Andrew Tate'i hâlâ tanımıyorsanız, şanslı olanlardan birisiniz. Her nerede barınıyorsanız, umarım sıcaktır, rahattır ve yakın gelecek için yeterli konserve gıdanız vardır.
Tate kendisini, genç Padawanlarına (Yıldız Savaşları serisinde Jedi öğrencilerine verilen ad -ed. n.) dünyanın işleyiş şeklini, kadınları ve kendi başarısının sırlarını öğretmeye istekli, aşırı erkeksi, ultra zengin, gerçekleri görmeyi seçen bir çapkın olarak satıyor. Genç erkeklere hayatın kestirme yolunu, sahip olduklarını pek de bilmedikleri rüyaya bir bilet sunuyor. Kısacası, onlara nasıl erkek olunacağının planını satıyor. Ve alternatiflerin azlığı nedeniyle, genç erkekler bunu satın almaya fazlasıyla istekli.
Tate'te temelde yeterince gelişmemiş bir şeyler var. Fiziksel olarak değil, duygusal, zihinsel ve kültürel olarak. Saldırganlık ve kibirle maskelenmiş o kadar çok güvensizlik yayıyor ki, şahsen onu izlerken gözlerimi kısmam gerektiğini hissediyorum. Belki de bu yüzden hep güneş gözlüğü takıyordur.
Ama insanlar onu izliyor. Çoğunlukla da genç erkekler. 36 yaşındaki Lutonlu gurularının dağıttığı bilgelik karşısında büyülenmiş durumdalar. Plan hakkında kısa bir spoiler: "Nasıl erkek olunur" sorusu, kadınları insanlıktan çıkarma, şiddet, cinsel saldırı iddiaları, depresyonu inkar etme, pala bulundurma gibi şeyleri içeriyor. Unutmayalım ki, Tate de 29 Aralık'ta Bükreş'te tecavüz, insan kaçakçılığı ve organize suçtan yargılanmak üzere tutuklandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
TikTok ve Twitter'dan yasaklandı (Musk'ın talimatıyla geri dönmeden önce, bu muhtemelen ona daha da büyük bir destek verdi) ve halihazırda hapiste olsa da Tate'in etkisi çok fazla. Peki neden? Çekiciliği ne? Tate'in görüşleri bu denli sakıncalıysa ve o, geri kalanımız için bu kadar bariz bir şarlatansa, neden bu kadar çok genç erkek için böyle görünmüyor? Neden binlercesi onu ciddiye alıyor?
Özünde bu epey basit: Çünkü o onlarla konuşuyor ve biz konuşmuyoruz.
Ergenlik çağındaki erkek çocuklar huysuz, saldırgan ve kışkırtıcı olmayı seven küçük hayvanlardır. Dikkatlerinin Tate'e çekilmesi hiç de şaşırtıcı değil. Ancak Tate'in içeriklerini izlerken aynı zamanda kendi kimliklerini de oluşturuyorlar. Buna bir de ergenliğin, seksin ve yetişkinliğe geçişin kafa karıştırıcı dünyasını eklediğinizde, aynaya her baktıklarında değişen bir bedenle sarmalanmış, hem savunmasız hem de mesaj vermek için mükemmel bir şekilde hazırlanmış bir kişi elde edersiniz.
Mesele şu ki, mesaj istiyorlar. Gençler çevrelerindeki dünyayı, dünyanın nasıl işlediğini ve bu dünyadaki yerlerinin ne olabileceğini anlamak isterken, boşlukları doldurmayı internetteki toksik karakterlere bırakıyoruz. Son 5 yılın en büyük fenomenlerinden ikisi Jordan Peterson ve Tate oldu ve her ikisi de tamamen aynı şekilde güçlendi: Kendilerini cevap arayan, hitap edilmemiş bir nüfusa kişisel gelişim guruları olarak sunmak.
Tate ve Peterson genç erkeklerin neden böyle hissettiklerine dair anlatılar sunuyor, onlara dünyayı görebilecekleri bir mercek ve (Peterson'ın kitaplarında kelimenin tam anlamıyla) uymaları gereken kurallar veriyorlar.
Bu guruların reçeteleri, günah keçisi ilan etme, kızgınlık, grup içi, grup dışı düşünme gibi güvensizliklere hitap eden her türlü sinsi teknikle dolu olsa da bu anlatıların başarılı olmasının nedeni, aynı zamanda bir özlem ve kendini iyileştirme unsuruna sahip olmalarıdır. Daha iyi olmak, anlamlı bir hayat yaşamak isteyen genç erkekler, haritaları sadece dolandırıcılar satarken nasıl yollarını bulabilirler?
