Netflix'in yeni dizisi The Nurse'ün ardındaki korkunç gerçek hikaye

Netflix dizisi, katil bir hemşire ve onun adalete teslim edilmesine yardım eden iş arkadaşının hikâyesini anlatıyor

Danimarka yapımı uç draması The Nurse, 27 Nisan'da izleyiciyle buluştu (Netflix)

Sosyopat bir katil hemşireyi konu alan The Nurse, Netflix'te gösterime girdi ve yayıncı kuruluşun en iyi 10 televizyon programı listesinde hızla yükseliyor. Danimarka yapımı gerilimde, Danimarka'da bir hastanede çalışan "ölüm meleği"nin ilgi çekici hikâyesini anlatılıyor.

Dizi, Kristian Corfixen tarafından yazılan The Nurse: The True Story Behind One Of Scandinavia's Most Notorious Criminal Trials (Hemşire: İskandinavya'nın En Ünlü Ceza Davalarından Birinin Ardındaki Gerçek Hikaye) adlı kitaba dayanıyor. Dizinin başrolündeyse hemşirelik okulundan mezun olduktan sonra ilk işinde çalışan hemşire Pernille Kurzmann'ı canlandıran Fanny Louise Bernth yer alıyor. 

2012 ve 2015 arasında meydana gelen gerçek olayları anlatıyor

Hikaye, Nykobing Falster Hastanesi'nde daha yaşlı ve deneyimli bir acil servis hemşiresi olan Christina Aistrup Hansen (Josephine Park) ile kısa sürede arkadaş olan Kurzmann'ın bakış açısından anlatılıyor. 

Hikaye birçok açıdan Jessica Chastain ve Eddie Redmayne'in başrollerini paylaştığı Netflix yapımı The Good Nurse'le benzerlik gösteriyor. Ancak 2022 yapımı filmin aksine The Nurse, her biri bir saatten kısa süren dört bölüden oluşuyor ve 2012 ve 2015 arasında meydana gelen dehşet verici gerçek olayları merkeze alıyor.

nurse2.JPG
Pernille Kurzmann hala Nykobing Falster Hastanesi'nde çalışıyor (Netflix)


"Rüya takım"ın güzel günleri kısa sürdü

Bekâr bir anne olan Pernille, Nykobing Falster Hastanesi'nin telaşlı acil servisinde işe başlamak için sabırsızlanan çaylak bir hemşire. Yeni işine alışmaya çalışırken hastanedeki diğer personelle de çabucak kaynaşan Pernille, en acil vakalarla ilgilenmekle görevli birimin bir parçası oluyor. Daha yaka kartını bile takamadan, acil bir mavi kod çağrısının gelmesiyle gerilim dolu hikâyenin temposu da belirlenmiş oluyor. Kısa bir süre sonra Pernille, ekibin bir parçası haline geliyor ve acil servisin dramından zevk alan adrenalin bağımlısı Christina adında kıdemli bir hemşireyle yakın çalışmaya başlıyor.

Pernille ve en az doktorlar kadar bilgili olan tecrübeli hemşire Christina kısa sürede yakın arkadaş oluyor. Christina, yeni hemşireye işin inceliklerini göstermeye ve ikili birlikte çalışarak birkaç hastayı ölümcül hastalıklar ve kalp durmasından kurtarıyor. İşte böylece Pernille ve Christina, kendilerine "rüya takım" demeye başlıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


4 bölümlük mini dizide tempo hiç düşmezken Pernille ve Christina'nın güzel günleri pek de uzun sürmüyor. Pernille, kalple ilgili herhangi bir geçmişi olmayan genç ya da yaşamı tehdit etmeyen hastalıklar nedeniyle tedavi görürken ani akut kalp durması nöbetleri geçiren hastaların sayısında önemli bir artış olduğunu fark ediyor. 

nurse.JPG
Başroldeki Fanny Louise Bernth, çocuk oyuncu olarak 2004'te sinemaya adım attı (Netflix)


Bazı hastalar hayata döndürülse de ölüm oranlarının yüksekliği acil servisin yüksek temposuna alışmaya çalışan Pernille'i yormaya başlıyor. Christina'ysa alışılmadık derecede yüksek ölüm oranlarını sadece işin bir parçası olarak görüyor. 

The Nurse'ün yönetmeni Kasper Barfoed, dizi hakkında Netflix'e şu açıklamayı yapmıştı: 

Pek çok insan bir şeylerden şüphelendi ya da bir şeyler gördü ama yine de yeni hemşire, ilk işinde bir şeylerin yanlış gittiğini sezmekle kalmayıp bu konuda bir şeyler yapan ve her şeyi riske atan kişi oldu.

Kahraman sandılar psikopat çıktı

Christina, 2015 martında Danimarka'nın güneyindeki hastanede işlediği suçlar nedeniyle tutuklanmıştı. Hansen, gece vardiyaları sırasında hastaları tekrar "kurtarmaya" çalışmadan önce, durumlarını kötüleştirmek için onlara ölümcül ilaçlar veriyordu. Bu "kahramanca" eylemleri sayesinde saygı duyulan bir hemşire haline gelse de Hansen, zarar verdiği hastaları her seferinde kurtarmayı başaramıyordu. 2016'da 28 gün süren duruşmanın ardından Christina Aistrup Hansen, cinayet ve cinayete teşebbüsten suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Hansen'in 2017'de jürinin kararını temyize götürmesinin ardından cezası dört kez adam öldürmeye teşebbüs olarak değiştirilerek müebbetten 12 yıla indirilmişti. 

Şu anda 39 yaşında olan Christina, 50 yaşına geldiğinde hapisten çıkmış olacak. Danimarkalı bir psikolog Hansen'e "histriyonik kişilik bozukluğu" teşhisi koymuştu. Bu bozukluk insanların dikkatleri üzerlerine çekmek için aşırıya kaçmalarına neden oluyor ve narsisistik psikiyatrik bozuklukların alt kümesinde yer alıyor. 
 

Independent Türkçe, Collider, Women's Health

DAHA FAZLA HABER OKU