Gençlerle buluşan Kılıçdaroğlu: Yemin ediyorum, inanın bana; hep beraber göndereceğiz onu

"Gücünüzden korktuğu için şunu söylüyorum, 'Giderlerse gitsinler' diyor. Ama hepiniz şunu söylemek zorundasınız, 'Hayır biz gitmeyeceğiz. Hep beraber biz seni göndereceğiz.' diyeceksiniz"

Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin gençlerine hitaben yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek “Yemin ediyorum, inanın bana; hep beraber göndereceğiz onu” dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP Gençlik Kolları'nın yeni logosunun tanıtıldığı, ilk kez oy kullanacak seçmenlere yönelik Alan Kadıköy Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Güç Sende Senin Elinde" etkinliğine katıldı.

 

CHP'nin toplumun sorunlarını çözmek için sağlıklı çözümler ürettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “CHP'li olmanın ülkenin sorunlarına kilitlenmeyi ve geleceğini düşünmeyi, insanların kimlikleri, yaşam tarzları ve inançları üzerinden siyaset yapmamayı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendi bölgesinde ve dünyada saygın olmasını sağlamayı, demokrasiyi, insan haklarını, ve düşünce özgürlüğünü savunmayı gerektirdiğini” söyledi.

Kılıçdaroğlu, sadece gençlerin değil, apartman görevlilerinden esnafına, minibüs şoföründen taksi şoförüne, sanayicisinden turizmcisine, çiftçisinden mevsimlik işçisine kadar toplumun her kesiminin sorun yaşadığını savunarak, "Türkiye bugün bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya. Bu sorunları kiminle aşacağız? Nasıl aşacağız? Diyorsunuz güç sende, senin elinde. Güzel bir slogan. Neden? İlk kez 6 milyon 3 yüz bin genç sandığa gidecek ve oy kullanacak" ifadelerini kullandı.

"Tarih size önemli bir görev yüklemiş durumda"

Sandığa giderek tüm sorunları çözeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

Bunu yapacak olanlar sizlersiniz. Tarih size önemli bir görev yüklemiş durumda. Değişim sizlerde, güç sizde ve sizin elinizde. Gençler sandığa gidip oylarınızı kullandığınız zaman Türkiye'deki değişimi sadece Türkiye'ye duyurmayacaksınız. Bütün dünya duymuş olacak bunu. Demokratik yöntemlerle sandığa giderek ve oy kullanarak otoriter yönetimin otoritesine son vermek gibi olağanüstü güzel bir görevi yerine getireceksiniz. Dünya siyaset tarihine olağanüstü bir mesaj vermiş olacaksınız. Dünya siyaset tarihi bunu yazacak.

Demokrasiyi güçlendirmeleri ve bunu toplumun dokularına sindirmeleri gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Birileri sizin gücünüzden korkuyor. Gücünüzden korktuğu için şunu söylüyorum, 'Giderlerse gitsinler' diyor. Ama hepiniz şunu söylemek zorundasınız, 'Hayır biz gitmeyeceğiz. Hep beraber biz seni göndereceğiz.' diyeceksiniz. Yemin ediyorum inanın bana, hep beraber göndereceğiz onu" ifadelerini kullandı.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Seçim kanunu teklifi

Kılıçdaroğlu, siyasi partiler yasasının değiştirilmek istendiğini belirterek, "Eğer bir siyasetçi koltuğuna mahkum olmuşsa ve koltuğunu korumak için yasalar değiştiriyorsa, artık bilin ki o siyasetçinin bu ülkeye hiçbir yararı olmaz. Siyasetçi koltuğuna mahkum olmaz. Siyasetçi halkın önüne çıkar, doğruları söyler, inançla söyler, kararlılıkla söyler, azimle söyler ve sorunlarına kilitlenir" şeklinde konuştu.

"Ülkenin sorunlarını gördük, önceden uyardık"

Ülkenin sorunlarını ve Türkiye'nin nereye gideceğini önceden gördüklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

Karamsar atmosferi de önceden gördük. Umutsuzluğu aşılıyorlar, aşılamak istiyorlar. Bunu da önceden gördük. Bir gıda krizinin olacağını da önceden gördük. Ekonomiyi yönetemediklerini de önceden gördük. Sorumlu bir muhalefet yaptık, önceden gördük ve uyardık. Uyardık mı sadece? Nasıl çözülmesi gerektiğini de anlattık onlara. Çünkü biz ülkemizde geniş kitlelerin acı çekmesini istemiyoruz. Ama onlar yapmadılar. Hayır siz bilmiyorsunuz dediler. Geldiğimiz tabloda bizim Türkiye'nin bütün sorunlarını bildiğimizi ve sorunları çözmek için kararlı çözümler ürettiğimizi de artık sadece iktidar sahipleri değil, bütün dünya artık bunu biliyor.

"Eğer insanlar haksız yere idam edildiyse devletin helalleşmesi lazım"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin kullandığı helalleşme kelimesine de açıklık getirmek istediğini belirterek, şunları kaydetti:

Helalleşme nedir? Gücü elinde tutanın, yani devlet gücünü elinde tutanın kendi vatandaşlarına yaptığı haksızlıktır. Eğer insanlar haksız yere idam edildiyse devletin oturup helalleşmesi lazım o insanlarla. Eğer insanlar haksız, hukuksuz bir yerde tutuklanıp gözaltına alınıp, işkenceden geçirilip, hapishanelerde, aylarca, yıllarca tutulduysa ve sonunda bu insanların suçsuz olduğu ortaya çıkıyorsa, devletin onlarla helalleşmesi lazım. Efendim yolsuzluk yaptı, biz bununla helalleşelim. Yok öyle bir şey, o ayrı bir şey. Yolsuzluk yapanı, hırsızlık yapanı, devleti soyanları nerelerde hesap vereceğini hepimiz biliyoruz. Ama gücü kullanan kişinin haksızlık yapması halinde haksızlığa uğrayan kişiye 'Beni affet demesi' lazım. 'Bir yanlışlık yaptım ben burada' demesi lazım. 'Ya bir yanlışlık yaptık, seni aylarca aldık, hapiste tuttuk, meğer senin hiçbir günahın yokmuş' demesi lazım.

"Belediye başkanlarımızın olduğu yerde hiçbir çocuk yatağa aç girmiyor"

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarının yapılan baskılara rağmen "tarih yazdığını" savunarak, belediye başkanları hakkında sosyal yardımları kesecekler gibi çok şey söylendiğini, ancak tam tersi gelişmelerin yaşandığını söyledi.

"Bizim belediye başkanlarımızın olduğu yerde hiçbir çocuk yatağa aç girmiyor" diyen Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına ilk olarak kreş açma talimatı verdiğini, bu sayede annelerin de çalışma hayatına rahatça girebildiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, yoksul mahallelerde yaşayan insanların yaşam standartlarını yükseltmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, "Bu hedefi yapıyoruz. Baskılar var belediye başkanlarımızın üzerinde, biliyorum. Engellemeler var, gayet iyi biliyoruz. Ama şunu söyledim, 'Sakın şikayet etmeyin'. Biz bütün engelleri kararlılıkla aşmak ve hedefe ulaşma kararlılığımızı topluma göstermeliyiz" ifadelerini kullandı.

 

AA, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU