Donald Trump'ın yönetimi hakkında fırtınalar estiren "Ateş ve Öfke: Beyaz Saray'ın İçinde" kitabının yazarı olan ve eski başkanı tanıyıp onunla defalarca görüşen Michael Wolff'a en çok neyi hatırladığı sorulduğunda verdiği cevap şu oldu:
2016 seçimlerinden önce bir defasında ona niçin başkanlığa aday olmak istediğini sordum; cevap olarak dünyanın en meşhur adamı olmak istediğini söyledi.
Trump, istediği şöhrete ve Beyaz Saray'a kavuştu ancak tartışma ve keskin ayrılmalara sebep olan kişi olarak zihinlere kazındı.
Bugün şöhretini daha da artırdı, ancak başka bir kapıdan. Kendisi artık, ABD tarihinde mahkeme karşısında suçlanan ilk başkan ve onu daha tehlikeli olabilecek başka davaların ihtimalleri takip ediyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Trump, kendisini öne çıkarmak ve mesajını yaymak için medyayı ustalıkla kullanan biri olarak yine bekleneni yaptı ve dün, ticari kayıtları tahrif ve seçim yasalarını ihlal etmeye ilişkin 34 suçlamayla mahkeme karşısına çıkışını bir seçim gösterisine çevirdi.
Masayı, soruşturmaları denetleyen Manhattan Başsavcısı ile siyasi rakiplerinin aleyhine döndürmek ve Cumhuriyetçi Parti tabanının sempatisini kazanmak için bu durumu kullandı.
Başından beri de stratejisini, bu dava ile hakkında yürütülen tüm soruşturmaları kendisini bitirmek ve başkanlığa aday olmasını engellemek için yapılan siyasi bir cadı avı olarak göstermek üzere kurguladı.
Bundan hareketle Trump, bozguncu olarak nitelendirdiği Başsavcı Alvin Bragg ile kötü niyetli ve taraflı olarak nitelendirdiği Hâkim Juan Merchan'a yönelik ağır bir saldırı başlattı.
Bunun adil değil, kendisinden hazzetmeyen "bozguncu seçkinler" ile onu siyasi olarak bitirip Beyaz Saray'a tekrar gelmesini engellemek isteyen "derin devlet" tarafından siyasi bir yargılama olacağını söyledi.
Trump, New York'taki iddianame duruşmasının ardından Florida'daki konutuna döndükten sonra yargı sistemine ve Biden yönetimine yönelik saldırısına devam etti.
Kendisini ise başkan olduktan sonra bir dizi komplo ve kovuşturmanın, sonra 2020 seçimlerindeki zafer hırsızlığının ve şimdi de 2024 seçimlerine aday olmaması için yapılan engellemelerin mağduru olarak gösterdi.
Aleyhindeki tüm olası davaları ve çeşitli konularda yürütülen soruşturmaları tek tek saydı ve kendisinin yanlış bir şey yapmadığını, ABD'nin "cehenneme doğru gittiğini" söyleyerek tüm bu olanları komplo olarak değerlendirdi.
Eski başkanın mahkeme karşısına çıkışına eşlik eden bu medyatik ve siyasi "sirk" üzerine bazı yorumcular, onun bu davada yargılanmasını Trump'ın kendi çıkarına kullanacağı, Cumhuriyetçi Parti'den adaylık kartını kazanmak için yaptığı seçim kampanyasına hizmet edecek bir hata olarak görmeye başladı.
Söz konusu yorumculara göre bu dava, Florida'daki konutunda ele geçirilen gizli resmi belgeler veya seçim sonuçlarına müdahale ya da Kongre binasının basılması için kışkırtmaya dahil olma gibi diğer davalara kıyasla zayıf kalıyor.
Buna karşılık bazıları ise bu yargılamanın, yolda olan diğer yargılamalara kapıyı açtığını ve kimsenin kanunun üzerinde olmadığının ispatlanması gerektiğini düşünüyor.
Bu kişilere göre de bu dava zayıf değil. Zira yaklaşık beş yıldır soruşturmalarını yürüten Başsavcılık, hukuki bakımdan sağlamlığına kanaat getirdiği bir şey bulmasaydı davayı sürdürmezdi.
Her halükârda bu dava, ABD'deki ayrışmaların ve siyasi kutuplaşmanın şiddetini artırdı ve gölgesini 2024 seçimleri yarışına da düşürecek. Nitekim davanın uzun sürmesi bekleniyor.
Bir sonraki duruşma 4 Aralık'ta olacak ve avukatlar bu duruşmada suçlamaları çürütüp hâkimi davayı durdurmaya ikna etmeye çalışacak. Başarısız olurlarsa da mahkemeyi detaylara ve yasal prosedürlere boğacaklar.
Duruşmadan önce yapılan kamuoyu yoklamasına göre Trump'ın Cumhuriyetçi seçmenler arasındaki popülerliği arttı.
Bu onun, 2024 başkanlık seçimlerinde partiden aday olmak için girilen yarıştaki konumunu güçlendirdiği anlamına geliyor.
Ancak aynı kamuoyu yoklaması, Trump'ın ABD'li seçmenlerin geneli arasındaki popülerliğinin düştüğüne de işaret ediyor.
Dolayısıyla bu yargılamadan kurtulup partisinden aday olma imkânını elde etse bile kazanma şansı sınırlı.
Trump, Cumhuriyetçiler için gerçek bir sorun. Belki ondan kurtulmayı bile temenni ediyorlardır. Ancak onun parti tabanlarında sahip olduğu kitleyi de kaybetmek istemiyorlar.
Zira herhangi bir kopuş, Demokratların ve neredeyse kesinleşen adayları Joe Biden'ın lehine olacaktır.
İşin ilginç yanı şu ki Biden, bir sonraki seçimlerde rakibinin, Florida Valisi Ron DeSantis gibi başka bir aday değil de Trump olmasını umuyor.
Zira DeSantis'in itibarı, eski başkan gibi lekelenmedi. Üstelik Latin Amerika kökenli azınlıkların ve belki de daha genç ve aktif bir isim olması nedeniyle gençlerin de oylarını kazanacak.
Bugün tüm taraflar, Trump'ın ne yapacağını ve mevcut yoğun kutuplaşma ortamında kendisi, partisi ve belki de ABD için sorunlar ve tehlikelerle dolu meydan okuma ve yargısal hesaplaşma yolunu izleyip izlemeyeceğini merak ediyor.
Peki, ihtimaller nedir?
Trump'ın önünde dört seçenek var:
İlki, beraat etmesi ve kendisini sistem ya da kendi deyimiyle Washington bataklığı tarafından düzenlenen siyasi komplonun kurbanı olarak göstererek hedeflediği şeye ulaşmak ümidiyle bu davayı sonuna kadar sürdürmesi.
Ancak bu senaryo, mahkemenin davayı hızlı bir şekilde görmesi varsayımına dayalı ki bu pek muhtemel değil.
İkincisi, davayı yargılamanın bir sonraki aşamasına gelmeden önce çözüme kavuşturması ve böylece çabalarını, seçimler için Cumhuriyetçi Parti'den adaylık kazanmaya odaklaması. Tabi bu, aleyhindeki muhtemel diğer davalar, bu davanın önüne geçmezse mümkün.
Üçüncüsü, çoğunluğun kendisine karşı olduğunu ve hiçbir halükârda gerçek bir kazanma şansının olmadığını görüp başkanlık yarışından çekilmeye karar vermesi.
Dördüncüsü de Kongre baskını ya da önceki başkanlık seçimlerinin sonuçlarına müdahale hakkındaki soruşturmalar ışığında karşılaşacağı daha tehlikeli davalardan birinde hüküm giymesi ki bu, siyasi geleceğinin sonu demek.
Gerilimi artırmanın ve meydan okumayı sürdürmenin ona siyasi geleceğinden daha fazlasına mal olabileceği, ayrıca kendileri ve işleri için de birçok soruna yol açabileceğinden dolayı bazı aile üyelerinin onu, 2024 seçimleri yarışından çekilmeye ikna etmeye çalıştığına dair haberler dolaşıyor.
Ancak inatçılığıyla tanınan Trump, geçmiş seçimleri kendisinden "çalan" ve bugün de yaklaşan seçimlere aday olmasını engellemeyi hedefleyen siyasi bir komplonun kurbanı olduğuna kendini inandırdı.
Bu yüzden yüzleşme ve meydan okuma yolunda yürümeyi sürdürmek ve yargının karşısına kamuoyu mahkemesini çıkarmak üzere destekçilerini seferber etmek için kararlılığını bugüne kadar korumuş görünüyor.
Birçok davayla karşı karşıya kaldığı bir durumda bu yol, tehlikelerle doludur ve ABD tarihinin en tartışmalı başkanı haline gelen bu adam için siyasi bir intihar olabilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia