Sigaraya gelen zamların ardından piyasadaki en ucuz sigaranın 8,5 liraya yükselmesi tiryakileri yeni yöntemler aramaya itti.
Sigara henüz dev bir endüstriye dönüşmemişken ince kağıtlara sarılarak içilen tütünler, şimdilerde çok daha görünür oldu.
Tütün bulmak ise hiç zor değil. Her ilçede, sokak aralarında işletilen tütüncüler var.
Kamuoyunda "kaçak tütün" olarak bilinen sarmalık kıyılmış tütünü satmak yasal değil.
Bu tür dükkanlarda yasal bandrolü olmayan tütünleri satmak ağır cezai yaptırımları beraberinde getiriyor. Ancak ne işletmeciler ne de tütün tiryakileri vazgeçmedi.
Yetkililer bu tür dükkanların sahiplerinin başvuru sırasında “hediyelik eşya, züccaciye” işletmesi gibi başvurularını yaptığını ve bu iş kolları üzerinden ruhsat ve vergi levhası çıkardıklarını anlatıyor.
Zabıta denetiminde yapılan ise sadece iştigal dışı faaliyet tutanağı tutmak.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kaçak tütünle mücadele, "Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun Hükümleri " çerçevesinde güvenlik güçleri tarafından yapılıyor.
Vergisiz bir kazanç olan açık tütün satmak pek çok spekülasyonu da beraberinde getiriyor. Kaçak tütün ve sigara piyasasının PKK tarafından düzenlendiğini iddia eden birçok açıklama yapıldı.
Ancak tütün satıcıları bu iddiaları reddediyor.
“Biz de vergi vermek istiyoruz”
İstanbul’un Fatih ilçesinde tütün satan bir esnaf, “istediğimiz halde vergi veremiyoruz” diyor. Denetim ve ağır cezalardan korktuğu için isminin yazılmasını istemeyen esnafa göre birçok tütün satıcısı vergi vermeye hazır ancak yasal düzenlemeler buna uygun değil:
Bir paket sigaradan 7-8 TL vergi alınıyor. Açık tütünden ise vergi yok. İnsanlar sigarayı bırakıp tütün içmeye başlarsa hiç vergi alamayacak. Tütüne eroin muamelesi yapmak akıllıca değil. Devlet kaybediyor.
Bir başka tütüncü ise tütün tüketimini sadece sigaraya gelen zamlarla ilişkilendirilmemek gerektiğini söylüyor: “Tütün içenlerin çoğu bunu sevdiği için içiyor. Sadece ‘zam geldi, insanlar tütün içmeye başladı’ demek doğru olmaz. Böyle bir talep varsa karşılanmalı.”
Sigara zammından sonra açık tütün satışı yüzde 40 arttı
Aynı ilçede yaklaşık 20 yıldır tezgahıyla tütün satan bir başka satıcı ise sigara zammından sonra satışlarının yüzde 40 oranında arttığını söyledi ve ekledi:
Son günlerde tütüne rağbetin artmasıyla toptancıların stokçuluk yapmaya başladı. İyi tütün tezgahlara gelmiyor. 20 TL’lik tütün 80 TL oldu.
20 yıldır tütün sattığı halde şimdiye kadar hiç tütün içmediğini de söyleyen esnaf, bu işin merkezinin ise Tahtakale olduğunu söylüyor.
Peki durumun tütün tüketicileri yönünden yansıması nasıl?
57 yaşındaki Abdulbari Kaçmaz, 40 yıl önce tütüne başladığı için pişman. “Çoluk çocuğumu düşünmem gerekiyor. Onların rızkını buna vermem doğru değil. Şimdiki aklım olsaydı hiç içmezdim” diyerek pişmanlık duyduğunu da belirten Kaçmaz, “11 çocuğum var, 5’i kız 6’sı eşşek" diyor. (Kaçmaz, kızlarını daha çok sevdiğini belirtmek için bu ifadeyi kullanıyor.)
30 yıl önce Siirt’ten İstanbul’a gelen Kaçmaz Çekmeköy’de oturuyor ve her gün bir otelde bekçilik yaptığı Sultanahmet’e gelmek için yola çıkıyor.
İstanbul’da genellikle Siirtli vatandaşların bir araya geldiği Kadınlar Pazarı’nda kaçak çay-kaçak tütün ikilisini buluşturan Kaçmaz, bu ritüelin ardından işyerine gidiyor.
“1 kilo tütün alıyorum, 45 gün içiyorum”
Her seferinde 1 kilogram Bitlis tütünü aldığını ve bunu 45 gün boyunca içtiğini söyleyen Kaçmaz böylece ayda 500 lira tasarruf ettiğini düşünüyor. Aldığı tütünün kilosu ise 250 lira.
Tütünü tercih etmesinin en önemli nedenini “sağlıklı olduğu için” diye açıklasa da aslında kast ettiği sigaradan biraz daha az tehlikeli olması.
Konuştuğumuz tütün tüketicilerinin çoğu kendilerini tütünün daha “sağlıklı” olduğuna inandırmış durumda.
"Tütün daha sağlıklı" algısının nedeni ne?
Tütün Eksperleri Derneği Başkanı Servet Yaprak'ın bu soruya cevabı şu şekilde:
Ülkemizde yetişen bir ürün, kıyılıyor ve sigara oluyor. ‘Daha sağlıklı’ algısı bundan dolayı olabilir.
Piyasada satılan sigara ürünlerinin dünya genelindeki ismi American Blend. Bu sigaraların içinde sos vardır. Sanayide kokulandırma ve soslandırma işlemine tabi tutulur. Sarmalık kıyılmış tütünde ise bu işlemler yok.
