"Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görev. 5 genel başkanın benim ismimi telaffuz etmesi her şeyden önce benim için onur. Ayrıca 5 genel başkanın bana güven duyması anlamına geliyor, bu da benim için son derece önemli."
Bu sözler Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ait.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kılıçdaroğlu, bu sözleri Reuters'a verdiği mülakatta, "5 genel başkan, cumhurbaşkanı adayı olmanızı önerirse kabul eder misiniz?" sorusuna verdiği yanıtta söyledi.
CHP liderinin verdiği yanıt, Millet İttifakı bloğu adayının yavaş yavaş netleştiği yorumlarını da beraberinde getirdi.
Çünkü cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine bir yıldan fazla bir zaman olmasına karşın adaylığa ilişkin senaryolar hiç gündemden düşmedi.
Zirvesinin ikinci toplantısında ortak açıklama yapılacak
Bilindiği gibi CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Atılım ve Demokrasi Partisi, Demokrat Parti ve Gelecek Partisi liderleri 12 Şubat'ta yeniden parlamenter sisteme dönmek için bir araya geldi.
Toplantının ikincisi ise 28 Şubat'ta düzenlenecek ve ortak bir açıklama da yapılacak.
İkinci buluşmada en merak edilen konuların başında adayın konuşulup konuşulmayacağı başlığı geliyor.
Peki, Kılıçdaroğlu'nun "5 genel başkan ismimi telaffuz ederse, aday olurum" açıklaması aday oma ihtimalini yükselti mi?
Masaya dahil edilmeyen HDP, (Kürtler) Kılıçdaroğlu'na destek verir mi?
"Kemal Bey aday olmak istiyor ama ısrarcı değil"
Siyaset bilimciler, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Kemal Bey'in aday olmak istediğini ama gerek Türkiye'nin siyasi konjonktürü gerekse de kişisel özellikleri itibariyle aday olma konusunda ısrarcı olmadığı görüşünde.
Siyasetin özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde doğrudan doğruya aritmetik değiştirecek bir olguya dönüştüğü kaydeden Prof. Dr. Tosun, "Kemal Bey'in istekli olmasına rağmen asıl seçmenin talebinin belirleyici olacağını düşünüyorum" dedi.
"İstanbul'a sığmayacak bir belediye başkanı profili çiziyor"
Kılıçdaroğlu'nun Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun yerinde kalacaklarına ilişkin konuda net olduğuna değinen Tosun, "Ancak Yavaş ve İmamoğlu hala yarışın içinde. Özellikle İmamoğlu'nun uluslararası çevrelerle temasını artırması kendisini bu alanda akredite etme isteği olarak yorumlanabilir. İmamoğlu artık İstanbul'a sığmayan bir belediye başkanı profili çizmeye başladı. Bunu da gözden uzak tutmamak gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Ekonomi Araştırma'nın yayınladığı "Kürt seçmen içerisinde Kılıçdaroğlu'na yönelik azımsanmayacak bir destek var" raporuna atıf yapan Tosun, şunları kaydetti:
"Bu desteğin sonuç tayin edici olup olmayacağı önümüzdeki süreçte araştırmalara daha fazla yansıyacak. Burada sadece mevcut cumhurbaşkanlığı karşıtlığı üzerinden Kürt seçmenin bir tercihi mi söz konusu yoksa Kemal Beye olan ilgi mi? Bu çok önemli, eğer hem mevcut cumhurbaşkanı karşıtlığı hem de Kılıçdaroğlu'na ilgi bir arada işleyebilirse siyasal aktör olarak o zaman HDP seçmeninden önemli ölçüde destek alacaktır diye düşünüyorum."
"Kılıçdaroğlu'nun adaylığına liderlerin de rızası var"
Siyaset bilimci Doç. Dr. Can Kakışım da meslektaşı Tosun ile benzer görüşte.
Kılıçdaroğlu'nun aday olmamasının kendi açısından sürpriz olacağını kaydeden Doç. Dr. Kakışım, "Anlaşıldığı kadarıyla diğer muhalefet liderleri Kılıçdaroğlu'nun adaylığına rıza göstermiş durumdalar ve kendisinin ideal bir cumhurbaşkanı olacağına inanıyorlar" dedi.
Ülkede ihtiyaç olanın toplumsal fay hatlarını tamir edecek, güven unsurunu yeniden tesis edecek bir liderin bulunması olduğunu ve Kılıçaroğlu'nun bu özellikleri taşıdığına inanıldığını ifade eden Kakışım, bu noktada ortak bir fikrin belirmeye başlamasının genel olarak muhalefet bloğu açısından olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.
"HDP, masada yer almanın zarar verdiğinin farkında"
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Kılıçdaroğlu'na destek vereceğini, masaya dahil edilmemelerini çok sorun edeceklerini düşünmediğini aktaran Kakışım, "Çünkü HDP kurmayları, masada yer almalarının Millet İttifakı bileşenlerine ve genel olarak muhalefet bloğuna zarar vereceğinin farkında. Bunun olmaması ve üçüncü ittifak olarak yoluna devam etmeleri iki taraf için de daha olumlu gözüküyor" dedi ve ekledi:
"İleri süreçte daha normal şartlarda siyaset yapabilmek daha doğrusu bu siyasi düzlemde var olabilmek için önce bir iktidar sonra bir sistem değişikliğine ihtiyaç var. Bunun yolu da cumhurbaşkanı adayı olursa Kılıçdaroğlu ve aynı zamanda da Millet İttifakı'nın seçimi zaferle kazanmasından geçiyor. Dolayısıyla ben bu desteğin çok tartışılır olmadığına inanıyorum. Seçim ikinci tura kalacaktır. İkinci turda da zaten iki aday olacak ve bu noktada Erdoğan'ı seçtirmeyeceklerine göre Kılıçdaroğlu'na oy vereceklerini düşünüyorum."
"Kürt seçmenin tercihi sisteme bakışına bağlı"
Siyaset bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ise şimdiden Kılıçdaroğlu'nun aday olup olmayacağının tahmin etmenin zor olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kalaycıoğlu'nun "Masaya dahil edilmeyen HDP, (Kürtler) Kılıçdaroğlu'na destek verir mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Cumhurbaşkanlığı seçiminden söz ediyorsak bu ilk turda değil ikinci turda olacaktır. İlk turda iki adayın kim olacağına bağlı. Kürt seçmenin bugünkü sistem ile bir sorunu yoksa ve devam edilmesi isteniyorsa oraya oy verecektir. Yok eğer var diyorsa başka bir alternatifi yok, ikinci tura kim kalırsa muhalefet olarak ona oy vermesi gerekiyor. Kim aday olursa olsun, mesele şudur; bugün Türkiye'nin sahip olduğu siyasal rejim ve onun üretmiş olduğu çeşitli krizler seçmeni etkilemiyor ve bundan memnunsa o yönde oy kullanacaktır, etkiliyor ve memnun değilse doğal olarak karşıt yönde oy kullanacaktır."
© The Independentturkish
