SETA'nın raporunu sert bir dille eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, " Bir vakıf var biliyorsunuz SETA Vakfı. Bakın bir araştırma yapmış, araştırmanın başlığı bile kendini ifade ediyor: Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları. Saçma sapan raporla, gazetecileri hedef gösteriyorlar. Bizi de ihmal etmiyorlar, rapora HDP'yi de sıkıştırmışlar. HDP hakkında haber yapmak neredeyse suç kabul edilecek. Gazetecilerin HDP ile ilgili yaptığı haberler suç değil, suç sizin gazetecileri cezaevine göndermeniz" diye konuştu.
Temelli’nin konuşmasında öne çıkan satır başları şöyle:
Bir fikriyatımız var, Türkiye’yi demokrasi ve barışa kavuşturacak olan bir çabamız var, bunu örgütlemeye çalışıyoruz. O yüzden de mutlak demokrasi mücadelemizi örgütlüyoruz. Bu vesileyle de herkesi HDP’ye çağırıyoruz. Gelin HDP’de bir arada yan yana kimliklerimizle mücadelemizi yükseltelim. Demokrasi için, barış için, çocuklarımızın geleceği için Türkiye halklarını örgütleyelim. Bir kez daha çağrımı yeniliyorum; hakikatleri araştırma komisyonu bir an önce kurulmalıdır. Bu ülkede barışı gerçekleştireceksen yüzleşmeden olmaz.
“Cumhurbaşkanlığı sistemi yönetememe halidir”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi nedir diye sorarsanız, bunun yanıtı basittir; yönetememe halidir. Eğer siyaseten sözünüz kalmamışsa, yönetemiyorsanız bunun kod adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Yönetememe halinden dolayı da ülke her gün yeni bir krize sürükleniyor. Bizzat krizi yaratan bir mekanizmaya dönüşmüş durumdasınız. Merkez Bankası Başkanı bağımsız olmalıymış. Ne zaman bağımsız oldu, ne zaman bu halkın hakkını savundu ki, bağımsız olsun. İktidarın talimatlarıyla hareket eden payandaşlaşmış bir Merkez Bankası Başkanı vardı karşımızda. Şimdi görevden alındı. Görevden alınması hukuksuzluktur. Görevden alma nedeni hedefleri tutturamamak.
“Türkiye’yi deneme tahtasına çevirdiler”
Türkiye’nin yeni bir ekonomi akla ihtiyacı var. O yüzden de Türkiye’nin HDP'ye ihtiyacı var. Bunların bir bakanı daha vardı, bakanlığı bitirdi Türkiye’de buna kimse iş vermedi. İngiltere’de ancak çalışabildi. Şimdi İngiltere’de anlatıyordur, neoliberal politikalar ne kadar iyi, özelleştirme ne kadar iyi diye. Türkiye’ye geldiler deneme tahtasına çevirdiler Türkiye’yi, bu kadar borçlandırdılar, şimdi yeni umut diye pazarlanıyorlar. Geçti Bor'un pazarı, Erdoğan’la geldiniz Erdoğan’la da gideceksiniz. Bu torbacılar gene torba getirmişler Meclis’e, içine bir sürü şey doldurmuşlar. Baktılar içinden çıkamıyorlar halkı daha fazla nasıl sömürürüz… Vergide adaletsizlik deyince ilk gösterilecek ülkeler arasında Türkiye gösteriliyor. Neredeyse sermaye için bir vergi cenneti, emekçiler için vergi cehennemine dönmüş durumdayız. Bu torba içinde de verginin tabana yayılmasını göreceksiniz.”
“Kürt halkının taleplerini görmek zorundasınız”
Kürt sorunu vardır ve bu sorun küresel bir sorundur. Küresel siyasetin merkezi bugün Ortadoğu ise bu Kürt sorunundan dolayıdır. Kürtler bu sorunun çözümü için mücadele etmekteler, bunu artık görmek zorundasınız. Kürt halkının taleplerini görmek zorundasınız. Bu konuda Türkiye toplumu, Türkiye halkları bu konuda inisiyatif almalıdır. Barıştan, demokrasiden yana inisiyatif almalı ve gerçek sahici çözümü üretmelidir. Bugün Kürt sorunu yoktur diyenler, Kürt sorununu çözümü için mücadele edenleri cezaevine attılar. Kürt kentlerini yıktılar. İşte Afrin. Afrin’de ÖSO çeteleri El Kaide artıkları kol geziyor. Yine Cerablus'a, Irak'a, Başur'a bakın. Başur'a olan saldırılarda insanlar evlerinden, yurtlarından kaçmak zorunda kalıyorlar. 5 insan hava saldırılarında yaşamını yitirdi. Kürt sorunu yoktur diyenlerin saldırısı altında hayatından olan halklardan bahsediyoruz.
Independent Türkçe