Dünya Kupası'nı umursamıyorum çünkü benim için sahici bir Dünya Kupası değil. Futbolun gelişmesi için kupanın Güney Afrika gibi ülkelerde düzenlenmesi fikrine karşı değilim. Ama Katar'da olay para. Ve stadyum işçilerine karşı davranış şekilleri korkunç.
Eric Cantona
Dünyanın en huysuz futbol efsanesi Fransız Eric Cantona, turnuvayla ilgili bu yılın başında bu açıklamayı yapmıştı.
Tepkiler dinmiş değil ama sonuçta 2022 Dünya Kupası yarın (20 Kasım) Katar'da başlıyor.
Organizasyon ilk kez bir Müslüman ülkede düzenlenecek.
Yeni uygulamalar kapsamında Dünya Kupası için "Hayya" isimli özel kimlik kartı taşıyanların Katar'a girişlerine izin verilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Katar Emiri Tamim bin Hamad es-Sani'nin daveti üzerine açılış maçını izlemek üzere Al Kor kentindeki Al Bayt Stadı'na gidecek.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın küresel anlamda yarattığı gerginlik turnuvaya da yansımışa benziyor.
Bunun en büyük yansımalarından biri katılımcılarından Polonya milli takım uçağının Katar'a F-16 eşliğinde gidişi oldu.
Hatırlanacağı gibi turnuvanın Ortadoğu'nun enerji zengini ülkesinde yapılmasına ilişkin karar 2 Aralık 2010'da yapılan oylama sonucu verilmişti.
O dönem Katar'da uluslararası düzeyde futbol oynanacak bir futbol stadyumu ve gerekli altyapı tesisleri dahi bulunmuyordu.
Dünya Kupası'na giden 12 yıllık yolda binlerce göçmen işçinin inşaat çalışmalarında hayatını yitirmesi, iş güvenliği ile alınan önlemlerin yetersizliği çok konuşuldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dünya Kupası'nı düzenleyecek Katar'ın Uluslararası Demokrasi Endeksi'nde 167 ülke içinde 114. sırada yer alması, organizasyonu yerinde izleyecek taraftarların alkol tüketimi ile ilgili kafa karışıklıkları ve son kertede maçların oynanacağı statlar ile çevresinde alkollü içecek satışının yasaklandığının netleşmesi tepkileri beraberinde getirdi. Ülkenin LGBTİ+ karşıtı tutumu ise özellikle Batı dünyasında Katar'ın dünyanın en büyük organizasyonu hak edip etmediği konusunda tartışmalara neden oldu.
Özetle 2010'da alınan karar beraberinde günümüze kadar uzanan eleştirileri beraberinde getirmiş durumda. Katar'ın 5 farklı kenti ve 8 farklı stadyumda oynanacak maçlar aşırı sıcaklar nedeniyle alışılageldiği gibi mayıs, haziran veya temmuz aylarında yapılmıyor. 22. kez düzenlenecek organizasyon kuzey yarımkürede ve sonbaharda başlayacak ilk turnuva olacak ve aralık ayının ortasına kadar gerçekleşecek.
Turnuva Katar'ın Dünya Kupası düzenleme yetkisini satın aldığı ve FIFA'nın eski yetkililerin buna izin verdiği eleştirilerinin gölgesinde yapılıyor. Siyaset ve kirli ilişkiler ağı ile anılan Katar Dünya Kupası organizasyonu, FIFA'nın içindeki yolsuzlukları anlatan ve hemen turnuva öncesi yayına giren "FIFA'nın İç Yüzü" belgesel serisiyle futbolun aslında sadece futbol olmadığının karanlık bir emsali olarak gün yüzüne çıkıyor.
Turnuvanın açılış maçında Ekvador ile karşı karşıya gelecek Katar'ın Güney Amerika temsilcisi futbolculara 7,4 milyon dolarlık şike teklifi yaptıkları ve Dünya Kupası'na ilgiyi artırmak için taraftar kiralandığı iddiaları ortalığı daha maçlar başlamadan karıştırmış, Katar 2022 Dünya Kupası Yüksek Komitesi ise söz konusu haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.
Futbolseverlerin Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo gibi efsaneleri belki de bir dünya kupası organizasyonunda son kez izleyecekleri turnuvaya dünya genelindeki ilgi ise düşük düzeyde görünüyor.
Peki dünyanın en büyük sosyal ve spor etkinliği gerçekten görmezden mi gelinecek?
90 ülkede 18 binden fazla çalışana sahip olan, dünyanın üçüncü en büyük Türkiye'nin ise en büyük araştırma firması Fransa merkezli Ipsos, bu sorulara yanıt verecek bir araştırma yayınladı.
34 ülkede gerçekleştirilen araştırma 26 Ağustos-9 Eylül tarihleri arasında yapıldı. Türkiye dahil 7 ülkede 18-75 yaşları arasında, diğer ülkelerde ise 21-75 yaş arasındaki yetişkinlerle görüşüldü.
Tüm maçları seyredecek olanlardan, dünya kupasıyla ilgili hiç fikri olmayanlar veya "Hiç duymadım" diyenlere kadar geniş bir yelpazede sorulara yanıt arandı.
Peki genel ortalamaya göre kupaya ilgi ne düzeyde? Futbolseverler hangi ülkenin ulusal takımlarının finale kalacağını düşünüyor? Dünya kupası hala bir sosyal etkinlik olarak değerlendiriliyor mu?
Türkiye'de "Dünya Kupası'nı izleyeceğim" diyenlerin oranı yüzde 55
Ipsos araştırması 34 ülke ortalamasında bireylerin yüzde 17'sinin futbola tutkun olduğunu ve mümkün olduğunca tüm maçları seyredeceğini ortaya koyuyor.
Türkiye'de bu oran yüzde 15. Tüm maçları takip edeceklerin oranının en yüksek olduğu ülke Birleşik Arap Emirlikleri. 34 ülke genelinde herhangi bir maçı izlemeyeceğini söyleyenlerin oranı ise azımsanmayacak düzeyde, yaklaşık yüzde 40'ı buluyor.
Türkiye'nin yüzde 40'ı turnuvadan bihaber
Bir başka deyişle futbolla yatıp futbolla kalkan ülkelerin başında gelen ülkelerden biri olan Türkiye'de bireylerin neredeyse 3'te 1'inin 2022 Dünya Kupası hakkında hiç bilgisi yok.
Indenpent Türkçe, Dünya Kupası boyunca gelişmeleri "Çift Vuruş" ile cuma ve pazartesi günleri aktaracak
Türkiye'de Dünya Kupası'nda önde gelen ülkelerin maçlarını takip edip izleyeceklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 28.
2022 FIFA Dünya Kupası ile ilgili hiçbir bilgisi olmayanların oranı yüzde 35.
Oldukça bilgili ve biraz bilgili olanların oranı ise yüzde 31. Ipsos'un gerçekleştirdiği araştırmanın verilerine göre 34 ülke ortalamasında her 10 kişiden 3'ü 2022 FIFA Dünya Kupası ile ilgili bir fikri olmadığını, duymadığını söylüyor.
Anketlere göre finalin adı: Brezilya-Almanya
Tüm ülkeler ortalamasında Brezilya yüzde 21 ile finalde oynayacak iki takımdan biri olarak en yüksek skoru elde ediyor.
Türkiye'de Almanya yüzde 22 ile ilk sırada yer alıyor. Sonuçta final oynayacağı düşünülen iki ülke hem dünyada hem Türkiye'de Brezilya ve Almanya.
Dünya Kupası hala bir sosyal etkinlik
Katar'da düzenlenecek Dünya Kupası'na ilgi azalmış görünse de gezegenin en büyük futbol organizasyonu takipçileri için hala bir sosyal etkinlik olarak nitelendiriliyor.
Bireylerin yüzde 84'ü maçları ailesi ya da arkadaşları ile birlikte seyredeceğini söylüyor.
Ipsos Türkiye CEO'su Sidar Gedik'e göre Dünya Kupası öncesi gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları ilginç.
Gedik, futbol ile siyaset arasındaki ilişkiyi meşhur "3F" formülü üzerinden yorumlayıp Katar'daki organizasyonun bir şey ifade etmediğini söylüyor:
Futbol, üzerine en çok yazılıp çizilen spor. Çok popüler. İnsanların hayatlarında o kadar çok yer tuttuğu düşünülüyor, kitleleri yönlendirmede bir araç olduğu da ileri sürülüyor. Meşhur 3 F formülünü duyanlar vardır. 20. yüzyıl ortalarında Portekiz'de Salazar rejimi tarafından toplumu uyuşturmak amacıyla uygulandığı iddia edilen formül; fado-fiesta-futbol. Bu iddiaya göre futbol işte bu kadar etkili. Peki araştırmamızın sonuçları ne diyor? FİFA Dünya Kupası kayda değer bir kitle için hiçbir şey ifade etmiyor. Araştırmanın yapıldığı 34 ülkedeki katılımcılar içinde her on kişiden üçü turnuvayı duymamış bile. Çok az seviyede bilgi sahibi olanları da dahil ettiğimizde yüzde 56'lık bir kesim konuya oldukça uzak. Türkiye'de kupayı hiç duymamış olanların oranı üçte biri aşıyor. Kendisini benim gibi tutkulu bir futbol izleyicisi olarak tanımlayan ve maçları mümkün olduğunca izleyeceğini belirtenlerin oranı yüzde 17. Kendi ülkesinin takımını ve popüler takımları izleyeceğini söyleyenleri de dahil ettiğimizde turnuvayı görece yoğun şekilde takip edeceklerin oranı yüzde 40'a ulaşıyor. Ancak bir diğer yüzde 40'lık kesim bu dev organizasyonu hiç duymamış bile. Çıkarılabilecek sonuçlardan biri şu. Futbolu takip edenler kadar hiç ilgi duymayan bir kitle de mevcut.
© The Independentturkish