Gıdadan ulaşıma, giyimden medikale birçok ürünün peşi sıra zamlanması tüketicileri zora soktu.
Bunların başında da zorunlu ihtiyaçları olan hastalar geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi temel ihtiyaç ürünlerinin KDV'sini yüzde 18'den yüzde 8'e indirileceğini açıklasa da fiyatlar etiketlere beklendiği ölçüde yansımadı.
İşin bir de engelli ve hasta yakınları yönü var.
2005 yılında yürürlüğe giren "Engelliler Kanunu"nun ilgili düzenlemeleriyle engelli, yaşlı ve süreğen hastaların temel hakkı olan tıbbi malzemelere erişimleri önemli düzeyde arttı. Bu durum hastaların hayat kalitesini de olumsuz etkilemeye başladı. Son dönemdeki pahalılıkla bu kişilerin tıbbi ürünlere erişim zorlaştı.
Öyle ki insanlar aldıkları bez sayısını düşürüp hijyenden, sağlıktan vazgeçme noktasına geldi.
"Engelli ve hasta yakınları çaresiz kaldı"
Hasta bezi fiyatlarıyla devlet ödemesi arasındaki yüksek fark nedeniyle engelli, yaşlı ve yatalak hastaların sıkıntıları katlandı, yakınları çaresiz kaldı.
Engelli ve yaşlılar gibi bakım gerektiren hastalar ile yakınlarının durumu, ocak ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) de tartışıldı.
TBMM'deki oturumda konuşan CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, engelli ya da hasta çocuk ve yaşlı alt bezlerine yüzde 100 zam gelmesine rağmen devlet tarafından bu bezlere yapılan ödemede artış yapılmamasını eleştirdi.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) engelli ve yaşlı bakımı için yaptığı ödemelerde "erime" olduğunu belirten Güzelmansur, "Zamlardan önce iki aylık SGK ödemesiyle 160 bez alınırken, artan fiyatlarla 80 adet alt bezi alınabiliyor. SGK çocuk hasta için 2 aylık 305 TL ve yetişkin için 2 aylık 395 TL ödeme yaparken, çocuk hastalar için 2 aylık bez masrafı 750 TL'ye, yetişkin hasta içinse bin TL’ye çıkmıştır. Aradaki farkı karşılayamayan engelli ve hasta yakınları çaresiz kaldılar" şeklinde konuştu.
"SGK’nın ödediği zorunlu tıbbi malzemelere erişim durdu"
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği'nden Bülent Özdemir de benzer sorunlara dikkat çekti. Güney Ata Medikal'in kurucusu ve engelli hakları aktivisti Özdemir, hayati bir ihtiyaç olan tıbbi malzemelere erişimin ötelenmemesi gerekirken mevcut koşullar nedeniyle pek çok kişinin yakınına hasta bezi dahi sağlayamaz hale geldiğini anlattı.
SGK'nın ödediği zorunlu tıbbi malzemelere erişim durduğunu ifade eden Özdemir, "Hasta bezinde günde 4 tane kullanılması gerekli. SGK bez başına 1 lira 88 kuruş ödeme yapıyor ama ekonomik segmentteki hasta bezleri 6-7 TL. Bu durumda hasta yakınları bez başına 5 TL'yi cebinden karşılıyor. Yani günde 4 tane kullanıldığında 2O TL'den aylık 600 TL'yi cebinden ödüyor. Bu 2 ayda bin 200 TL ediyor. 7 liralık ürüne 1 lira 88 kuruşluk ödeme yaparsanız hasta yakınları bu ürünleri alamaz. Hastaların sağlık bakımından diğer zorunlu ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda yakınların ödemesi gereken rakam, iki ayda binlerce lirayı buluyor" ifadelerini kullandı.
"Bez alamayan insanlar eski yöntemlerle hijyen sağlamaya çalışıyor"
Ekonomik zorluklar nedeniyle vatandaş bu ürünleri almama yoluna gittiğini ve bireylerin eski yöntemlerle hijyen sorununu çözmeye çalışmasının sağlık sıkıntıları doğurduğunu belirten Özdemir, medikal sektöründeki firmalarının satışlarının azaldığını ifade etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Hastalar daha az bezle idare etmeye çalışırken enfeksiyon odağı yaratıyorlar"
Medeva Medikal şirketinin ortağı Derya Işık da benzer görüşleri paylaştı.
Hasta bezi fiyatları ile devlet ödemesi arasında "uçurum" olduğunu belirten Işık, SGK'nın hastaların temel ihtiyacı olan bez ve benzeri ürünlerin ödemesini tam olarak karşılaması gerektiğini savundu.
"Aylık 700-800 TL ekstra ücreti, açlık sınırında yaşayan vatandaş nasıl ödesin?"
Şu an Türkiye'de pek çok şeyin "astronomik" oranda yüksek olduğunu ve bu durumun hammadde fiyatlarına da yansıdığını belirten Derya Işık, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Bu pahalılık nedeniyle son tüketici maalesef temel hakkı olan ürünlere bile ulaşamıyor. Fabrikalar iç pazardan ziyade ihracata yöneliyor, bu da iç pazarda ürün sıkıntısı ve pahalılığı beraberinde getiriyor. 7 TL'lik ürüne ödenen rakam 2 TL'yi bulmuyor. Bez başına 5 TL’lik ücreti pek çok hasta yakını ödeyemiyor. Aylık 700-800 TL ekstra ücreti, açlık sınırında yaşayan vatandaş nasıl ödesin? En trajik durum ise hastalar maliyetlerini kısmak için, ana ihtiyaçları olan bu ürünleri ya alamıyor ya da daha az bezle idare etmeye çalışırken enfeksiyon odağı yaratıyorlar. Örneğin yatak yarası, idrar yolları enfeksiyonu, yaygın vücut enfeksiyonu sepsis gibi ağır enfeksiyonlara davetiye çıkarıyorlar."
Yetkililere de seslenen Işık, sözlerini "SGK'nın 'Geleceğiniz Güvende' diye reklamı var ama bu tabloda maalesef kimse güvende değil" diyerek noktaladı.
© The Independentturkish