TFF'ye silahlı saldırıyla yeniden gündeme geldi... Fanatizmi bitirmek mümkün mü?

TFF Başkanı Büyükekşi, silahlı saldırı sonrası futbolun paydaşlarına fanatizmin bitirilmesi çağrısında bulundu. Spor yazarı Umut Eken, TFF'ye yapılan saldırıyı ve futbolda fanatizmi Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Riva'daki TFF merkez binasına 11 el atış açıldı, 5 mermi binaya isabet etti / Fotoğraf: AA

Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) yapılan silahlı saldırının şoku sürerken kamuoyu eylemin nedenlerini tartışmayı sürdürüyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 11 el atış olduğunu ve 5 merminin binaya isabet ettiğini belirtti. 

"Şu anda C.O ve O.G emniyet güçlerimizin dikkatli çalışması sonucu hemen alındı" diyen Soylu, "Derenin 200 metre karşısında bir evde ikamet ediyorlar. İkisi de zil zurna sarhoş. Bunlar herhalde hem alkol alıyorlar hem denize giriyorlar. O esnada bu atışı gerçekleştiriyorlar. Atılan kurşunların isabetlerini gördüm. Hallerinden sarhoş oldukları belli olmasa çok profesyonel bir atış olarak değerlendirilebilir. Olay tüm yönleriyle soruşturulacak, arkasında ne var ne yok hepsine bakılacak. Kafada bir tek soru kalmayıncaya kadar bu konudaki soruşturmayı derinleştireceğiz" sözleriyle yaşananları aktarmıştı.

 

Büyükekşi-Soylu-Yerlikaya-AA.jpg
İçişleri Bakanı Soylu, TFF'ye yapılan silahlı saldırının ardından açıklama yaptı / Fotoğraf: AA

 

Olayın ardından açıklamalarda bulunan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ise yaşananların fanatizmle ilgili olabileceğini dile getirerek, şöyle konuştu:

Bu menfur saldırıyı hemen yakalamaları son derece önemli. Lig başlayalı 4 hafta oldu. Ama maalesef bir fanatizm, bir Twitter problemi daha şimdiden başladı. Ben buradan bütün futbol kulübü başkanlarımıza bütün teknik direktörlerimize bütün seyircilerimize istirham ediyorum: Ne olur her yenilginin altında, her beraberlikte hakemleri, federasyonu suçlamayın. Önce insan olduğumuzu hatırlayalım. Hatırlamazsak böyle şeyler daha çok yaşanır. Biz sporu dostluk, barış ve kardeşlik olarak görüyoruz. Bu şekilde davranalım. Bu da herkese bir ders olsun. 

Büyükekşi'nin bahsettiği futbolda holiganizm, fanatizm hemen her ülkede görülen ve en çok mücadele edilen konuların başında geliyor.

Birleşik Krallık ise holiganizmin en yoğun görüldüğü ve mücadelenin en etkin olduğu ülke olarak dikkat çekiyordu.

 

 

2014'te Premier Lig Genel Sekreteri olan Nick Coward, verdiği bir röportajda holiganizmi çözmek için çok çaba sarf ettiklerini ifade ederek, şunları kaydetmişti:

Uzun uğraşlar sonucunda şu anda bu durumu çözdük diyebiliriz. Sorun çıkaranları tek tek belirleyip içimizden uzaklaştırdık. Takımlarına kalpten bağlı yani fanatik diyebileceğimiz insanları futbolumuzun tam ortasına, kalbine yerleştirdik. Çıkardığımız kanunlarla deyim yerindeyse aramızdaki çürük yumurtaları ayıkladık. Fakat bu ayrışmayı yaparken de gerçek futbol sevgisi olan insanları kaybetmeden bu işi çözdük. Eskiden birçok olay yaşıyorduk ama çıkardığımız kanunlar ile bu durumu çözdük. Bir taraftar ne kadar fanatik olursa olsun bir suç işlerse sonucunun ne olacağını biliyor ve kendini sorguluyor. Artık tamamen futbol odaklı maça gelen bir seyirci profili oluşturduk. Artık herkes iyi ve zevk veren futbolu istiyor ve onu izlemeye geliyor.

