E-80, göçmen karayolu oldu: Saklanmadan yürüyerek geliyorlar

Bir yandan güvenlik gerekçesi ile İstanbul'daki göçmenler sınır dışı edilirken, Türkiye'ye yeni kayıtsız göçmenler gelmeye devam ediyor. İran sınırından Türkiye’ye kaçak yollarla giren göçmenler, karayolunda saklanmadan yürüyerek yolculuk yapıyor

Türkiye’ye kaçak girişlerde en çok kullanılan yollardan birisi İran'dan Türkiye'ye arasındaki dağlık bölge. Kışın sert iklim koşulları yüzünden daha az tercih edilen yolda havaların ısınması ile birlikte göçmen trafiği artıyor.

Genelde Afganistanlı ve Pakistanlı göçmenlerin kullandığı yolda bu yıl, Bangladeşli göçmenlere de sık sık rastlanıyor.

Karayolunda yürüyorlar

Sınırın dağlık kesimlerinden Türkiye'ye giren göçmenlerin ilk durakları Iğdır, Doğubeyazıt ve Van şehirleri oluyor. Göçmenler daha sonra farklı yollar izleyerek, başta İstanbul olmak üzere, batıdaki şehirlere ulaşmak için yolcuklarına devam ediyorlar.

Türkiye'yi İran'a bağlayan E80 karayolu göçmenlerin de batıya giden rotalarının önemli güzergahlarından birisi. Otoyolun, Doğubeyazıt Erzurum arasındaki bölümünde, hemen hemen her gün Erzurum istikametine yürüyen göçmenleri görmek mümkün.

Çöplükte çalışıp eve para yolluyor

E80 karayolu üzerinde Erzurum'a yakın bir mesafede 22 yaşındaki iki Bangladeşli göçmen kendilerini İstanbul’a götürecek aracı bekliyorlar.

Ayaküstü hikayelerini anlatan 2 göçmen, önce uçakla İran’a gitmişler. Tahran’dan Türkiye sınırına araçlarla ulaşmışlar.

Sınırdan geçtikten sonra Doğubeyazıt üzerinden Erzurum'a kadar yürümüşler.  

İki Bangladeşli göçmenin ‘Neden Türkiye'ye geldiniz’ sorusuna yanıtları ise şöyle:

 Ülkemizde iş yok, çalışıp para kazanmak ve ailemize para göndermek için geldik. İstanbul'da iş bulup çalışacağız. Eğer başarabilirsek Avrupa'ya gitmek istiyoruz.

Yol boyunca yerleşiyorlar

Göçmenlerin büyük çoğunluğunun hedefi İstanbul. Ama bazıları İstanbul’a uzanan yol üzerindeki şehirlerde kalıyor. Tarlalarda, çöp ayrıştırma tesislerinde, inşaatlarda çalışıyor. Köylerde çoban olarak kalıyorlar. Doğubayazıt-İstanbul güzergahında yer alan birçok il, ilçe ve köyde çeşitli işlerde çalışan Afgan göçmenlere rastlamak mümkün.

Afganistan'da iş bulamadığı için Türkiye'ye gelen Muhammed de onlardan birisi. Türkiye'ye bir buçuk yıl önce 16 yaşındayken gelmiş. Önce Ankara’ya gidip, bir süre geçici işlerde çalışmış. Erzurum’da iş olduğu duyunca gelmiş ve bölgede bir çöplükte geri dönüşüm işinde çalışmaya başlamış. Ağır şartlar altında çalışan genç Afgan kazandığı parayı ise ailesine gönderiyor.

Kaçak girişler, Iğdır ile Van Muradiye arasında kalan sınır bölgesinin birçok yerinden yapılıyor, Muradiye tarafından Türkiye’ye giren göçmenlerin ilk durağı Van oluyor. Doğubeyazıt ve Iğdır bölgesinden giriş yapanlar ise ilk önce Erzurum'a gidiyor. İstanbul'a gitme işini Erzurum’da organize ediyorlar. Organizasyon ise benzer yollarla daha önce Türkiye’ye gelmiş tanıdıkları aracılığı ile yapılıyor.