Bu kitlenin aşırı sağcı grupların ve ultra milliyetçilerin hedef alıp üye topladığı kitle olması tesadüf değil. Onlar da aynı duygulara, korkulara ve şikayetlere sahip genç erkeklerin ilgisini çekiyor. Onlar da dünyanın nasıl işlediğine ve işlerin neden belli bir şekilde yürüdüğüne dair anlatılar sunuyorlar.
Bunun sebebi Tate değil. Aksine, o bir sorunun belirtisi. Sorun, pek çok genç erkeğin krizde olması ve onlara açık destek sunulmaması.
Peki biz ne yapmalıyız? "Kobra Tate"in sattığı yılan yağını (İngilizcede işe yaramaz ilaçlar ya da aldatıcı laflar için kullanılan deyim -ed.n.) satın alanlara nasıl yardım edeceğiz?
Düşündüğümde, hepsi de iyi olmayan sayısız farklı yöne gidebilecek eski bir ergen erkek çocuk/küçük hayvan olarak, neyin işe yarayabileceğine dair birkaç fikrim var. Sanırım Marcus Rashford'dan her şeyi yapmasını bekleyemeyiz.
Yeni başlayanlar için, kişilerarası düzeyde, onların bakış açısını anlamak çok önemli. Tate, yabancılaşmış genç erkeklerin endişelerini gidermeyi (kelimenin tam anlamıyla) kendine iş edindi ve bizim de aynısını yapmamız gerekiyor. Bizim sessizliğimiz onun oksijeni. Gençlerin izlediği içerik hakkında ne kadar çok şey öğrenebilirseniz o kadar iyi. Onlara bu konuda ne hissettiklerini ve Tate'in videolarında neyle bağlantı kurduklarını sorun.
Bunu yaparken kullandığımız dilin destekleyici ve açık uçlu olması gerekiyor. Genç bir erkeğe bir şey izlememesini söylerseniz, onun aboneliğini satın alır. Masküliniteyi nasıl ifade ettiğimiz de aynı derecede önemli: "Maskülinite" kelimesini sadece önünde "toksik" kelimesi olduğu zaman duyduklarını düşünen genç erkekler var.
Ama bence gerçekten yardımcı olacak şey temelden inşa etmek. Bu ülkedeki tüm gençleri eleştirel düşünme becerileriyle güçlendirmemiz gerekiyor. Bu şekilde en azından her gün telefon ekranlarından akan bilgi dalgasını ayrıştırma umuduna sahip olurlar. 18'ine kadar matematik öğretmeyi unutun, Rishi Sunak; eğer gençlerin geleceğini gerçekten önemsiyorsan, o zaman felsefeyi Birleşik Krallık müfredatının temel bir parçası haline getir.
Beni dinleyin: Felsefe bu ülkede ne yazık ki göz ardı edilen bir konu olsa da insanları özellikle kişisel kimlik, sosyal roller, ahlak, etik, retorik, edebiyat gibi konuların yanı sıra meraklı zihinlerin ilgisini çekecek pek çok başka alanla da özellikle meşgul eder.
Felsefe size cevapları vermez ama soruları daha net ele almanızı sağlar. Eskiden hayatını kazanmak için kafasına darbe alan bir adamın yapmanızı söylediklerini yapmak yerine, size kendiniz için düşünme yeteneği kazandırır. Konuşmaların gerçekleşmesi için yer açar, muhakeme ve analitik yetenekleri geliştirir ve insanların soru sorması ve bu konuları uzun uzadıya tartışması için alan sağlar. Bunlar bize başka hiçbir yerde öğretilmeyen pratik araçlardır.
Böylesine önemli tartışmaları neden oyun alanlarına ya da radikalleşmeye yol açtığı kanıtlanmış çevrimiçi forumlara sürgün ediyoruz? Bu ülkede hepimiz "üç temel kuralı" biliyoruz: Okuma, yazma ve aritmetik, okullarda öğretilen temel beceriler olarak kabul edilir. Artık 4'üncü bir kural eklemenin zamanı geldi: Muhakeme.
Kendini YouTube ya da TikTok gurusu olarak tanıtan bir sonraki kişi gelip onlara ne düşünmeleri gerektiğini söylemeden önce gençlere nasıl düşüneceklerini öğretmemiz gerek.
Clint Edwards, bir stand-up komedyeni ve yazardır
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar
© The Independent