Türkiye'de de sporda şiddeti önlemek için birtakım adımlar atıldı. Önce "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun" sonrasında ise yeni çıkan spor yasası bu durumun önüne geçilmek istendiğini gösteriyor. 

 

Mehmet Büyükekşi-AA.jpg
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi / Fotoğraf: AA

 

"'X takımın taraftarı şuna kızdı da ateş etti' gibi bir durum şu an söz konusu değil" 

Spor yazarı Umut Eken, TFF'ye yapılan saldırıyı ve TFF Başkanı Büyükekşi'nin işaret ettiği fanatizmi Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

TFF Başkanı Büyükekşi'nin saldırı sonrası konuşmalarını duygusal bulduğunu ve bu durumun anlayışla karşılanması gerektiğini düşünen Eken, "Kendisi ve çalışma arkadaşları ölümden döndüler. Yaşamlarının önemli bir kısmını geçirdikleri salonlara ateş edildi. Mehmet Bey'e hak veriyor olmama rağmen açıklamalarını da bir o kadar talihsiz buluyorum" dedi.

Düşüncesine gerekçe olarak fanatizmde bir neden olması gerektiğinden bahseden Eken, "'X bir takımın taraftarı şuna kızdı da ateş etti' gibi bir yorum yapmak an itibariyle söz konusu değil. Çünkü Sayın Soylu'nun söylediği şu: İkamet ettikleri, alkol alarak denize girdikleri alandan TFF'ye ateş ediyorlar. Bu yüzden 'Takım, hakem, fanatizm' boyutuna getirmek şu aşamada bence doğru değil. Onu da Sayın Büyükekşi'nin o an yaşadığı duygusallığa bağlamak lazım. Zaten vücut dilinden de anlaşıldı. Başkanlık öncesindeki süreçte, başkanlığından sonra onu ilk kez böyle gördüm" diye konuştu. 

 

Umut Eken.jpg
Umut Eken / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Ligin çok başı ve TFF'ye çok büyük bir tepkiden bahsetmek söz konusu değil" 

Saldırganların adli makamlara verecekleri ifadelerin ortaya çıktıktan sonra daha doğru değerlendirmeler yapılabileceğini söyleyen Eken, bu sezon fanatizmi artıracak bir tablonun meydana gelmediğine değindi ve sosyal medyanın bu konudaki etkisiyle ilgili düşüncelerini şöyle paylaştı:

Ligin başı ve TFF'ye çok büyük bir tepkiden bahsetmek söz konusu değil. Bu zamana kadar iz bırakan tek durum Alanya-Beşiktaş maçından sonra oldu. Onun dışında serzenişler var. Geçmişe oranla TFF'ye şu anki eleştiriler çok yumuşak. Bir de sosyal medya var. Orası özgür bir platform. İnsanlar düşüncelerini ahlaki ya da bazen gayri ahlaki şekilde dile getiriyorlar. Oradaki görüşleri önemsemek lazım elbette ama bu boyutta bir düşmanlık tohumunun atıldığı yer olarak da görmemek lazım. Bu hep böyleydi, dünyada da böyle. İnsanlar ekonomiye de spora da toplumsal yaşama da hükümetlere de siyasi iradelere de sosyal medyadan tepki gösteriyorlar. En kolay ve basit yolu orası. 

