Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, “Türkiye solu çok uzun bir süredir seçim bazında iki büyük gücün [CHP ile HDP] gölgesinde çalışmaya çalışıyor. Alternatif oluşturmak, buradan çıkmak demek gerekiyor. Aksi halde nasıl büyüyüp toplumsallaşabilir?” dedi.
Şule Aydın'ın sunduğu, gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel'in katıldığı programda Okuyan, Sosyalist Güç Birliği'ne ilişkin soruları yanıtladı.
Okuyan şunları kaydetti:
Siyasette "bir araya gelin" baskısı bir taraftan güzel bir şey, insanlar güçlü bir sol görmek istiyor. Ancak ne zaman “birlik” gündeme gelse, gerçekten hedef üzerine kurulmayan birlikler, sonra daha büyük ayrılıklarla sonuçlanıyor. Sol ilk önce alternatif olmalı, iki inandırıcı olmalı, üç toplumsal bir tabana hitap etmeli. Bu olmadığı sürece ‘birleşin’ desek ortaya yeni bir sonuç çıkmaz. Türkiye solunun sorunu parçalı olmak değil, en büyük sorunu kendisi olamamak, başkalarının parçaları olmak. Türkiye solu çok uzun bir süredir seçim bazında iki büyük gücün [CHP ile HDP] gölgesinde çalışmaya çalışıyor. Alternatif oluşturmak, buradan çıkmak demek gerekiyor. Aksi halde nasıl büyüyüp toplumsallaşabilir?
Halkın ağır bir kriz içinde olduğunu vurgulayan Okuyan, “Belli kesimler içinse kriz filan yok, kazanıyorlar. Halk “memnunken” radikal çıkışlar aramaz. Solun daha fazla gündeme geldiği dönemler kriz dönemleridir. Şimdi böyle bir dönemde bize “zamanı değil” deniyor. Neyin zamanı değil? Kriz var, faturalar yükseliyor, kiralar almış başını gitmiş... Böyle bir zamanda deniliyor ki “zamanı değil”. Bu sorunların hiçbiri bu düzende çözülemez” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu 6’lı masanın adayı olma ihtimaline ilişkin, “Bu soru çok gündeme geldi” diyen Okuyan, “Nasıl yaklaşacağımızı söyledik, biz Millet İttifakı'na kefil olma niyetinde değiliz. Ama Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olmasına vesile olamayacağız dedik. Gidişata göre ortak bir tavır belirleyeceğiz. Türkiye solunun antiemperyalizm, laiklik, emek meselesinde bağımsız bir çıkış yapması, emekçi halka güven vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Okuyan şöyle devam etti:
Parlamento seçimlerinde... İsteyen kızsın, seçimler oyların bölünmesi için yapılır. Türkiye sadece bir seçimle yol ayrımındaysa halimiz harap demektir. Türkiye seçimle bir felakete gidecekse bunu sorgulamamız lâzım. Bu durumda oturup bu 85 milyonun bir düşünmesi lâzım ‘biz ne yapıyoruz’ diye. Laiklik Türkiye için hava, su kadar önemli. Din siyaset ve kamu düzenlemesinin dışına çıkartılmalıdır, herkesin inancı kendine. Bunun ayaklar altına alındığı zaman demokrasi olmaz, özgürlük olmaz hiçbir şey olmaz. Türkiye’nin bütün emperyalist odaklardan bağımsız olması lâzım. Baş hedef tabi NATO ve ABD emperyalizmi. Ama Avrupa ve Almanya merkezli emperyalizm de bu ülkede etkili. İkirciksiz tutarlı bir şekilde emperyalizmle mücadele gerekiyor, yabancı üslerin kapatılması gerekiyor, geri kabul anlaşmasından çekilmek gerekiyor, AB üyelik sürecini sonlandırmak gerekiyor. Diyorlar ki “Türkiye’yi tecrit altına mı alacaksınız?” “Türkiye’yi herkese düşman haline mi getireceksiniz?” Türkiye şu an dört tarafıyla düşman halinde şu an. Biz bunu istemiyoruz. NATO’nun Türkiye’nin güvenliğine ne katkısı var şu anda?
SOL