Samsun, Maltepe, Yeni Harman’ların olduğu dönemlerde Türkiye’de üretilen sossuz tütünler tüketiliyordu. Neticede sağlığa zararlı.
“Sarmalık kıyılmış tütüne rağbeti ekonomik şartlar arttırıyor”
Ekonomik şartların sarmalık kıyılmış tütüne talep doğurduğunu söyleyen Servet Yaprak, sigaranın perakende satış fiyatlarının artmasına paralel olarak bu ürünlerin tüketiminin arttığını söyledi.
Bu trendin dünya genelinde de yükseldiğini söyleyen Yaprak, temel sorunun bu piyasanın kayıt dışı olmasında yattığını belirtiyor.
“İşlenmiş, paketlenmiş ve bandrol almış ürünlerin dışında tüketilen bir ürün var. Bunların üretiminin kayıt altında olmasına yönelik yıllardır çalışıyoruz” diyen Yaprak, şöyle devam etti:
Evet sigara sağlığa zararlı, bunun altını çiziyoruz. Bununla ilgili mücadelelere devam edilmeli.
Ancak Türkiye, çok uzun süredir dünyaya tütün ihraç eden bir ülkeydi. Şu anda 590 milyon dolarlık tütün ithalatı yapıyoruz.
Eğer bu sigara içilecekse hiç olmazsa azami ölçüde Türkiye’de üretilen tütünler kullanılsın. Hem üretici kazansın hem de dolarları ithalata akıtmayalım.
Tütün piyasasının kayıt dışı hali bitirilmeli
Sigara fabrikalarının harmanlarında Doğu ve Güneydoğu’da üretilen tütünü tercih etmediğine değinen Yaprak, “Böylece kayıt dışı üretim ve satış da büyüyor” şeklinde konuştu. Yaprak şunları söyledi:
Sarmalık kıyılmış tütün Türkiye’ye özgü spesifik ürünlerden bir tanesi. Dünyanın her yerinde böyle bir şey yok.
Öncelikli olarak Tarım Bakanlığı’nın sarmalık kıyılmış tütün yönetmeliğini çıkarması gerekiyor.
Dünyaya baktığımız zaman bu ürünü tüketenler dar gelirliler. Dolayısıyla Avrupa’nın birçok ülkesinde vergilendirme yapılırken bu alana ilişkin vergilendirme diğer tütün mamullerinin biraz daha gerisinde yapılıyor.
Uluslararası firmalar yerli tütüne yönlendirilmeli.
ÖTV’nin yüzde 40’lar seviyesine çekilmesi ve üretimin kayıt altına alınması gerekiyor.
Dünyanın tütün üreten birçok ülkesinde sigara firmalarının tütün alımını iç piyasadan yapmaları için ya yasal zorunluluklar ya da destekleyici uygulamalar var. Bizim ülkemizde bu yok.
Bu alana uluslararası firmaları kanalize edebilirsek kayıt dışı piyasa kayıtlı hale gelebilir.
Tütün üreticilerinin gelir durumu ortada. Toplam çiftçiler içerisinde de en düşük gelire sahip olan tütün üreticileri.
Yaşlılar "Bitlis" gençler "Yunan" tütününü tercih ediyor
Açıkta satılan tütünü tüketenler daha çok orta yaşlı ve üstü insanlar. Bu yaş grubundakiler genellikle yerli tütünü tercih ederken gençler arasında Yunan tütünü de yaygınlaşmaya başladığı ifade ediliyor.
Tüketim sadece tütünle sınırlı değil.
Tabaka, sigara kağıdı ve tercihe göre filtre de alınan ürünler arasında. Tecrübe isteyen sarma işlemini beceremeyenler ise sarma makinesi de alıyor.
Toptancılar: Stokçuluk yapmıyoruz, tütün gelmemeye başladı
Yerli piyasada tercih edilen öncelikli ürün ise Bitlis tütünü. Bunu Muş ve Adıyaman tütünleri takip ediyor.
Tahtakale’de toptancılık yapan bir esnaf ise sigara zamlarından sonra “kaliteli tütün” olarak nitelendirilen bu tütünlerin büyükşehirlere daha az geldiğini söyleyerek “toptancıların stokçuluk yaptığı” iddialarını reddediyor ancak fiyatların yükseldiğini de onaylıyor.
TEKEL’in 2004'te özelleştirilmesinin ardından büyük ölçüde yavaşlayan tütün üretimi, 2010’dan sonra sigaraya gelen zamların ardından tütüne rağbetin artmasıyla tekrar canlandı.
Geçtiğimiz yıl 25 bin üreticinin 20 bin ton sözleşmesiz tütün üretimi yaptığı tahmin ediliyor.
Geleneksel tütün nasıl korunabilir?
Birçok ülke, kendi ürettiği tütünü korumak için girişimlerde bulunuyor.
İsviçre, İsveç'in bir icadı olan, enfiye mamül Snuss’u, diğer tütün ürünlerine uyguladığı kısıtlayıcı uygulamalardan muaf tutuyor.
Tütün tiryakisi Mustafa Metin bu günlerde Bitlis Mutki tütününe Adıyaman tütünü karıştırılmasından dolayı dertli.
300 liraya aldığı tütünü 45 gün boyunca içtiğini söyleyen Metin, 45 yıldır devam ettirdiği bu alışkanlığını bırakmaya niyetli değil ama gençlere tavsiyesi aynı: Sakın içmeyin.
© The Independentturkish