Sudan’da hatalarını kabul eden İslamcılar yeni parti hazırlığında

"Geçen dönemde Sudan'ı yöneten model bir İslamcı modeliydi. Bu kişilerin bütün sorumluluğu Beşir’e yıkmaktan ziyade, cesaretle ortaya atılarak başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenmeleri gerekir"

Devrik lider Ömer El Beşir, yaptığı konuşmanın ardından parlamentodan ayrılırken / Fotoğraf: AFP (Arşiv)

Azledilen Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in 30 Haziran 1989'da gerçekleştirdiği askeri darbenin üzerinden 30 yıl geçti. Beşir geçtiğimiz Nisan ayında görevinden uzaklaştırılmasının ardından Kobar Cezaevi’ne gönderildi ve şu anda hala orada bulunuyor.

Kobar bölgesindeki ailesinin evinden başkanlık sarayına gitmek üzere ayrılan Beşir’in aradan geçen 30 yılın arından tekrar, fakat bu sefer duvarların arasında kalmak üzere Kobar’a dönmesi oldukça ironik.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Darbenin yıldönümü önceki yıllara nazaran bu yıl daha farklı oldu. Tutuklu olan eski rejimin sembol isimleri yargılanmayı beklerken, halk devrimiyle Beşir’in azledilmesinin ardından karmaşık ekonomik koşullar, sert yaşam koşulları, politik kutuplaşma ve kasvetli bir gelecekle karşı karşıya kalan vatandaşlar, bu yıl 30 Haziran 1989 tarihini hatırlamadı.

Beşir’in hataları

Beşir, Güney Sudan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından ülkenin coğrafi alanının dörtte birini ve nüfusun ise beşte birini kaybettikten sonra devlet başkanlığından ayrıldı.

Elinde güç bulunan kimseler, her ne kadar söz konusu ayrılmayı ekonomik bir refahın ve güvenlikte istikrarın takip edeceğini dile getirseler de, Güney Kordofan ve Mavi Nil eyaletlerinde savaş daha da kızıştı ve Darfur’daki durum değişmedi.

Aradan geçen 30 yılın ardından ülke hala, vatandaşların çoğunluğunun kabul edebileceği bir yönetim formülü, kalıcı bir anayasa, merkez ile çevre arasında bir uzlaşı ve devletin bileşenleri arasında yaşanan çatışmaları sonlandıracak bir çözüm arıyor.

Beşir ile birlikte yardımcılarından ve milletvekillerinden oluşan 23 kişi ve rejiminin sembol isimleri, 1989'da demokratik rejime karşı bir darbe düzenleyerek anayasal düzeni baltalamak ve yolsuzluk suçlarından yargılanmayı bekliyor.

Sudan Askeri Geçiş Konseyi (AGK), Darfur bölgesindeki savaş suçları ve gerçekleştirdiği soykırım nedeniyle Beşir’in teslim edilmesini isteyen Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) talebine olumsuz yanıt verdi. Ancak onun ülkede adil bir yargılanacağı taahhüdünde bulundu.

Sudan'da iktidardaki Ulusal Kongre Partisi’nin Hartum ve diğer eyaletlerde bulunan mal varlıklarına ve mülklerine askeri konsey tarafından el konuldu. Partinin bundan böyle herhangi bir şekilde faaliyette bulunması yasaklanırken, tutuklanmayan parti liderlerinin bazıları ortadan kayboldu, bazıları ise sürgünü seçti.

Reform yanlıları engellendi

Eski İçişleri Bakanı ve Ulusal Kongre Partisinin Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Mahmud, değişimin temel nedenleri olarak, partide reform isteyenlerin, özellikle gençlerin ufkunun engellenmesi, Beşir’in adaylığı üzerine parti içerisinde bölünmelerin yaşanması, politik istikrarsızlık ve iki yılda beş hükümetin kurulması gibi durumlara dikkat çekiyor.

Beşir'in azledilmesinin ardından partinin geleceği ile ilgili düşüncelerini dile getiren Mahmud, değer ve ilkelere dayanan herhangi bir partinin halk tarafından reddedilmeyeceğini ve her ne kadar birtakım hatalar vuku bulsa da partinin entelektüel temellerine bağlı kalmaya devam edileceğini vurguluyor.

Ayrıca partinin ve İslami hareketin geleceğinin bütün İslam ülkelerindeki siyasal İslam'ın geleceğinden farklı olmadığını, zira bu politik söylemin ulus vicdanına daha yakın olduğunu ve toplumun temelleriyle çelişmeyen değerleri ve ilkeleri barındırdığını söylüyor.

Muhalifler, İslamcıların “uygulamalarını şekillendiren tasavvurlarından ve imaj yüklerinden kurtulmak için her aşamada derilerini değiştirdiklerini” düşünüyorlar.

Nitekim geçen 50 yıl içerisinde Anayasa Cephesi'nden Misak Cephesi'ne, Ulusal İslami Cephe’den Ulusal Kongre Partisi'ne kadar çeşitli isimler kullanıldı.

Sudan'daki İslamcılar, “Siyasal İslam” olarak bilinen tutumlarına yönelik herhangi bir saldırı ihtimalinden kaçınmak için bölgesel kutuplaşmadan uzak, ılımlı ve kabul edilebilir bir şekilde ve yeni bir isimle kendilerini takdim ediyorlar.

Yeni bir liderlik ve yeni bir isim

Ulusal Kongre Partisi'nin siyasi liderlerinden Abdurrahman el-Hadr, partinin istikrara katkıda bulunma ve kaostan uzak durma temellinde alternatif bir liderlik tercihinde bulunduğunu söyledi.

Ulusal Kongre Partisi’nden isminin açıklanmasını istemeyen bir politbüro üyesi, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, üç yıl sürecek geçiş döneminden sonra ülkede yapılacak seçimlere hazırlık olarak, partiyi feshetmeyi ve yeni bir isim ile liderlik çatısı altında partiyi yeniden kurmayı düşündüklerini dile getirdi.

Siyasi analist Halid el-Ticani, Sudan’ı geçen dönemde yöneten modelin bir İslamcı modeli olduğunu ve bu kişilerin bütün sorumluluğu Beşir’e yıkmaktan ziyade, cesaretle ortaya atılarak başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenmeleri gerektiğini söyledi.

İslamcıların deneyimlerini gözden geçirmeleri için büyük bir fırsatlarının bulunduğunu fakat bu fırsatı ellerinden kaçırdıklarını belirten el-Ticani, bundan dolayı Beşir’in azledilmesi ve yönetiminin sona ermesiyle birlikte partinin de rolünü tamamladığını dile getirdi.

Ayrıca “İslamcıların gelecekte karşı karşıya kalacakları en büyük sorun, askeri bir darbeyle zorla iktidara gelmeleri olacak” dedi. Bundan dolayı demokrasi ve seçimler konusundaki konuşmalarının her daim şüpheyle karşılanacağını belirtti.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independentarabia.com/node/37106

Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz

DAHA FAZLA HABER OKU