BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Eskişehir'de oluşturulan Muhsin Yazıcıoğlu Hatıra Ormanı'ndaki fidan dikim töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de son dönemde göç konuşuluyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna Destici, şöyle cevap verdi:
Çevremiz hem aşağımızda, güneyimizde önce Irak'ta, sonra Suriye'de yaşanan iç savaşlar, işgaller... Bunların neticesinde Suriye ağırlıklı ülkemizde büyük bir sığınmacı nüfusu oluştu. İşte İçişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamalarda net bir şekilde, işte Türkiye'de 3 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı olduğu, başka ülkelerden gelenlerle birlikte bu sayının 4 milyon civarında olduğu açıklandı. Bazı siyasetçilerimiz, parti genel başkanları da dahil olmak üzere bu rakamı abartarak, sanki Türkiye'de 8-10 milyon sığınmacı varmış gibi göstererek siyasi popülizm yapıyorlar. Bununla da yetinmiyorlar, 20 sene sonra, 30 sene sonra Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sığınmacılardan oluşacağı, demografik yapının bozulacağı, Türkiye'nin yaşanamaz bir hale geleceği gibi gerçek dışı, akıl dışı iddialarda bulunuyorlar. Bunun üzerinden halkın duygularını istismar ederek ve halkı da galeyana getirerek bir siyasi rant elde etme peşindeler ya da iktidarı, hükümeti yıpratma peşindeler. Bunlar doğru değil. Bu devlet, millet meselesidir. Milli bir meseledir. Hepimizin ortak meselesidir. Bu işler üzerinden siyasi popülizm yapmak asla kabul edilebilecek bir şey değildir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Türk milliyetçiliği hiç kimseyi ırkından, etnik kökeninden, renginden, dilinden, dininden, mezhebinden dolayı ayırmamıştır"
Destici, Türk milletinin milliyetçi olduğunu ama tarihin hiçbir döneminde ırkçı, faşist ve şovenist olmadığına değinerek, şunları bildirdi:
Türk milliyetçiliği insan sevgisi üzerine inşa edilmiştir. Burada hiç kimseyi ırkından, etnik kökeninden, renginden, dilinden, dininden, mezhebinden dolayı da ayırmamıştır. Ona farklı gözle bakmamıştır. Burada tehlikeli olan, en önemli tehlikelerden bir tanesi. Buradan karşıt gruplar oluşturarak Türkiye'de kaos oluşturmak, çatışma alanı meydana getirmek... Daha önceki yıllarda, geçmiş yıllarda Alevi-Sünni ayrımı üzerinden bu denenmiştir. Kürt-Türkmen ayrımı üzerinden bu denenmek istenmiştir. Sağ-sol üzerinden denenmek istenmiştir. Fakat başarılı olunamamıştır. Milletimizin irfanı, feraseti buna izin vermemiştir. Bugün de sığınmacılar üzerinden böyle bir çatışma alanı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Türkiye'de bazı siyasi partiler, bazı siyasi parti genel başkanları, siyasetçiler ve toplum mühendisleri de buna çanak tutmaktadır ya da bunun üzerinden bir siyasi rant elde etme peşindedir. Bu tehlikeli bir oyundur. Bu milleti ve ülkeyi ateşe atmaktır. Bu ülkeyi, bu milleti seven herkesin bu ateşten elini uzak tutması gerekir.
"Sığınmacıların tamamı geldikleri ülkelere gönderilmelidirler ve gönderileceklerdir" diyen Destici, "Zaten şu ana kadar 500 bini gönüllü olarak Suriye'ye dönmüştür. Avrupa'ya gidenler, sınır dışı edilenler, başka ülkelere gidenlerle birlikte bu sayı 1,5 milyon civarındadır. Suriye'de Türkiye'nin harekat alanlarımızdaki, kontrolümüzdeki bölgelerde ve gerçekten insanların tehlikesiz bir şekilde yaşayabileceği bölgelerde yeni yaşam alanları oluşturulmaktadır. Buralar bittiğinde de Sayın Cumhurbaşkanı da açıkladı bunu, bir milyondan fazla Suriyeli daha oraya gönderilecektir. Bu evlerin yapımında da yaşam alanlarının oluşturulmasında da Türkiye değil, Türkiye'nin dışındaki İslam teşkilatına üye ülkeler ya da Körfez ülkelerinin burayı finanse ettiği bilinmektedir" ifadelerini kullandı.
AA