Ekonomist Daron Acemoğlu: Türkiye’de temel sorun verimliliğin artmaması

Verimliliğin artmamasını Türkiye ekonomisinin temel sorunu olarak gösteren İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, Merkez Bankasının bağımsızlığını yitirmesi durumunda ekonominin uzun vadede zarar göreceğini söyledi

Fotoğraf: News.mit.edu

Dünyada en çok alıntı yapılan ilk 10 ekonomist arasında gösterilen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu, verimliliğin artmamasını Türkiye ekonomisinin temel sorunlarının başında geldiğini söyledi.

Karar Gazetesi yazarı Taha Akyol’un Türkiye ekonomisine dair sorularını, e-mail yoluyla yanıtlayan Daron Acemoğlu Merkez Bankası’nın bağımsız olması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye’nin Merkez Bankası, uzun bir süredir, en azından 2011’den bu yana, bağımsız bir durumda değil diyen Prof. Dr. Daron Acemoğlu, “Merkez Bankası bağımsızlığının olmaması durumunda, politikacıların kısa vadede kendilerine yardımcı olacak ama ekonomiye uzun vadede zarar verecek politikalar izleyeceği yönündedir” dedi.

Ekonomik krizi 2017'de öngördü

2017’de yaptığı bir konuşmada Türkiye’de bir iki yıl içinde ekonomik kriz çıkacak şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, Acemoğlu, “Ekonomik tahminde bulunmak zordur ve hatta tehlikelidir. Benim öngörüm iki unsura dayanıyordu: Bir, Türkiye ekonomisinin derin ve zarar verici yapısal sorunlarını görüyordum. İki, hükümetin yeterli teşvik ve harcamasıyla, ekonominin 18 ay kadar daha ılımlı bir şekilde büyümeyi başararak krizi geciktirebileceğini düşünmüştüm” şeklinde cevap verdi.

"2006'dan beri verimlilik artışı yaşanmadı"

Türkiye ekonomisinde temel sorun olarak verimliliğin artmamasıdır diyen Acemoğlu şunları söyledi:

Verimlilik, özellikle ekonomistlerin ‘çok faktörlü verimlilik’ dedikleri şey refahın kaynağıdır. Çok fazla yatırım yapmadan giderek daha fazla üretmemizi sağlayan şey budur. Örneğin, bir ekonomide yılda % 2 oranında çok faktörlü üretkenlik artışı varsa, bu, daha fazla işçi istihdam etmemesi veya makine ve sermayeye yatırımını arttırması durumunda dahi, yine de yılda % 2’lik bir büyüme oranı elde edeceği anlamına gelir. Verimlilik, ekonomik büyümenin en güçlü kaynağıdır. Daha iyi teknolojiler, daha iyi organizasyonlar ve daha iyi fikirler, üretkenlik artışının temelini oluşturur. Ancak ek olarak, bir ekonomi eğer verimlilik artışına ulaşmıyorsa, bu onun derin sorunlardan muzdarip olduğu anlamına gelir. Türkiye ekonomisi için bu kadar endişe verici olan şey de budur. 2006’dan bu yana esasen verimlilik artışımız olmadı. Ekonomi, en önemli hayat damarlarından birinden kesilmiş oldu.

"Türkiye’de kaynakların önemli ölçüde rant ve inşaata gittiği görüşü var, iş dünyasında da bu ifade ediliyor. Siz ne dersiniz?” sorusuna Acemoğlu, “Evet kesinlikle doğru. Uluslararası standartlara göre zaten düşük olan Türkiye’deki yatırımın büyük bir kısmı inşaata gidiyor. Bu açıdan bakıldığında, üretimde çok az verimlilik artışı olması şaşırtıcı değildir” şeklinde cevap verdi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU