Oyun çocuğun dilidir

Çocuk iç dünyasını oyunla dışa vururken bunu sansürlemez ve herhangi bir zorlanma yaşamaz bu sebeplerden dolayı oyun çocuklarla iletişim kurmak için en iyi yoldur

Fotoğraf: Unsplash

Oyun çocuk için ne ifade eder?

Oyun çocuk için sadece eğlence midir?

Çocuk bize sözle söyleyemediği şeyleri oyunla anlatabilir mi?


Oyun çocuk için sadece eğlenceden ibaret değildir.

Bazı ebeveynler tarafından çocuğun boş zamanlarını değerlendirmek için başvurduğu bir etkinlik, çocuğun oyalanması için bir araç olarak görülse de oyun çocuğun dünyasında çok daha büyük bir yer tutar.

Landreth "Kuşlar uçar, balıklar yüzer ve çocuklar oynar" sözüyle aslında oyunun çocuğun dünyasında ne kadar vazgeçilemez ve doğal bir süreç olduğunu ortaya koyar. 
 

Unsplash 2.jpg
Fotoğraf: Unsplash

 

Sonucu düşünülmeden, eğlenmek için yapılan hareketler oyunu tanımlar. Oyun yoluyla çocuklar bir yandan deşarj olur, yaşamın görevlerine hazırlanır, zor hedefleri başarır ve engelleri aşmayı öğrenir.

Bir yandan da diğerleriyle nasıl geçineceğini ve sorunlarını nasıl çözeceğini öğrenir. Oyun yoluyla hem kişiliklerindeki bireyselliği ifade etmeyi hem de sosyalleşmeyi öğrenir. (Çelik, 2017)

Oyun, çocuğun engel ve yasaklardan kurtulup gerçek yaşamda tehlikeli olabilecek duygu ve davranışlarını güvenli bir ortamda açığa vurmasıdır.

Çocuğun içsel kaynaklarını bize sunduğu bir sahne olarak düşünülebilir. Çocuk iç dünyasını oyunla dışa vururken bunu sansürlemez ve herhangi bir zorlanma yaşamaz bu sebeplerden dolayı oyun çocuklarla iletişim kurmak için en iyi yoldur.
 

Çocuk oyun.jpg
Fotoğraf: Twitter

 

Oyun çocuğun dilidir 

Yetişkinler kendilerini sözle ifade ederler, çocuklar için ise dili kullanmak konusunda yetişkinler kadar ustalaşmamışlardır onların bildikleri en iyi dil oyundur.

Oyun, çocuğun hem kendini anlatmasını sağlar hem de etrafında olan biteni anlamlandırmasını. 

Çocuklar birikmiş enerjilerini oyun vasıtasıyla boşaltırlar. Oyun, çocuğun duygularının dışa vurumudur. Gerçek hayatta üstesinden gelemediği duyguların tamir olduğu yerdir. 
 

foto3.jpg
Görsel: Pinterest

 

Çocuk, oyun ile kendini iyileştirir    

Oyunun çocuğun dünyasındaki iyileştirici rolü 2 yönlü düşünülebilir. Birincisi, çocuğun kendi kendini iyileştirmesidir.

Freud'a göre oyun, çocuğun örseleyici yaşantılarını iyileştirdiği bir süreçtir.

Ericson ise oyunu "duygusal bir laboratuvar" olarak tanımlamış ve çocuğun oyun yoluyla baş etmeyi öğrendiğini aktarır.

Korkuları varsa, hayalî oyunlarında gerilimlerinden kurtulurlar. Oyun dilini kullanarak en derinde saklı duygularını ifade ederler.  

Çocuğun, birlikte oynadığı kişiye verdiği görev ne ise, çocuk o noktadan tamir olmak istiyor demektir.

Özellikle 3-6 yaş grubu çocukların; bazen bağlanma, bazen ayrılık, bazen güç ihtiyacı, bazen bebekleşme ve bazen korkularının tamiri ile oyuna yönlendiği düşünülebilir.

Burada gücün çocukta olması ve olayların onun istediği doğrultuda ilerlemesi, oyunun tedavi ediciliğinin ilk meyvelerinin oluştuğu noktadır.

Oyunla birlikte dışa vurulan duygular ve çocuğun duygularıyla yüzleşmesi, olumlu/olumsuz deneyimlediği tüm olayları oyuna getirip, onlara maruz kalması ve zamanla içindeki güç ile birlikte, karşılaştığı sorunla savaşabilme potansiyeli çocuktaki özgüvenin gelişimini sağlar. (Axline, 2019: 26-30) 

Aletha J. Solter'in Oyun Oynama Sanatı kitabında çocukların oyunla anlatmak istediklerine şöyle örnekler verilmiştir.

  • 2 yaşındaki kızınız çorapları ayağı yerine ellerine giymişse, saçma bir oyun oynamak istiyor olabilir.
  • 4 yaşındaki oğlunuz bebek gibi davranıyorsa, belki de onu yaşça geriye gittiği oyunlar oynamaya teşvik etmenize dair bir işaret sayılabilir. 
  • 6 yaşındaki oğlunuz hayalî bir tabancayla sizi vuruyorsa, büyük olasılıkla gücün çocukta olduğu oyunlar oynamanın zamanı gelmiş demektir.
  • 12 yaşındaki çocuğunuz, birlikte pinpon oynarken skor tutmanızdan rahatsız oluyorsa, iş birliğine dayalı ya da saçma da olsa gücün çocukta olduğu oyunlar ve özellikle sizin yetersiz kaldığınız oyunlar oynamak istiyor olabilir. Bu durumların tümünde çocuğunuz sizi zor ve sıkıntılı duyguları çözebilmeniz için belirli oyunlar oynamaya davet ediyor olabilir. 

İkincisi ise alanın uzmanları tarafından profesyonel olarak verilen destektir.

Oyunun bu bilimsel hâli "terapötik oyun" olarak adlandırılır (Schaefer, 2017 ; Ray, 2017).

Sıklıkla 3-12 yaş aralığındaki çocuklarda, kendilerini daha iyi ifade etmeleri ve problemlerini çözmeleri için ruh sağlığı uzmanlarınca oyun terapisi tercih edilir.

Oyun terapisi davranış problemlerinde (öfke yönetimi, krizler ve travma gibi) ve duygusal sorunlarda (kaygı, depresyon, takıntılar) birinci veya destekleyici müdahale olarak kullanılabiliyor (Association for play therapy, 2018). 

Oyunun yararlarından biri de çocuğun birikmiş enerjisini ve saldırganlık dürtüsünü toplumsal açıdan kabul görmüş bir yolla boşaltmasını sağlar.
 

Unsplash.jpg
Fotoğraf: Unsplash

 

Oyunun çocuğa kazandırdıkları

Oyun çocukların gelişimi için en önemli desteklerden biridir. Amerikan Pediatri Akademisi tarafından hazırlanan raporda gelişimin her alanında oyunun katkısından bahsedilmiş ve nöral yolların oluşumu ile beraber sağlıklı beyin gelişiminde etken rol oynadığı ifade edilir. 

Oyunun kas sistemini geliştiren bedensel yönü, sorunları çözmeye yarayan iyi edicilik niteliği, bilme ve kavramayı sağlayan eğitimsel değeri, iş birliği ve toplu yaşama vb. kuralları öğreten ahlaki yönleri vardır.

Oyunun dil gelişimine de büyük katkısı vardır. Oyun sayesinde çocuk ses ve tonlamalarını doğru yerde ve doğru zamanda kullanmasını öğrenir bunun yanında kelime dağarcığı gelişir. 

Oyun esnasında farklı rollere girerek onları deneyimleme ve farklı bakış açılarına sahip olma fırsatı bulurlar.

Oyun içinde birden çok fazla duyguyu aynı anda deneyimleme imkânı bulan çocuklar bunun yanında gurubun içindeki diğer çocukların da duygularını fark eder, paylaşır ve gözlemler. 

"Erken Çocukluk Gelişimi ve Eğitiminde Oyun" isimli kitabında oyunun çocuğa neler kazandırdığını özetle şöyle sıralamıştır;

Kişiliği, yaratıcılığı, üreticiliği, taklit yeteneği, hayal gücü gelişir; yeteneklerini keşfeder, kendini tanır.

Paylaşmayı, inisiyatif almayı, empatiyi, hoşgörülü olmayı, kurallara uymayı ve rekabet etmeyi öğrenir. 

Bilgilerini organize etmeyi, kavramları, neden-sonuç ilişkisi kurmayı, belli bir disiplin içinde düşünmeyi, problem çözmeyi, araştırmayı öğrenir ve düşünme yeteneğini geliştirir. 

Demokratik olmayı, uyum sağlamayı, iletişim kurmayı, kendini ifade etmeyi, karar vererek sonuçlarına uymayı, sorumluluğu ve uzlaşmayı öğrenir. 

Çocuklar oyun sayesinde cinsiyetiyle özdeşleşmeyi, toplumsal rolleri ve iç çatışmaları ortaya koymayı öğrenir.
 

 

Amerikan Pediatri Akademisi; oyunun, sağlıklı beyin gelişimi için önemli olduğunu vurgular. 

Kısa zaman önce yaşadığımız bir olay; çocuğun, oyunla derdini nasıl anlattığını ilk elden deneyimlememi sağladı.

Kızımın 2 yaş kontrolü için hastaneye gidecektik. Önceden belirlenen bir tarih olduğu için bunu oyunlarımıza dâhil etmiştim. Gitmeden önce oyuncak doktor seti ile sık sık oynadık.

Daha önceki kontrolümüzde steteskoptan korktuğu için oyuncak steteskopu da yanıma aldım. Muayene sırasında oyuncağı ile benzerliğinden bahsettim ve ilk defa kalbinin ve sırtının dinlenmesini sakin karşıladı.

Kan değerlerine de bakılması gerekiyordu kan verdik ve eve döndük. Kızım bir süre sonra odasında kendi kendine oynamaya başladı ben de günlük işlerimi halledip yanına uğradım.

Kapağı genellikle açık duran alıştırma lazımlığının kapalı olduğunu fark ettim. Kapağı açtığımda içinde doktor setinin bir parçası olan oyuncak enjektörü gördüm.

Bu küçük klozet görüntüsündeki lazımlık henüz tuvalet eğitimi vermediğimiz için odasında oyuncaklarının arasında duruyor ancak çocuğum bunun işlevini gayet iyi biliyor.

Hastanede enjektör ile ilgili yaşadığı olumsuz deneyim sonucu canı yanan kızım enjektörün evdeki temsilini uzaklaştırmak istemiş olacak ki onu klozetine atıp üzerine bir de kapağı kapatmış.
 

 

Sonrasında çok defalar enjektörle doktorculuk oynayıp ağlama numarası yaptık. Çünkü kan alma esnasında fiziksel bir acının yanında korku da duydu kendini kötü hissetti, üzüldü, kızdı ve bunu ifade ederek kendini iyileştirmek istedi.

Bu kısa yaşam deneyiminden de anlaşılacağı üzere oyun; çocuğun kendini ifade etmede kullandığı en önemli araçlardan biri. Çocuklar konuşmaya başlasa da hatta her kelimeyi söyleyebiliyor bile olsa duygularını çoğunlukla kelimelerle ifade edemezler.

Yakın zamanda Tekirdağ'da bir kreşte yaşanan şiddet haberi medyaya yansıdı. Videoyu izleyip ilk şoku atlattıktan sonra psikolojik danışman gözüyle olayın ayrıntılarını merak edip okumaya başladım.

Haberin devamında bu olay nasıl anlaşıldı diye bir başlık gördüm sonrası tam da bizi ilgilendiren kısım. Çocuklardan biri evde oyun oynarken bebeğinin kollarını arkadan bağlıyor ve onu uyumaya zorluyor bunu gören annesi neden bebeğine bu şekilde davrandığını soruyor çocuk o zaman okulda yaşadıkları şeyleri taklit ettiğini söylüyor ve her şey açığa çıkıyor.

Bazı durumlarda çocuğun oyunla kendini ifade etmesi bile iyileşmesi için yeterli olabilir. Ancak ileri düzeye taşınmış ve çocuğun yaşamını gelişimini etkiler hâle gelmiş durumlarda devreye profesyonel bir destek girer ve çocuk oyun terapisine yönlendirilir.

Yani oyun, profesyonel anlamda da çocuğun sorunlarını gidermede bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.

 

 

Yararlanılan kaynaklar:

Haluk Yavuzer - Çocuk Eğitimi El Kitabı. 
Haluk Yavuzer - Çocuğunuzun İlk 6 Yılı. 
Haluk Yavuzer - Okul Çağı Çocuğu. 
Aletha Jauch Solter - Oyun Oynama Sanatı. 
Berka Özdoğan- Çocuk ve oyun. 
Virginia M. Axline - Oyun Terapisi
Charles E. Schaefer - Oyun Terapisinin Temelleri (Foundations of Play Therapy)
Çelik, M. (2017). Deneyimsel oyun terapisinin çocuk evlerinde kalmakta olan 3-10 yaş grubu çocukların çocukluk çağı travma sonrası duygusal stres düzeyine etkisinin incelenmesi. 
Teber, M. (2015). Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Çocuklarda Görülen Davranış
Sorunlarının Çözümüne Etkisi. Yüksek Lisans Tezi

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU