"21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu" İstanbul'da başladı... Kurtulmuş: Yeni tür sağ eğilimler, ana akım siyaseti etkiliyor ve zehirliyor

İki gün sürecek etkinliğin ilk bölümünde Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Dr. Rafik Abdessalem, Ebrahim Rasool, Quansheng J. Zaho, Nebil Dabur, Prof. Dr. Seyfi Öğün ve Prof. Dr. Burhanettin Duran, konuşmacılar arasında yer aldı

Foruma yerli ve yabancı çok sayıda kişi katıldı / Fotoğraf: AA 

AK Parti'nin düzenlediği, yerli ve yabancı birçok konuşmacının katıldığı "21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu" İstanbul'da gerçekleştiriliyor.

İki gün sürecek etkinliğin açılış konuşmasını AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yaptı. AK Parti'nin 20. yılını geride bırakmasıyla sözlerine başlayan Kurtulmuş; müzakereye, yeni fikirlere ve ortak akıl sonucunda ortaya çıkacak görüşlere, farklı fikirlere saygı gösteren, hem ülke hem de insanlık yararına sonuç çıkaran bir parti olduklarını savundu.

"İnsani sorunların hemen hemen tamamının sorumlusu insan"

Kurtulmuş, insani sorunlar, küresel tehditler, savaş, göç, iklim, enerji krizi ve güvenlik gibi sorunların hemen hemen tamamının insan faktörüyle ortaya çıktığını söyledi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Müslüman düşmanlığı başta olmak üzere yeni tür sağ eğilimler, ana akım siyaseti etkiliyor ve zehirliyor"

Başta Batı olmak üzere aşırı milliyetçilik ve olağanüstü artan ırkçılık sorunu ile karşı karşıya kalındığını belirten Kurtulmuş, Müslüman düşmanlığı başta olmak üzere yeni tür sağ eğilimlerin ana akım siyaseti etkilediği ve zehirlediğinin görüldüğünü ifade etti.

Pandeminin görünmeyeni görünmez hale getirdiği, ortak bir politika izlenemediği ve adaletli, küresel yaklaşımların sergilenemediği eleştirisini yapan Prof. Dr. Kurtulmuş, enerji, su ve gıda krizlerinin gündeme taşındığını belirtti.

Çözüme yönelik adımların gerekliliğine değinerek çatışmaların karşılıklı mutabakat ve hakkaniyetle çözüleceği bakış açısına ihtiyaç duyulduğunu belirten Numan Kurtulmuş, sorunların insani diplomasiyle çözülmesinin Türkiye'nin önceliklerinden olduğunu kaydetti. 

 

AA-20221104-29345648-29345640-21_YUZYILDA_SIYASET_VE_YENI_ACILIMLAR_FORUMU.jpg
Programın açılış konuşmasını Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yaptı / Fotoğraf: AA 



"İki tarafla da konuşabilen tek ülke Türkiye, tek siyasi lider Cumhurbaşkanı Erdoğan"

Rusya ile Ukrayna arasında tahıl konusunda yürütülen görüşmelerde Türkiye'nin öncülüğüne de değinen Prof. Dr. Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın krizin çıktığı ilk andan itibaren hem Rusya hem Ukrayna ile müzakere ettiğini ve çatışmanın arabuluculukla çözülmesine yönelik niyetinin dünya tarafından takip edildiğini de ekledi. Dünyada iki tarafla da konuşabilen tek ülkenin Türkiye, tek siyasi liderin de Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu dile getiren Kurtulmuş, insanlık için hareket edildiğini ifade etti.

"Adam akıllı çözüm üretmekten ziyade temenni mahiyetindeler" 

İnsanlığın selameti için daha fazla çatışmaya değil, işbirliğine ihtiyaç duyulduğu vurgulayan Kurtulmuş, göçün ekonomik ve siyasi bir durumken ahlaki ve insani bir soruna dönüştüğü yorumunu yaptı.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Kuruluşu'nu (IOM) da eleştiren Kurtulmuş, IOM'un göç meselesinin çözümü için adamakıllı çözüm üretmekten ziyade "temenni mahiyetinde" bir kuruluş olduğu ve yeni mekanizmalarla taşın altına elini koymalarının gerektiğini ifade etti.

Elon Musk'a "mavi tık" eleştirisi: Twitter'ı kapitalistleştirmenin aracına çevirdiler

Dijital teknolojiler ve yeni çağın getirdiklerine de değinen Prof. Dr. Kurtulmuş, kapitalistleşme vurgusu yaparken dünyanın en zengin kişisi olan yatırımcı ve girişimci Elon Musk'ın Twitter ile ilgili hamlesine işaret etti.

Musk'ın Twitter'ı satın aldıktan sonra mavi tıklı hesaplardan aylık 8 dolar ücret alma kararına değinen Kurtulmuş, "Dijital evreni metalaştırmış oldukları unsuru, kapitalistleşmenin aracına çevirdiler" yorumunu yaptı.

Prof. Dr. Kurtulmuş, konuşmasının ardından etkinliğin ana paneli olan "21. Yüzyılın Krizleri ve Siyasetin Geleceği" oturumunun moderatörlüğünü üstlendi.

 

AA-20221104-29345648-29345647-21_YUZYILDA_SIYASET_VE_YENI_ACILIMLAR_FORUMU.jpg
Konuşmacılar, dünyada yaşanan gelişmeleri ele aldı / Fotoğraf: AA

 

"Kamusal alanımızı yeniden adalet odaklı inşa edebilir miyiz?"

İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, "kamusal alanın adalet odaklı sürmediği" eleştirisinde bulundu ve temel meselenin bu durumun çözümünde yattığını ileri sürdü.

"Kamusal hayatı, tekno bir dünya bize kaybettirecek, bu çok açık!

"Kamusal zemin kaybı"nı en önemli sorun olarak niteleyen Öğün, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

Tarım, sanayi, teknoloji, dünyada içinde bulunduğumuz aşamada kamusal zeminleri kaybediyoruz… Tüketim imkanlarının kısıldığı, büyük ölçüde uzak kaldığımız ekonomik krizler silsilesi yaşıyoruz. Bu zemin kaybının esasen üzerinde durulması gerekli. Kamusal hayatı, tekno bir dünya bize kaybettirecek, bu çok açık! Kamusal ilişkiler, buluşmalar, rastlaşmalar, birlikte düşünmeler, müzakere etmeleri yerinde yeller esecek gibi görünüyor. Kamusal kazanımları kaybedecek miyiz yoksa bunları elimizde tutmak istiyor muyuz? Kamusal alanımızı yeniden adalet odaklı inşa edebilir miyiz? Temel mesele bu."

"Daha fazla özgürlük, daha az eşitlik demek"

İnsanlığın yorgun ve mecalsiz hissettiğini de sözlerine ekleyen Öğün, adalet ile özgürlük ve eşitlik kavramlarının nerelerde karşılaştırılacağının karıştırıldığı eleştirisi yaptı:

Eşitlik ile özgürlük çelişiyor. Daha fazla özgürlük, daha az eşitlik demek. Adalet, bunların hepsiyle çelişiyor."

 

"Artık ABD'nin hakimiyetini kurduğu düzenle karşı karşıya değiliz" 

SETA Genel Direktörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ise Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün'ün kamusal alan ve adalet konusundaki sözlerine ithafen "Yeniden adaleti tartışmak konusuna katılıyorum ama dünyanın mevcut reel politiğini de resmetmeye çalışacağım" yorumunu yaptı.

Dünyanın nereye gittiği ve bunun büyük güç ilişkilerine nasıl yansıyacağının önemine değinen Duran, "Artık ABD'nin hakimiyetini kurduğu düzenle karşı karşıya değiliz" şeklinde konuştu.

Krizlerin nasıl karşılanacağına odaklanılması gerektiğini belirten Duran, Çin'in de bu duruma cevap vermek zorunda kaldığı 2 kutupluluk mu, daha parçalı birçok kutupluluk mu yoksa anarşiye doğru mu gidileceğinin yanıtlanmasının lazım olduğunu aktardı. 

Yeni fırsatlar sunulacak olan Türkiye'nin de bunu değerlendirip riskleri yönetmeye çalışması gerektiğini kaydeden Duran, Erdoğan'ın liberal ekonomik dünya düzeninin sıkıntılarına işaret ettiği "Dünya 5'ten büyüktür" ve "Daha adil bir dünya mümkün" sözlerinin önemine de vurgu yaptı.

 

AA-20221104-29345648-29345643-21_YUZYILDA_SIYASET_VE_YENI_ACILIMLAR_FORUMU.jpg
Konuşmacıların salonu dolduranlar dikkatli bir şekilde dinledi / Fotoğraf: AA 



"Tek süper güç ABD değil"

Tunus'un eski Dışişleri Bakanı Rafik Abdessalem (Refik Abdulselam) de konuşmacılar arasında yer aldı.

Başka bir dünya savaşı çıkma olasılığının bulunduğunu ifade eden Abdessalem, yeni kutuplara yönelik bir tarafta ABD ve NATO, diğer tarafta ise Rusya ve Çin'in bulunduğunu belirterek, artık tek süper gücün ABD olmadığını dile getirdi.

Nükleer savaş riskine de değinen Abdessalem, bunun felakete yol açabileceğini belirterek, şunları söyledi: 

Uzay araştırmaları alanında Ruslar, Sovyetler'in çözülmesinden sonr a kaybettikleri eski güçlerinin bir kısmını toparladılar. ABD, rakiplerine göre iyi durumda. Sanayi ve ticarette ciddi rekabetle karşı karşıyalar. Ama daha iyi pozisyondalar. Rus ve Çin, muhalif konumda ama uluslararası düzenin tek taraflı güce dayandığı somut gerçeklik değil! Kovid 19 pandemisinin etkileri sürüyor, buna Rusya-Ukrayna savaşı eklendi." 

"ABD'nin bölgeden karmaşa yaratarak, anarşik şekilde çekilmesinin sonucu görülüyor"

"Komşu ülkelerde, Suriye, Irak, Yemen'de iç savaş devam ediyor yani bölgede hakiki karmaşa sürüyor. Siyasi ve stratejik vakum var. ABD'nin bölgeden karmaş yaratarak, anarşik şekilde çekilmesinin sonucu görülüyor" ifadelerini kullanan Rafik Abdessalem ülkelerin yorgunluğuna da değindi.

Türkiye ve İran'ın yanı sıra İsrail'in de yaşananlardan etkilendiğini kaydeden Abdessalem, İran'da ambargonun devam ettiğini ve yorulmuş durumda olunduğunu söyledi.

Türkiye'nin Suriye, Azerbaycan, Libya ve Irak savaşlarından etkilendiğini belirten Abdessalem, Suudi Arabistan'ın da Yemen'de yaşananlardaki rolüne değinerek, artık yorgun oldukları yorumunu yaptı. Mısır'ın da ekonomik ve mali sorunlardan tükendiğini belirten Abdessalem, farklı ülkelerdeki sorunların bölge ülkelerini uzlaşmaya yaklaştırdığını dile getirdi.

"Türkiye rahat bir konumda değil ama..."

Türkiye de rahat bir konumda olmasa da diğer ülkelere kıyasla siyasi, ekonomik ve stratejik açıdan daha iyi durumda olduğunu belirten Abdessalem, son olarak "Arap Baharı bitti" söyleminin yanlış olduğunu, bölgedeki değişim olasılığının sürdüğünü söyledi.

 

AA-20221103-29336876-29336874-KURTULMUS_21_YUZYILDA_SIYASET_VE_YENI_ACILIMLAR_FORUMUNUN_BASIN_TOPLANTISINDA_KONUSTU.jpg
Forumda savaşlar, kriz ve çatışmalar ile dünyada yaşanan ekonomik darlık başta olmak üzere birçok konu müzakere ediliyor / Fotoğraf: AA 



"ABD hegemonya yerine küresel liderlik demeyi tercih ediyor!"

Amerikan Üniversitesi'nden Dr. Quansheng J. Zhao'nun konuşmasında gündem ABD ile Çin ilişkileriydi.

Bu ilişkilerin II. Dünya Savaşı sonrasındaki gelişmelerle ilgili olduğunu belirterek tarihi ve teorik temel vurgusu yapan Zhao, ABD- Çin rekabetinin nedeninin Amerikan dış politikası olduğu görüşünü paylaştı.

ABD'nin Çin'i "sıradaki tehdit" olarak gördüğünü ifade eden Zhao, Amerikalıların "hegemonya" yerine "küresel liderlik" demeyi tercih ettiğini belirtti.

Konuşmasında iki gücün ilişkilerinin tarihi seyrine de değinen Dr. Zhao, "'Sovyetler Birliği'nin çöküşünden önce, Japonya sıradaki rakip olarak tespit edilmişti. 21. yüzyılda Çin oldu. ABD ekonomisinin yüzde 70-80'ine tekabül edince Washington, 'Sıradaki rakip Çin'" ifadelerini kullandı.

George W. Bush'tan itibaren tek yönlü ilişki kurulduğunu dile getiren Zhao; Çin'in ekonomik, askeri, güvenlik ve siyasi alanlarda kendilerine rakip ve kafa tutan olarak belirlendiğini ve Çin'in hala siyasi nüfuz konusunda geride kaldığını da ileri sürdü.

"Ana akım siyasetçiler bazen sıkıcı ve insanlardan kopuk olabiliyorlar"

Güney Afrika ABD Eski Büyükelçisi Ebrahim Rasool (İbrahim Resul), siyasetin yeni dünyadaki zemininin değiştiğini belirtti. Ana akım siyasetçilerin bazen sıkıcı ve insanlardan kopuk olabildiğini belirten Rasool konuşmasında bazı ülkelerin egemenliklerinin bir kısmını vererek, çıkarlarının çoğunu koruması gerektiğini savundu. Rasool, Birleşmiş Milletler'in dönüşümünü nasıl gerçekleştiririz sorusunun da sorulması gerektiğini de ileri sürdü.

Türkiye'nin çıkan çatışmalardaki arabuluculuğuna, insani kriz çözümündeki yardımlarına vurgu yapan SESRIC Genel Direktörü Nebil Dabur ise Erdoğan'a teşekkürlerini sundu.

Forum, panellerle devam edecek ve katılımcıların yarın sunacağı tebliğlerle sona erecek. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU