Burası yatak odamdı. Evimizi yıktılar.
Bu sözler, İsrail savaş uçakları tarafından bombalanan dairesine ne olduğunu görünce şok içinde ellerini birbirine vurarak konuşan Mustafa'ya ait.
Mustafa, bugün molozların altında kendisi ve çocukları için kıyafet, çarşaf ve kimlik belgeleri aramak için geri döndü.
Gazzeli adam, yıkımın boyutu karşısındaki şaşkınlığını şu sözlerle dile getirdi:
Bütün evler yıkıldı, sadece benim evim değil. İsrail ordusu füze değil varil bombası atmış olmalı.
Bombalama gecesi
Mustafa, Gazze şehrinin güneyinde, İsrail ordusunun "ateş çemberi" stratejisini kullandığı ve tüm mahallenin yerle bir olmasına neden olan baskınların düzenlendiği Deyr El Balah şehrinde yaşıyor.
Çocuklarının molozlar arasında kıyafetlerini aradığını görünce çok üzüldüğünü belirten Mustafa, şöyle sitem etti:
Bombalamanın olduğu gece yaşadığımız terör ortamını çok iyi hatırlıyorum ve yaşlıların çığlıklarını hala duyuyorum. O gece alelacele evlerimizden çıktık ve eşyalarımızı alamadık. Nerede insanlık, nerede çocuk hakları?
Büyükanne Hediye, yaşananları şöyle anlattı:
İsrail ordusundan gelen telefonla komşular evimizin kapısını çalarak hemen evi boşaltmamızı söylediklerinde saat akşam 10'du.
Tutmaya çalıştığı gözyaşları buruşuk yanaklarından aşağı akarken yaşlı kadın şu sözlerle konuşmasına devam etti:
Korkunçtu. Çocuklar uyuyordu ve biz zamanla yarışıyorduk. Kaçabilmek için onları uyandırmaya başladık, ev kıyafetlerimizle çıplak ayakla çıktık ve sadece can güvenliğimizi düşündük. Evlatlarımız için, Ya Rab, kurtar bizi diyerek koştuk.
Şimdi nerede yaşıyorlar?
Mustafa'nın ailesi ve komşuları evlerini terk ederek nereye gideceklerini bilmeden sokağa koştular, soluklanmak için oturacak bir sığınak aradılar.
Mustafa, o anları şu sözlerle anlattı:
Bütün evler yıkıldı, nereye gideceğimizi bilemedik, bütün bir sokağı yürüdük, mahallelilerin bizi misafir etmekte ısrar ettiğini görünce durduk, kendimize üzüldük. İsrail gece kasten bombaladı, neden gündüz bombalamadı da biz işlerimizi halledelim? Geceleri bölgede elektrik kesiliyor, sokaklarda araba yok ve bölgedeki tüm evler tehdit altında. Şimdi nereye gideceğiz? İnsanların evlerini kapıp onlara 'Lütfen yaşayacak başka bir yer arayın' mı diyeceğiz?
Mustafa'nın ailesi ve komşuları, diğer mahalledeki komşularıyla yaklaşık üç gece elbisesiz, battaniyesiz ve parasız kaldılar.
Sokağa çıkma yasağı ve arabaların hareketinin eşlik ettiği askeri çatışmanın sona ermesinin ardından hepsi dağıldı. Mustafa, barınma problemleriyle ilgili şunu söyledi:
Bir kısmımız kardeşlerinin evine, bir kısmımız terkedilmiş evlere, üçte birimiz de yaşlı büyüklerimizin daveti üzerine onların evlerine gitti. Artık evlerimiz yok ve onların yerine sığınacak bir yer arıyoruz.
Mustafa için geçerli olanlar, evleri İsrail savaş uçakları tarafından yerle bir edilen ve şu anda onlarla yatak, giysi ve hatta para paylaşan bir akrabayla yaşayan tüm aileler için de geçerlidir.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı verilerine göre toplam hasarlı konut sayısı 2 bin 119'a ulaştı. Bunlardan 31'i tamamen, 128'i kısmen yıkıldı, 140'ı oturulamaz hale geldi ve kalan 1.820 konut da ağır veya kısmen hasar gördü.
Halkın girişimi
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Cevad el-Ağa, yaşanan bombalamalardan sonra Filistin halkının yürüttüğü dayanışma ile ilgili şunları dile getirdi:
Gazze toplumu birbirine bağlıdır. Herhangi bir askeri saldırıdan sonra insanlar evlerini, yıkılan evlerin sahiplerine açıyor. Ancak hayat normale döner dönmez işler değişti ve yıkılan evin sahibi, tanıdıklarının yanında kalamaz hale geldi ve hayatını devam ettirebilmek için ev aramaya başladı. Çoğu zaman çözüm, yaşamını sürdürmeleri için onlara kiralık alternatifler sunmaktır. Burada bakanlığın rolü devreye giriyor.
Bu yıkımların ortasında, Gazze'de evlerinden sürülen insanlara giysi, battaniye, temel ihtiyaç maddeleri ve yiyecek sağlamak için çalışan bir halk girişimi ortaya çıktı. Bu girişimin başlatıcılardan biri olan Rami, şunu söyledi:
Bomba seslerine ve savaş uçaklarının üstten uçuşlarına rağmen, geride kalanlar için temel ihtiyaç maddelerini toplamaya çalıştım. Mahallemizin erkekleri olarak onları ziyarete gittik ve elimizden geleni yaptık.
Toparlanma süreci
Yıkılan evlerin sahipleri tazminat beklerken, konutlarla ilgili çalışmalar iki aşamaya ayrıldı. Birincisi, askeri çatışmanın hemen sonrasındaki erken toparlanma ve acil yardım sağlamadır. İkincisi, yıkılan evleri yeniden inşa etme ve hasarlı konutları onarma süreci.
Filistin topraklarındaki yeniden inşa politikası, tamamen yıkılmış veya oturulamaz hale gelen konutların sahibine, askeri saldırıların sona ermesinden hemen sonra verilen ilk ödemeye ek olarak, evinin yeniden inşasına kadar kira yardımı almasını içeriyor.
Erken toparlanma aşamasındaki tazminat mekanizmalarına göre, yıkılan ve oturulamaz hale gelen evin sahibi bir defaya mahsus olmak üzere beş bin dolar nakit para alacak.
Ancak, son askeri tırmanıştan sonra bu miktar üç bin dolara düşürüldü. Ağa, toparlanma süreciyle ilgili şunları kaydetti:
Amaç temel ihtiyaçları sağlamaktır. Bu sadece bir an önce toparlanma ve düzgün bir yerde barınma için gereken acil yardımdır, basit geçici çözümdür. En önemli şey evleri yeniden inşa etmektir. Kira sağlamak için uluslararası kurumlara ve acil müdahale gruplarına durumla ilgili bilgi verdik. Ancak hiçbir taraf acil yardım veya yeniden inşa sözü vermedi. Gazze hükümeti karmaşık finansal krizler yaşıyor ve sonuç olarak yıkılan evlerin sahiplerine herhangi bir acil yardım sağlayamıyor.
Sınırlı müdahale
Ağa sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Yeniden yapılanma maliyeti 10 milyon doları buldu. Yeniden yapılanma çok zordur ve meselenin bir kısmı siyasidir. Son zamanlarda uluslararası toplum mali yardım sağlamayı azaltmıştır. Bunun nedeni, yeni siyasi haritanın bir sonucu olarak bağışçı ülkelerin uluslararası yönelimlerinin farklılaşması ve dolayısıyla yeniden yapılanma konferanslarının azalmasıdır. Siyasi bölünme, bağışçıların katılımını ve Gazze'deki iktidar makamlarının bu ülkeler tarafından tanınmasını etkiledi. Kısa askeri saldırılar uluslararası kurumlar tarafından tanınmaz, çünkü saldırganlığın tanımlanmasında belirli kıstaslar ve savaşın derecesini ve müdahale olasılığını belirleyen koşullar vardır.
BM Yüksek Komiserliği Acil Durum Müdahale Komitesi ve BM Göç Dairesi de dahil olmak üzere çeşitli kuruluşlar, son askeri çatışmalardan etkilenenlere yardım etmek için müdahalede bulunduklarını bildirdi.
Independent Arabia