İstanbul Ortaköy'deki Reina eğlence merkezine 2017 yılbaşında 39 kişinin öldüğü terör saldırısının faili Abdülkadir Masharipov da Van Muradiye bölgesinden Türkiye'ye kaçak girdiğini söylemişti.

Yollarda gizlenmeden yürüyorlar

Doğubeyazıt'ta adının yazılmasını istemeyen 35 yaşındaki internet kafe işletmecisi, eskiden gizlice seyahet eden göçmenlerin, artık saklanma gereği olmadan ydolculuk yaptığını anlattı:

Türkiye-İran sınırından uzun yıllardan beri Türkiye'ye insan kaçakçılığı yapılıyor, bu sadece Doğubeyazıt'ta değil, sınıra yakın başka yerleşim yerlerinde yaşayan birçok kişi bu işi yapıyor. 2017'nin başlarına kadar bu insanlar gizlice İstanbul'a gönderiliyordu. Kaçakçılar tarafından sınırdan Turkiye'ye sokulan göçmenler Dogubeyazı'ta getiriliyordu. Burada kaçakçıların anlaşmalı oldukları evlere dağıtılan göçmenler,1-2 hafta o evlerde kaldıktan sonra gizlice İstanbul'a gönderiliyordu. Şimdi artık göçmenler gizlenmeden yürüyerek geliyor. Günün her saatinde sınır istikametinden Doğubeyazıt'a göçmenlerin yürüyerek geldiğini görebilirsiniz. Doğubeyazıt'tan da Ağrı istikametine yürüyerek gidiyorlar. Artık göçmenler Doğubeyazıt'ta evlerde kalmadığı için ve yürüyerek gittikleri için kaçakçılar eskisi kadar para kazanamıyor.

Kimse arabasına almıyor

Kaçak göçmenlerin araçlara binmesine güvenlik güçleri izin vermiyor. Aracına göçmen alan kişi insan kaçaklığı ile suçlanabiliyor. Bu yüzden kimse yolda yürüyen göçmenleri aracına almıyor. Günlerce yürüyen göçmenlerin birçoğunun ayakkabısı parçalanıyor, bazıları topallayarak yürüyor. Yol güzergahındaki bazı vatandaşlar göçmenler geçerken kendilerine yiyecek, su ve ayakkabı veriyor.

Bölgedeki bir köyde meyve sebze satıcılığı yapan 20 yaşındaki Ali göçmenlerle sık sık karşılaştıklarını söyledi:

Genelde akşam vakti buradan geçiyorlar. 5-6 kişilik gruplar halinde birbirlerini takip ediyorlar. Ayakkabıları parçalandığı için yalın ayak yürüyorlar. Bazen köye uğruyorlar, köylüler acıyıp yardım ediyor.

Göçmenler, İstanbul’un ucuz iş gücü

İran'dan Türkiye'ye giren göçmenlerin birçoğu İstanbul'a gidiyor. Sultangazi, Gaziosmanpaşa, Zeytinburnu başta olmak üzere İstanbul'un çeşitli ilçelerine dağılan göçmenler tekstil ve sanayide ucuz iş gücü olarak kullanılıyorlar.

Korkudan evden çıkamıyoruz

İstanbul Sultangazi'de çiğ köfte imalathanesinde çalışan Afgan Said, iki yıldır Türkiye'de yaşıyor. Kayıtsız göçmenlerin sınır dışı edildiğini duyduklarını ve işten çıkarılma korkusu yaşadıklarını söyleyen Said şunları söyledi:

Benim ailem Afgan ama ben Pakistan'da doğup büyüdüm. Afganistan'da hiçbir şeyimiz yok. Afganistan'a geri dönmek istemiyorum. Ben ve arkadaşlarım Afganistan'a gönderilme korkusu yüzünden artık sadece işe gitmek için evden çıkıyoruz, onun dışında evden çıkmıyoruz.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU