"Yakın çevrenizden başlayarak tüm şehirleriyle ülkemizi, imkanınız olursa dünyayı gezip görmek, farklı kültürleri tanımak için şartlarınızı zorlayın."

Bu sözler Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

Erdoğan bu sözleri dün İstanbul'da Fatih Belediyesi Merkez Kütüphanesi'nde düzenlenen "Fatih'te Genç Projeler" programının açılışında söyledi.

Gençlere hitaben "dünyayı gezin" tavsiyesi yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

Sosyal medyada birçok kişi "Tatil mi? Metrobüse binecek paramız yok" diyerek tavsiyeye kapıları kapattı.

Birçok kişi de Erdoğan'ın yurtdışı seyahat masraflarından habersiz olduğunu savundu.

Çünkü pasaport harcı, vize, ulaşım, konaklama ve yeme-içme derken 4-5 günlük bir yurtdışı gezisi 10 binlerce liraya mal oluyor.

"Otobüs ile seyahat bile lüks oldu"

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, yurtdışına gidebilmek için gerekli olan minimum bütçeyi hesaplayarak sosyal medya hesabından paylaştı.

Bırakın Avrupa'ya seyahat etmeyi, Türkiye'de bile şehirlerarası otobüs ile seyahatin lüks olduğunu ifade eden Karabat'ın yurtdışı gezisi için hazırladığı bütçe şöyle:

"Pasaport defteri 225 TL

10 yıllık pasaport ücreti 1478 TL

Schengen vizesi 80 euro, vize başvuru ücreti 400 TL

Yurtdışı çıkış harcı 150 TL

Avrupa'ya ortalama gidiş-dönüş uçak 4000 TL

3 günlük ucuz otel 150 euro

Cep harçlığı 150 euro

Toplam: 12 bin 300 TL."

Erdoğan'ın gençlere "gezin" tavsiyesi iyi niyetten öteye geçmeyebilir. Çünkü Türkiye'de çalışanların yarısı asgari ücretli.

Her 4 gençten biri işsiz

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2021 yılına ilişkin "İşgücü İstatistikleri" verilerine göre, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2021 yılında yüzde 22,6, 'atıl işgücü' olarak tanımlanan ve potansiyel işgücünün de hesaba katıldığı işsizlik oranı ise yüzde 24,4.

Hem asgari ücretlinin hem de genç işsizlik rakamlarının yüksel olduğu bir ülkede gençler dünyayı gezebilir mi?

Yurt paralarını, günübirlik ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan gençlere "gezin tavsiyesi ne kadar gerçekçi?

Siyasiler, konuyu Independent Türkçe’ye değerlendirdi.

“Gençlere yapılan tavsiye ülke gerçeğinden uzak”

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Gençlik Politikaları Başkanı Doğa Şanlıoğlu, gençlerin asgari yaşam standartlarını oluşturmak gibi çok önemli dertleri olduğunu söyledi.

Şanlıoğlu’na göre değersizleşen TL, artan enflasyon ve kötü yönetimden kaynaklanan pek çok etken yüzünden gençlerin ekonomik kapitallere ve sosyal huzura erişimleri imkansız hale gelmiş durumda.Gençlere yapılan tavsiyenin ülke gerçeğinden uzak olduğunu kaydeden Şanlıoğlu, mevcut yönetim tarzı ile gerçekleşmesinin imkansız olduğunu belirtti.

Doğa Şanlıoğlu / Fotoğraf: Twitter

Gençlerin böyle bir imkanı olmadığını gibi orta seviye bir memurun bile seyahat bütçesi oluşturmasının mümkün olmadığını ifade eden DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğa Şanlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Kısa bir hesap yapmak gerekirse Amerika seyahati yapmak isteyen bir gencimiz ortalama 22.000₺ uçak bileti harcaması yapmak zorundadır. Sadece ulaşım masrafı öğrencilerimizin aylık geçim masraflarını karşılamak üzere verilen 850₺ KYK kredisi bazında hesaplandığında ise 26 aylık krediye tekabül etmektedir. 26 aylık birikim sonucu sadece bir ülkeye sadece ulaşım masra

"Acı gerçeklerle yüzleşmek yerine illüzyonlara sarılıyorlar"

Gelecek Partisi Kültür ve Sanat Politikaları Başkanı Sema Silkin Ün, "dünyayı gezin" açıklamasının rasyonel olup olmadığını tartışmanın bile insan zekasına hakaret olduğunu söyledi.

