Son yıllarda Rusya ile İslam ülkeleri arasındaki iş birliğinde dikkate değer bir hareketlilik yaşanıyor.
Bu da kötü niyetli olanların hem Rusya'ya hem de İslam ülkelerine karşı memnuniyetsizliklerini artırdı.
Bu yıl 18-20 Mayıs tarihleri arasında en güzel şehirlerden biri olan Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da büyük önem taşıyan bir etkinlik düzenlenecek.
O da "Uluslararası Rusya ve İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik Forumu" (Rusya-İslam Dünyası: Kazan Zirvesi 2023).
2009'dan itibaren bu zirve, iş birliği konularının yaratıcı bir şekilde tartışıldığı ve ortak projelerin uygulandığı ünlü bir uluslararası platform haline geldi.
Etkinliğin amacı, Rusya ile İİT ülkeleri arasındaki ticari, ekonomik, bilimsel, teknik, sosyal ve kültürel ilişkileri güçlendirmek.
Hiç şüphe yok ki bu zirve, İslam bilimleri ve kültürünün, küresel öneme sahip eğitimin gelişmesi için önemli bir merkez olarak Tataristan Cumhuriyeti ve başkenti Kazan'ın rolüne daha fazla ışık tutacak.
Bu rol, Güney Asya da dahil olmak üzere İslam dünyasının tüm bölgelerinde çok takdir ediliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu noktadan sonra İslam dünyasının önemli merkezlerinden biri olan Pakistan'da yaşanan son olaylara kısaca değinmek istiyorum.
Bölgedeki meselelere aşina olan uzman arkadaşlarım, 23 Ocak 2023'te Pakistan'da sanayi tesisleri, kamu kurumları ve günlük hayat için temel tesislerde meydana gelen ve neredeyse tüm büyük şehirleri içeren yaygın elektrik kesintilerine ilişkin son haberler karşısında çok şaşkındılar.
Yetkililer durumu bir gün içinde çok hızlı bir şekilde normale döndürebilmiş olsalar da halkın bir kısmı paniğe kapıldı.
Bu panik başbakanı, enerji bakanını ve yerel yetkilileri beceriksizlikle suçlayan muhalefet tarafından körüklendi.
Ancak elektrik kesintileri konusunda bilgili ve ilkel siyasileştirmeyle suçlanamayacak uzmanlar, ülke için ciddi tehlikesi olan bu olayın ortaya çıkardığı gizli bir soruna odaklandılar.
Söz konusu sorun, Pakistan'ın henüz kendisine karşı yeterli koruma araçlarına sahip olmadığı hibrit savaş cephaneliğinin yeni bir unsuru olan siber saldırılar sorunu.
Başka bir deyişle, Pakistan Enerji Bakanı Hurram Dastgir'in alenen ifade ettiği gibi, böylesine büyük ölçekli bir elektrik kesintisinin saldırgan bir "dış müdahale" testi olması olası mı?
Bir DdoS saldırısının düzenlendiği gerçekliğini tespit etmek zor olsa da düşman ülkelerin başarısız olan benzer girişimleriyle karşı karşıya kaldığımızdan, bazı meslektaşlarım da dahil olmak üzere farklı ülkelerden uzmanlar olası failler hakkında konuşmaya ve varsayımlar sunmaya başladılar.
Zira bir terörist grup değil, yalnızca güçlü aygıtlara sahip bir ülke böyle bir siber saldırı düzenleyebilir. Bu durumda geriye şu soru kalıyor: Bu ülke kim?
Çin yüzde 100 ihtimal dışı, çünkü genel olarak Pakistan ile dost. G20 dönem başkanlığını üstlendiği ve "küresel güneyin" çıkarlarının savunucusu olarak uluslararası toplumdaki imajını güçlendirmekle çok ilgilendiği için Hindistan da ihtimal dışı.
Afganistan çok zayıf ve genel olarak bu tür eylemler ona yalnızca zarar verir. Bu yüzden yaşananlarda Washington'ın olası rolüne dair bir anlatı ortaya çıktı.
Ancak uzmanlar şunu da soruyor; Washington'un bundan çıkarı nedir?
Washington'ın saldırı ile Pakistan liderliğini Moskova ile ticari ve ekonomik iş birliğini genişletmeye çalışmaması konusunda uyarmak istemiş olması muhtemel.
Öyle ya da böyle, doğrudan tehditler de dahil olmak üzere bu tür uyarılar, Sam Amca'nın tabularını çiğnemeye cesaret eden tüm ulusların liderlerine yöneltiliyor.
Ancak öte yandan Amerikalılar, yakın zamanda ekonomisinin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olan Pakistan'a mali ve ekonomik yardım sağlamak istemediler.
Bu nedenle Pakistan yüzünü Rusya'ya dönmek zorunda kaldı. Rusya Federasyonu Enerji Bakanı Nikolay Şulginov, 18-20 Ocak tarihleri arasında Pakistan'da ülkenin Başbakanı Şahbaz Şerif (sembolik bir tesadüfle her ikisi de aynı yıl doğmuşlar) ile yapıcı görüşmelerde bulundu.
Daha sonra bu görüşmelerin sonuçları, iki ülke dışişleri bakanlarının 30 Ocak 2023 tarihinde Moskova'da yaptıkları görüşmede teyit edildi.
Başka bir hipotez de mümkün; Pakistan, Rusya nüfusunun bir buçuk katı olan 238 milyondan fazla nüfusa sahip büyük bir ülke.
Sürekli olarak Rusya'ya zarar vermek ve onu zayıflatmak için yeni yollar icat eden ABD ordusunun siber güçlerini ve silahlarını Pakistan topraklarında test etmesini ne engelleyebilir?
Siber tehditlere karşı korunma konusunda uzman ve tanınmış bir Rus bilim adamının bana söylediği gibi böyle bir testin amacı, söz konusu silahları daha sonra hibrit bir savaşta Rusya ve önemli kurumlarının altyapısına karşı (ve aynı zamanda Pakistanlı yöneticileri sindirmek için) kullanmak olabilir.
Peki, Amerikalılar siber saldırı yöntemleri cephaneliğinde uzmanlaşma konusunda ne kadar ilerlemiş bulunuyorlar?
Böyle bir bilgiye sahip değilim ve konu çalıştığım beşerî bilimler alanından çok uzak. Ancak bu konuda bilgili Rus uzmanlar medyaya verdikleri röportajlarda, NATO'nun Aralık 2022'de "Siber Koalisyon 2022" adı altında dünyanın bugüne kadarki en büyük siber tatbikatını gerçekleştirdiğini hatırlatıyorlar.
Tatbikata 26 ülkeden binden fazla ordu mensubu katılmıştı. Aynı yılın Haziran ayında da ABD Siber Güvenlik Komutanı ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı Başkanı General Paul Nakasone liderliğinde "Estonya Siber Tatbikatı" düzenlenmişti.
Bu yıl ABD askeri bütçesi, ABD'ye düşman ülkelere yönelik siber saldırılar için 11 milyar dolar ayırdı.
Buna ek olarak Eylül 2022'de Çin Washington'u ülke üniversitelerine siber saldırı düzenlemekle suçladı.
Aynı yılın ekim ayında da İran, Washington'u benzin istasyonları işletim sistemine benzer bir saldırı düzenlemekle suçladı.
Ancak basında çıkan haberlere göre İran bu tür saldırılara ilk kez maruz kalmıyor.
Hâlâ adlarının gizli kalmasını tercih eden Rus uzmanlara göre gelecekte, konvansiyonel silahların kullanıldığı askeri operasyonlara ek bir unsur olarak, Amerikalılar tarafından Ukrayna topraklarından Rusya'ya karşı bu tür siber saldırılar gerçekleştirilebilir.
Düşmana saldırmak için bazıları bu kadar gelişmiş araçlar kullanan büyük güçlerin katılımıyla bir dünya savaşı çoktan başladı mı?
Rusya Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Moskova Uluslararası İlişkiler Devlet Enstitüsü'nde kıdemli bir araştırmacı olan Nikolay Silayev daha birkaç gün önce "Uluslararası Sahne" programı sunucusu Fedor Lukyanov'un bu sorusuna "evet" yanıtını vererek bunu teyit etmişti.
Ama şimdilik bu cesur yargıları bir kenara bırakalım. Tartışılmaz olan, bilgi savaşının siber dünya alanına taşınmasının (ki bu kesinlikle gerçekleşmekte) sadece bu alanı militarize etmek olarak görülebileceğidir.
Bunun sonuçları bir nükleer silahlanma yarışından daha az olabilir ama belki de daha az korkutucu değil.
Pakistan'a gelince, ulusal siber saldırılara karşı korunma sisteminin yetersiz kaldığı kanıtlandığından tabii ki dışarıdan yardım alarak, onu iyileştirmenin yollarını araması gerekiyor.
Amerikalılar bu konuda en ileri güç olduğuna göre, o zaman onlara başvurması gerekecek.
İşte üçüncü hipotez de burada gizli;
Güney Asya'nın büyük bir ülkesinde kim ve neden elektrik arzını kesmeye gereksinim duyar?
Bu vesileyle aptalca şakaları sevenleri bu ülkenin nükleer silahlara da sahip olduğunu unutmamaları konusunda uyarıyorum.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia