2018'de açılması beklenen Melen Barajı, projenin tamamlanamaması nedeniyle çıkan tartışmayla yeniden gündemde.
Muhalefet kanadı, baraj inşa sürecinin uzaması nedeniyle oluşan kamu zararının milyarlarca lirayı bulduğunu iddia ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, iki hafta önce yaptığı açıklamada, zamanında bitirilemeyen baraj nedeniyle devletin 12-13 milyar TL zarara uğratıldığını öne sürdü.
Geçen günlerde benzer bir açıklama da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek'ten geldi. Melen Barajı'nın işletmeye alınması geciktikçe ödenmek zorunda kalınan enerji bedelinin katlandığını savunan Zeybek, bu durumun İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) bütçesine milyarlarca liralık ek yük getirdiğini öne sürdü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İSKİ: Elektrik maliyeti 5 milyar 164 milyon 22 bin 916 TL'ye yükseldi
Independent Türkçe'nin İSKİ'den edindiği bilgiler de bu açıklamaları destekler nitelikte.
Veriler, Melen'deki elektrik masrafının yeni bir barajın inşaat maliyetine yaklaştığını ortaya koydu.
İSKİ'nin verilerine göre, 2018 yılından 2022'nin ilk 11 ayının dahil olduğu süreçte Melen terfi merkezinde tüketilen elektrik miktarı 1 milyar 98 milyon 728 bin 280 kilovat saata yükseldi.
Elektrik birim fiyatının geçen ay 4,70 TL/kilovat saat olduğu göz önünde bulundurulduğunda, toplam maliyetin 5 milyar 164 milyon 22 bin 916 TL'ye çıktığı belirtildi.
Ne olmuştu?
Melen Barajı projesine, Sakarya'daki Melen Çayı'ndan İstanbul'a boru hatlarıyla su getirmek için 2012 yılında başlandı.
Ancak 2016'da barajın gövdesinde oluşan çatlaklar nedeniyle inşaat tamamlanamadı.
2019'da göreve geldikten kısa süre sonra baraj inşaatında incelemelerde bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, derin çatlakların bulunduğu bilgisini ve ilgili görselleri, kamuoyuyla paylaştı.
Baraj projesi için 213 milyon 850 bin TL bedelle verilen ilk ihalenin 12 Aralık 2016’da tamamlanması beklense de sonuç böyle olmadı.
Barajın bitirilememesi nedeniyle yeni ihale yapıldı. 29 Aralık 2016’daki ihalede bedel, 271 milyon 548 bin TL olarak kayıtlara geçti.
İşin bitim süresi ise 1 Şubat 2018 olarak belirlense de baraj inşaatı yine tamamlanamadı.
Proje bitmediği gibi Melen Barajı gövdesinde çatlaklar olduğu ortaya çıktı.
Bu çatlakların oluşturduğu riski ortadan kaldırmak üzere yapılan güçlendirme projesi için tekrar ihaleye çıkıldı.
28 Şubat 2020 tarihinde güçlendirme işi 412 milyon 151 bin lira bedelle ihale edildi.
Güçlendirmenin 26 Şubat 2023'te bitirilmesi planlanıyordu ancak şirket tasfiye talebinde bulundu.
Devlet Su İşleri (DSİ) tasfiye talebini kabul etti ve 8 Temmuz 2022'de güçlendirme işi sonuçsuz kaldı.
Sonuç olarak Melen Barajı inşaatı, verilen son açılış tarihinin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen tamamlanıp işletmeye alınamadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Baraj yerinden su pompayla basılsa da Melen Barajı'nda su tutulamadığı için rezervuar doldurulamadı.
Bu nedenle baraj yerinden İstanbul'a gönderilen su, dev pompalarla 200 metre yükseğe basılıyor.
Melen Barajı yapılmış olsaydı, bu pompa basma yüksekliği yaklaşık yarı yarıya düşecek, aynı zamanda buradan elektrik enerjisi üretilecekti.
Barajın kısa sürede işletmeye gireceğinden umudu kesen İSKİ yönetimi, geçen yıl Melen Regülatör yerindeki pompa istasyonuna 5 adet ilave pompa yerleştirdi.
Yerinden pompalanabilecek su miktarı yılda yaklaşık 500 milyon metreküpe yükseldi.
Ancak Melen'de suyun bol olduğu dönemde ilave pompalar da çalıştığında enerji masrafı daha da artacağından 2022 yılında Melen’den basılan su miktarı, 2021’e kıyasla yarı yarıya düşürüldü.
Baraj işletmede olsaydı elektrik de üretecekti. Barajda 45 MW kurulu güce sahip bir santral da yer almaktaydı.
Yapılan planlamaya göre "Melen İçme Suyu Projesi"nin ilk aşamasında 183,33 Gwh/yıl, ikinci aşamasında 140,60 Gwh/yıl, geri kalan ömründe 92,92 Gwh/yıl üretim yapılması bekleniyordu.
Eroğlu: İstanbul'a 2071 yılına kadar içme suyu sağlayacak her türlü altyapı ve tesisleri inşa ettik
2007-2011 yılları arasında Çevre ve Orman Bakanlığı, 2011-2018 yılları arasında Orman ve Su İşleri Bakanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Veysel Eroğlu ise İstanbul'a 2071 yılına kadar içme suyu sağlayacak her türlü altyapı ve tesisleri inşa ettiklerini belirtiyor. "Malum zihniyetin şehre 3,5 yıldır 1 litre dahî ilave içme suyu getirememesine rağmen bizim yaptığımız tesislere çamur atması anlaşılır değildir" diyen Eroğlu, şöyle konuşmuştu:
"İstanbul'da herhangi bir içme suyu sıkıntısı olmamasına rağmen, malum zihniyet sürekli olarak Melen Projesi üzerinden bir algı gayreti içinde oldukları görülmektedir.
Oysaki Melen Projesi'nden 2007 yılından itibaren İstanbul'a gürül gürül su akmaktadır. Hatta şehrin içme suyu sarfiyatının yüzde 60 bu projeden sağlanmaktadır.
Dolayısıyla bütün bu hususların detaylı olarak anlatılması ve başta İstanbul halkı olmak üzere aziz milletimiz tarafından bilinmesi gerekmektedir.
İstanbul daima suyla yoğrulmuş kadim bir şehirdir. Ancak tarih boyunca şehre su temini hep önemli bir mesele olmuştur. Kısacası İstanbul, suyun yanı başında ama suya hasret bir şehir olmuştur. İmparator ve padişahlar, İstanbul'un su meselesiyle bizzat ilgilenmişlerdir. Kanuni Sultan Süleyman, İstanbul'un su meselesini çözmesi için Mimar Sinan'ı bizzat vazifelendirmiştir.
Dolayısıyla İstanbul'un su meselesini günümüz esasında değil, geçmişle birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Yani insan hafızası unutkandır.
Özellikle 30 yaşının altındaki vatandaşlarımızın daha iyi bilmesi için 1994 öncesini ve İstanbulluların çektiği susuzluk çilesini hatırlamakta fayda vardır.
Malum olduğu üzere 1994 yılından önce İstanbul'un nüfusu 6,5 milyondu. Şehrin nüfusu yılda takriben 400 bin artarken, buna bağlı olarak içme suyu ihtiyacı da artmaktaydı. Bu duruma rağmen o zamanki idarecilerin su kaynaklarını zamanında geliştirememesinden ve su temin tesislerini yapamadıklarından dolayı İstanbul susuzluk çekiyordu.
Ayrıca su şebekelerinde yüzde 65 kayıp olduğu için İstanbul'a yılda ancak 200 milyon metreküp su temin edilebiliyordu. Kurak dönemlerde ise şehre verilen su miktarı çok daha azdı. Hatta Terkos Gölü'ne Karadeniz'den de tuzlu su katılıyordu."
© The Independentturkish