TV5 Genel Yayın Yönetmeni Yılmaz ile Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Toktaş, muhalefetin parlamenter sistem uzlaşısını değerlendirdi

İki gazeteci, muhalefetin uzlaşısının umut verici olduğunu kaydetti

6 muhalefet partisi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de uzlaşarak mutabakat metnini kamuoyuyla paylaştı.

Ankara Bilkent Otel'de yapılan toplantıya basın da yoğun ilgi gösterdi.

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ile TV 5 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz, bu toplantıyı Independent Türkçe için değerlendirdi. 

Bugünün tarihi bir gün olduğunu ifade eden Toktaş, "Yirmi yıllık bir tek parti iktidarı. Özellikle son 5-6 yılda giderek tamamen tek adam rejimine dönmüş bir yönetim sistemi ve bunun getirdiği çeşitli sıkışmışlıklar var. Dolayısıyla bunu tarih yazacak. Yani on 12 Şubat Ahlatlıbel Zirvesi ile bugünkü 28 Şubat Bilkent Deklarasyonu tarihte kesin olarak yerini alacak" dedi.

Değerli bir özveri

6 partinin bir araya gelmesinin başlı başına büyük bir olay olduğunu söyleyen Toktaş, "Hepsi açısından çok değerli bir özveri. O özverinin sonucu olarak bir mutabakat metni ortaya çıktı. Sonuç olarak şu anda bir vaatte bulunuluyor. Tek adam yönetiminden, merkezileşmiş bir yönetim biçiminden yeniden parlamenter sisteme ama bu kez gerçekten kuvvetlendirilmiş parlamentonun anlamlı hale getirildiği mekanizmalarının belirlendiği bir döneme geçiş… Bu başlı başına değerli bir şey" ifadelerini kullandı.

Her partinin yine ayrı birer parti olduğunu hatırlatan Toktaş, "Sonrasında başka ortaklaşma noktaları arayacaklar ki arıyorlar. Nihayetinde buradan bir başarı çıkarmak zorundalar. Her parti, oy oranı itibariyle büyüklüğüne küçüklüğüne bakılmaksızın kendilerini eşitledi. O yönüyle de bir fedakarlık var. Salondaki düzenleme ve buranın masraflarının ortak karşılanmış olması… Çok titiz bir planlama olduğunu görüyoruz. Tabii ki bu noktaya kolay gelinmemiştir. O müzakerelerde her parti bir adım ileri gidiyor, öteki bir adım geri geliyor vs… Sonrasında bu bir model olarak Türkiye için iyi geleceğini, İyi olacağını düşünüyorum. Umarım seçime kadar bu birliktelik sürdürülebilir. Gerçekten böyle bir dönemde her şeyin merkezileştiği müthiş baskı döneminin yani yirmi yıllık bir baskı döneminin sonunda umarım farklı farklı anlayıştaki bu partiler ortak bir demokrasi, ortak bir gelecek inşa edebilirler. Daha özgür bir Türkiye yaratabilirler" şeklinde konuştu. 

Neden 28 Şubat?

TV5 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yılmaz, toplantı tarihi olarak 28 Şubat’ın seçilmiş olmasında bir mesaj olup olmadığına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: 

"Bugünün seçilmiş olmasında, liderlerin de ifade ettiği gibi, aslında özel bir anlam yok. Ama sonradan özel bir anlam yüklenmemesi de düşünülemez. Uzun süredir devam eden bir çalışmaydı ve genel başkan yardımcıları düzeyinde devam ediyordu. Sonuçlandırıldı, liderlere sunuldu, liderler değerlendirmelerini yaptı ve Ahlatlıbel fotoğrafı ortaya çıktı. İlk buluşma orada gerçekleşti. Bu somutlaşmış metin bugün liderler tarafından imza altına alınıp kamuoyuyla paylaşılıyor. Bunun tarihi belirlenirken süreci çok fazla uzatmadan ilk pazartesi için bir tarih baktılar. İlk önlerine çıkan tarih 28 Şubat. Ama sonradan buna bir anlam yüklenmesi de kaçınılmaz."

28 Şubat'ın Türk demokrasi tarihinde yaralarıyla, sıkıntılarıyla, dayatmalarıyla gündeme gelmiş bir tarih olduğuna değinen Yılmaz, "28 Şubat 1997 demokrasinin rafa kaldırılıp, vesayetin hakim olduğu bir günü sembolize ediyordu. İnanıyoruz ki Türkiye'nin farklı kesimlerini, farklı ideolojilerini, yaşam tarzlarını temsil eden 6 parti liderinin bugün bir araya gelmesi vesayetin değil demokrasinin geleceği adına umut verici bir fotoğraf. Liderler buna böyle bir anlam yüklemese de vatandaş buna yükleyecektir. Bence bunda da bir sakınca yok" değerlendirmesinde bulundu. 

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem uzlaşısının iş birliğin zeminini oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:

"Ama bu bundan sonrası için taşımaya yeterli mi? Elbette bu altı partinin yürüttüğü çalışmada önemli bir adım. Ama bu yeterli değil. Ben bundan sonraki sürecin yine 6 partinin ana merkezini oluşturduğu ekonomi masasının geleceğini düşünüyorum. Dış politikada da ciddi problemlerle karşı karşıyayız. Problemlerle ilgili yeni masalarının çok hızlı bir şekilde gündeme geleceğini düşünüyorum"

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU