New York Times, Antakya'daki Suriyelilerle konuştu: "Bazı ırkçılık olayları görülse de Türkiye ayrımcılık yapmıyor"

Haber, "Türkiye'deki mültecilerin hayatları ikinci veya üçüncü defa dağıldı" başlığını taşıyor

Bir buçuk yaşındaki Suriyeli Amar, Kahramanmaraş'taki depremzedelerden biri (Reuters)

Geçen hafta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki deprem, Türkiye ve Suriye toplamında on binlerce kişinin ölümüne neden olurken geride kalanlar ne yapacaklarını kara kara düşünmeye başladı. 

Suriye'deki iç savaş yüzünden ev belledikleri yerleri defalarca terk etmek zorunda kalanlar, sığındıkları Türkiye'de de doğal afetten darbe yedi. 

ABD'nin tanınmış gazetelerinden The New York Times, Türkiye'deki afet bölgesine Kudüs muhabiri Raja Abdulrahim'i göndererek Suriyeli sığınmacıların yaşadıklarını aktardı. Abdulrahim, konuştuğu bazı afetzedelerin depremin savaşta yaşadıkları her şeyden daha kötü olduğunu söylediğini bildirdi. 

"Türkler ve Suriyeli mülteciler arasındaki ilişki korku, suçlama ve hınçla özetlenemeyecek kadar karışık. Antakya ve diğer etkilenen bölgelerde bazı Suriyeli aileler, Türklerin sığınacak yer olsun, yemek olsun ellerinde ne varsa paylaştığını söylüyor" ifadelerinin kullanıldığı haberde hem devletin yardım çalışmaları sırasında ayrımcılık yapmadığını söyleyen hem de ırkçılığın etkilerini anlatan Suriyelilere yer verildi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kucağında iki yaşındaki kızı Fatima varken konuşan 30 yaşındaki Cemal Ezaldin, "Allah'a şükür, halkta zaman zaman ırkçılık görülse de Türkiye ayrımcılık yapmıyor" dedi. 

Ezaldin, perşembe günü Hatayspor'un stadyumundaki çadır kampında bir kadının askerlere "Suriyelilere değil, Türklere yardım edin" dediğini ve yardım çalışmaları için gelen askerden ayrımcılık yapamayacakları yanıtını aldığını aktardı.

"Türkiye'deki mültecilerin hayatları ikinci veya üçüncü defa dağıldı" başlıklı haberde, yağma ve ölüleri soyma gibi olaylarda haksız yere ilk suçlananların Suriyeliler olmasına dikkat çekildi. 62 yaşındaki Türk depremzede Tülin Kuseyri'nin "Suriyeli göçmenleri artık Antakya'da istemiyorum. Vergilerimizle Suriyelileri besleyeceklerine Türklere bakmalarını istiyoruz" sözleri de yer aldı. 

Oto yıkama dükkanına sığınan bir aile


Hind Kayduha, 2011'de başlayan iç savaş yüzünden önce Halep'teki evinden, sonrasındaysa yerleştiği iki farklı yerden ailesiyle birlikte kaçmak zorunda kaldığını söyledi. Son olarak iki yıl önce Türkiye'ye geldiğinde güvenlik ve istikrara kavuştuğunu düşünen aile, Antakya'daki evlerinin yıkılmasıyla yeniden yuvasız kalmış. Pek çok yakınını kaybeden aile sonrasında henüz inşaat halindeki bir oto yıkama dükkanına yerleşmiş.

37 yaşındaki Kayduha, Suriye'deki iç savaşın büyük ölçüde sonlanması ve Türkiye'de büyüyen ekonomik krizle beraber depremden sonra ne hissettiğini şöyle anlattı: 

Şimdi de bizi ülkeden kovabilecek Türklerin tehdidi altındayız.

Kayduha, çadır kamplarına geçmek isteseler de, Suriyelilere burada yer verilmeyeceği ve silahlı Türklerin Suriyelilere saldırı düzenleyeceği dedikoduları yüzünden korku içinde olduklarını vurguladı. 

İki kardeşinin İdlib'de, teyzesininse Halep'te yaşadığını anlatan Kayduha, oraları da vuran depremden sonra onlara ulaşamadığını söyledi. İkinci kez tüm malvarlığını kaybettiğini belirterek "Allah'a şükür, bu çocuklardan başka hiçbir şeyim yok" dedi.

Kayduha'nın annesi Delal Masri, savaştan kaçmayı başarsalar da doğal afetten nasıl korunacaklarını bilemediklerinin altını çizdi:

Eskiden savaştayken başka bir bölgeye geçip güvende hissederdik. Şimdi burada gidecek herhangi bir güvenli yerin olmadığını hissediyoruz.

Suriye'deki iç savaş, ülkede yaşayan 21 milyon insanın yarısından fazlasının evlerini terk etmesine neden oldu. Bunların yaklaşık 4 milyonunun Türkiye'ye sığındığı tahmin ediliyor. 

 

Independent Türkçe, The New York Times, Reuters, AFP

DAHA FAZLA HABER OKU