Türkiye'nin en temel sorununu irrasyonel açıklamanın tarifsiz bir şekilde ortaya koyduğunu kaydeden Ün, "O da şu ki; gerçekler yerine mutlu eden yalanlar dünyasında vatandaşı yaşatma planı. Medyadan tutun devletin bürokrasisine dek her yerde ‘Aman tadımız kaçmasın Ali Rıza Bey' diyen insanlar acı gerçeklerle yüzleşmek yerine illüzyonlara sarılıyorlar" dedi. 

Sema Silkin Ün / Fotoğraf: Twitter

İşin ilginç tarafının cumhurbaşkanını da illüzyonlarla etkilemeye çalıştıklarını ifade eden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sema Silkin Ün, "Eğer cumhurbaşkanı bu açıklamayı toplum mühendisliği açısından yaptıysa durum kötü. Ama illüzyonlara inanarak gerçek sandıysa durum daha da kötü. Yani temelde bu açıklamanın rasyonel olup olmadığını tartışmak bile insan zekasına hakaret" diye konuştu.

"Erdoğan'ın yurtdışı gezi masraflarından haberi olmuyor olabilir mi" sorusuna Ün, şu yanıtı verdi:

Bu cumhurbaşkanı ve çevresindeki insanların gelir modelleri ile vatandaşın gelir modelleri arasındaki uçurumu ortaya koyan bir söylem. Cumhurbaşkanı ve çevresindeki insanlara göre Avrupa'ya, Amerika'ya gitmek gayet olası. Çünkü garibanın umudu olarak çıktığı yolda Sayın Erdoğan'ın çevresinde artık kimlerin olduğunu herkes çok iyi biliyor. O nedenle cumhurbaşkanı aslında yaşadığı metaverseye bakarak bu açıklamaları yapıyor. Sorun şu ki bu ‘saray', ‘külliye', metaverse ve Türkiye gerçekleri arasında müthiş bir uçurum söz konusu.

"Erdoğan gençliğin halinden bihaber"

Demokrat Parti Kadın ve Gençlik İşleri Başkanı Murat Aydoğdu ise gezmek bir yana gençlerin kriz nedeniyle eğitimini yarıda bırakma eşiğinde olduğunu savundu. 

Murat Aydoğdu / Fotoğraf. Twitter

Aydoğdu'ya göre gerçeklikten uzak, saraydaki imkanlar ile kıyasla gençlere "dünyayı gezin, spor yapın, aromalı kahve için" tavsiyesi yapan Erdoğan, gençliğin halinden bihaber.

Gençler kaliteli bir eğitim yaşayamadığı gibi teknolojik imkanlardan da faydalanamaz halde olduğuna vurgu yapan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Aydoğdu, "Türk gençliğine tavsiye vermek isteyenler saraydan çıkıp sokaklara baksın, üniversitelere giderek gençliğimizin ne halde olduğunu görsün" çağrısında bulundu.

Murat Aydoğdu sözlerini şöyle tamamladı:

Türk gençleri dünyayı gezmek bir yana Türkiye'nin içerisinde bulunduğu kriz ortamında eğitim aldıkları üniversiteleri bırakma eşiğindedir. Aileler çocuklarının eğitim hayatlarını devam ettiremedikleri için toplumsal bir bunalım söz konusudur.

Yapılan hesaplar ve ortadaki acı gerçekler, Türk gençlerinin değil bir başka ülkeyi gezmeleri Türkiye'nin kentlerini bile görmelerinin neredeyse imkansız hale geldiğini gözler önüne seriyor.