ABD Hazine Bakanlığı: Türk işletmeleri ve bankaları yaptırım riskiyle karşı karşıya kalabilir

Türkiye Bankalar Birliği'yle görüşen ABD Hazine Müsteşarı Nelson "Türk finansal sisteminin bütünlüğünü korumak ve ticari itibarınıza yönelik riskleri azaltmak için bağımsız adımlar atılması çağrısında bulunuyorum" dedi

Fotoğraf: Reuters

ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan sorumlu Hazine Müsteşarı Brian Nelson, 2-3 Şubat’ta Ankara ve İstanbul’da, “Rusya’ya yönelik uluslararası yaptırımlar ve ihracat kontrolleri” ile ilgili temaslarda bulundu. Nelson, İstanbul’da Türkiye Bankalar Birliği ile bir araya geldi.

ABD Hazine Bakanlığı’nın internet sitesinde yapılan açıklamaya göre Nelson Türk işletmeleri ve bankaları, yaptırım uygulanan Rus kuruluşlarıyla iş yaparak yaptırım riski ve G7 pazarlarına erişimlerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir” dedi.

"Rusya'nın uluslararası yaptırımları ve mali kontrolleri aşma çabalarını önlemek üzere çalışıyoruz"

Nelson özetle şunları kaydetti:

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik yasadışı savaşının başlamasından yaklaşık bir yıl sonra, ekonomik adaletsizliklerle hesaplaştığımız, dünyanın dört bir yanındaki toplumları ve başkentleri yıprattığı küresel yolsuzluğun artan maliyetleriyle karşı karşıya kaldığımız ve serseri devletler ve terörist gruplardan gelenler gibi ortaya çıkan tehditlerle mücadele ettiğimiz zor bir dönemdeyiz. Bu karmaşık zorlukları yönetme kabiliyetimiz büyük ölçüde hükümetler arasında ve özel sektör ile kurduğumuz ortaklıklara bağlı. Çabalarınıza güveniyoruz ve her gün yaptığınız önemli işler için minnettarız.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu sorunlar, Amerika'nın sınırları dışında ortaya çıksa da, yasadışı aktörlerin kara paralarını taşımak, aklamak veya saklamak için genellikle ABD’deki güvenlik açıklarından faydalandıklarının bilincindeyiz. Bundan ötürü, Washington'dan İstanbul'a ve küresel finans merkezlerine kadar hepimize düşen sorumluluk, finansal suçları yok etmek, yasadışı aktörlerin istismar ettiği finansal gölgelere ışık tutmak ve daha adil ve kapsayıcı bir küresel ekonomi için çalışmak gibi, finansal sistemlerimizdeki zayıf yönleri ele almaktır.

Çalışmalarımız, ülkelerimizin kara para aklama/terörizmin finansmanıyla mücadele (AML/CFT) rejimlerindeki açıkları kapatmaya yönelik ortak çabalarla başlamalıdır; böylelikle yolsuzluk yapanlar, terör finansörleri ve suçlular da dahil olmak üzere yasadışı aktörler paralarını cezasız veya anonim olarak dolaşıma sokamazlar.

Gayrimenkulun hem Türkiye'de hem de ABD’de yasadışı aktörlerce istismar edilmeye müsait bir sektör olduğunun altını çizen Nelson "Eşgüdümlü çabalarımızın bir parçası olarak, Rusya'nın, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu onlarca ülkede uluslararası yaptırımları ve mali kontrolleri aşma çabalarını önlemek üzere çalışıyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Bağımsız adımlar atılması çağrısında bulunuyorum"

Nelson şöyle devam etti:

Türk işletmeleri ve finans kurumları bu mücadelenin ön saflarında yer almaktadır. İlave yabancı yatırım ve ekonomik büyümenin anahtarı olan şeffaflığı arttırmak için birlikte çalışmamız bir mecburiyettir. Türkiye'nin Rusya'dan enerji ithalatına ve tarım ürünleri ticaretine olan bağımlılığının elbette farkındayız ve bu ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için çalışmaya devam ediyoruz. Bununla birlikte, geçtiğimiz yıl Türkiye'nin Rusya'ya yaptığı zorunlu olmayan ihracatta kaydedilen belirgin artış, Türk özel sektörünü itibar ve yaptırım risklerine karşı özellikle savunmasız hâle getirmektedir.

Moskova, şeffaf olmayan artan ekonomik ilişkilerini, uluslararası yaptırımlara karşı koymak için kullanmaya çalışıyor. Rus hükümeti, kamu iktisadi teşebbüsleri ve finans kuruluşları, uluslararası yaptırımları aşmak için yanıltıcı işlemlere yönelme eğiliminde. Bilhassa Rus bankaları aldatıcı ödeme uygulamalarını teşvik ediyor ve bilgi gizleyen ödemeler yapıyor.  Türk işletmeleri ve bankaları, yaptırım uygulanan Rus kuruluşlarıyla iş yaparak yaptırım riski ve G7 pazarlarına erişimlerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir. Ayrıca Türk işletmeleri ve bankaları, Rus askeri-endüstriyel kompleksi tarafından kullanılabilecek potansiyel ikili kullanıma sahip teknoloji aktarımları ile ilgili işlemlerden uzak durmak için ilave önlem almalıdır. Rus oligarklar ve hükümet yetkilileri Türkiye'de mülk ve yat satın almaya, iş yapmaya ve mülkleri için hizmet almaya devam etmişlerdir. Yaptırım risklerini azaltmak için, finansal kurumlar olarak hepinizi, özellikle istismara müsait sektörler de dâhil olmak üzere, Rus kurum ve şahısları ile yapılan işlemlerde daha fazla denetim yapma çağrısında bulunuyorum. Bu konuda Türk hükümetinden mevkidaşlarımla da bir dizi görüşme yaptım. Asıl önemli olan, bu tür bir denetim, ABD ve diğer yaptırım listelerini kontrol etmenin ötesine geçmelidir. Taramada, yaptırım uygulanan Rus ve Belaruslu aktörlerin paravan olarak kullandıkları şirketler ve vekiller de tespit edilmeli.

Çatışma bölgelerine yakın uluslararası bir ticaret merkezi olarak Türkiye'nin, diğer haydut devletler, terörist gruplar, organize suçlular ve yolsuzluğa bulaşmış aktörler tarafından istismar edilmesi de dâhil, kırılganlık yaratan zorluklarla karşı karşıya olduğunun farkındayım.  Hükümetler olarak, uluslararası ortamdaki bu tehditleri engellemek için çalışmakla beraber, bildiğiniz üzere, hükümetlerin genellikle değişen yasadışı finans tehditlerine karşı özel sektör kadar hızlı uyum sağlayamadığı alanlar da mevcut. Bu nedenle, Türk finansal sisteminin bütünlüğünü korumak ve ticari itibarınıza yönelik riskleri azaltmak için bağımsız adımlar atılması çağrısında bulunuyorum.         

 

 

 

 

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU