgulayan Blinken, “Biz bu filmi daha önce görmüştük ve sonunu da biliyoruz. Amerikan işletmelerinin iflası ve Amerikaların işlerini kaybetmesi. Başkan Biden kendi gözetiminde bunun bir daha yaşanmasına izin vermeyecek.” şeklinde konuştu.
Rusya'nın savunma sanayine destek vermeme uyarısı
Blinken, görüşmelerinde Çinli şirketlerin Rusya’yı Ukrayna ile savaşında doğrudan veya dolaylı destek sağlamaması gerektiğini bir kez daha vurguladığını aktarırken şunları kaydetti:
Çin, Rusya’ya makine gerekçeleri, mikro-elektronik ürünler, mühimmat yapımı için kritik nitroselüloz maddesi ve roket yakıtı gibi hem askeri hem sivil, çifte kullanıma sahip ürünlerin önde gelen tedarikçisi konumunda. Bu ürünler, Moskova’nın savunma sanayi temelini güçlendirmesine katkı sağlıyor. Rusya, Çin’in desteği olmasa Ukrayna’ya saldırılarını sürdürmekte zorlanacaktır.
Bilinken, görüşmelerinde Rusya’nın savunma sanayisine dolaylı desteğini örnekler vererek anlattığını, Moskova'ya verilen desteğin yalnızca Ukrayna'nın değil tüm Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye attığını vurguladığını kaydetti.
Güney Çin Denizi
Blinken, görüşmelerinde Çin ile kıyıdaş ülkeler arasında egemenlik ihtilaflarına konu olan Güney Çin Denizi’ndeki gerilimleri, özellikle son dönemde Filipinler ile Spartly Adaları’nın parçası olan İkinci Thomas Sığı’ndaki sürtüşmelerin de gündeme geldiğini bildirdi.
Güney Çin Denizi’nde seyrüfer ve ticari faaliyet serbestisinin yalnızca Filipinler için değil ABD dahil Hint-Pasifik bölgesindeki tüm ülkeler açısından önemli olduğunun altını çizen Blinken, bu yüzden çok sayıda ülkenin Çin'in bölgedeki askeri manevralarından rahatsız olduğunu dile getirdi.
Blinken, “Her ne kadar ABD bölgede gerilimi düşürmeye yönelik bir tavrı benimsese de Filipinler’in savunmasına destek taahhüdümüz sarsılmaz şekilde devam ediyor.” dedi.
ABD'nin “tek Çin” ilkesine bağlılığını yinelediği ve Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın öneminin altını çizdiğini dile getiren Blinken, ayrıca Hong Kong’un özerkliğini aşındıran adımlar, Sincan ve Tibet’teki özgürlüklerin durumu ve insan hakları sorunlarını gündeme getirdiğini ifade etti.
10 ay sonra ikinci ziyaret
Blinken, 10 ay önce iki ülke arasında gerilimlerin yüksek olduğu bir dönemde iletişim kanallarını yeniden oluşturmak hedefiyle Çin’i ziyaret ettiğini, bu çabaların ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında Kasım 2023’te San Francisco’da yapılan görüşmeyle sonuçlandığını belirtti.
San Fransciso’daki görüşmenin ardından, ABD’de 18-45 yaş arasında nüfusta ölüme yol açan bir numaralı etken olan sentetik uyuşturucu fetanil kaçakçılığıyla mücadele konusunda Çin ile işbirliğinde önemli ilerleme sağladıklarını, iki ülke arasında Uyuşturucuyla Mücadele Ortak Çalışma Grubu kurulduğunu kaydetti.
Blinken, ayrıca kara parayla mücadele alanında oluşturulan yeni finansal mekanizmanın da uyuşturucu kaçakçılığından sağlanan finansmanın kontrolü için deneyim paylaşma olanağı sağlayacağını aktardı.
Biden ve Şi'nin vardığı uzlaşmanın ardından iki ülke orduları arasında diyaloğun yeniden kurulduğunu ve son aylarda farklı düzeylerde çok sayıda toplantı ve buluşmanın gerçekleştiğini hatırlatan Blinken, bu temasların iki ülke arasında yanlış anlaşılmaları ve hesap hatalarını önleyerek çatışmadan kaçınmaya yardımcı olacağını vurguladı.
AA