 

TBMM-AA.jpg
Sporda şiddetin önüne geçilmesi amacıyla TBMM'de çalışmalar yapılıyor / Fotoğraf: AA

 

"Son zamanlarda yasalaştırılmış bazı uygulamalarla fanatizmin önüne geçilmiş durumda" 

Fanatizmin başka ülkelere kıyaslandığında Türkiye'de daha kabul edilebilir düzeyde olduğunu, az gelişmiş ülkelerde çok daha trajik olaylar yaşandığını aktaran Eken, "Fanatizm ve kabul edilebilir kelimeleri yan yana geldiğinde çok hoş durmuyor ama durum bu. Son zamanlarda Türkiye'de yasalaştırılmış bazı uygulamalarla önüne geçilmiş durumda" dedi. 

Türkiye'de bu konuda belirli bir kontrol mekanizmasının devreye sokulduğunu ifade eden Eken, "Deplasman yasakları yeni yeni kalkıyor. Eskisi gibi çok trajik olaylara rastlamıyoruz. Burada kolluk güçlerinin ekstra aldığı tedbirler var. Artık hayatınızda teknolojinin ve takip edilirliğin yüksek oluşu nedeniyle de spor alanlarındaki insanların suça meyli de azalıyor" şeklinde görüş bildirdi. 

 

Fanatizm-AA.jpg
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de fanatizm hem saha içi hem de saha dışında görülüyor / Fotoğraf: AA

 

"Fanatizm, zamansal ve dönemsel olarak, toplumsal durumlarla birlikte irdelenmeli" 

Türkiye'nin yakın tarihinde sporda şiddetin görüldüğü örneklerden bahseden Eken, "Yakın tarihimizde trajik olaylar yok mu? Bir çocuk derbi sonrası spor alanı dışında formalı olduğu için öldürüldü. Daha başka şeyler de yaşadık. Şampiyonluk kutlamalarından sonra taraftarların yaptığı kutlamalarda yaşanan talihsiz görüntüleri hala görüyoruz. Ancak bir Güney Amerika'daki Afrika'daki gibi bir fanatizmden bahsetmek mümkün değil. Artık çok kontrol edilebilir düzeyde" yorumunu yaptı.

Fanatizmin zamansal ve dönemsel olarak, toplumsal durumlarla birlikte irdelenmesi gerektiğini hatırlatan Eken, holiganizmi şöyle tanımladı:

Genelde fanatizm, fanatik, holigan olarak tanımladığımız kimseler alt gelir gruplarında sosyoekonomik olarak mevcut hayat içinde kendilerine çok yer edinememiş kimseler. Onların da tutunacak en önemli dalı futbol takımları oluyor. Onunla yaşayıp, onunla sevinip, onunla üzülüyorlar. Tabii üzüntülerin boyutu özellikle derbilerden sonra daha fazla oluyor. Bu da zaten fanatizmi tetikleyen en önemli sebep.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Fanatizmle mücadele kuralları katı ve doğru şekilde uygulamakla mümkün"

Fanatizmin önüne geçilebilmesinin yasalar ve kurallarla mümkün olduğunu ve bunun en güzel örneğinin Birleşik Krallık'ta verildiğini aktaran Eken, şu önerilerle sözlerini noktaladı:

Fanatizmin önüne geçilebilir. Dünyada örnekleri var. Kuralları katı ve doğru şekilde uygulamakla mümkün. İngiltere hep dünyada verilen örnektir. Güvenlik altyapılarını oluşturdular. Bizim statlarımızda da artık o altyapı var. 6222 diye bilinen Sporda Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa'nın uygulanması lazım. Bunun tek yöntemi var: Yasaları katı ve kararlı şekilde uygulamak, taviz vermemek. Yasaları uyguladıkları sürece spor sevdalısı insanları statlarda tutabilirler. Fanatizmi körükleyen insanları da uzaklaştırabilirler. Bunu sadece tribüne giden insan olarak düşünmemek lazım. Futbol ekosisteminin içindeki yönetici, teknik adam vs... her kimse uygulamak lazım. Maalesef yasalar ve kurallar doğru şekilde uygulanmıyor. Cezalar verilmiyor. Yapılanlar kağıt üzerinde kalıyor. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU