Sudan Askeri Geçiş Konseyi (AGK) ve Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) arasında çatışmaların yaşandığı bir zamanda ülkenin siyasi arenasına karşılıklı suçlamalar ve sert açıklamalar hakim oldu.
Tarafların ülkede yaşanan krize ilişkin fikirleri bir diğeriyle çarpışırken Etiyopya arabuluculuğu sessizliğini koruyor. Bununla birlikte Sudan taraflarıyla doğrudan temaslar ve tarafları uzlaştırmaya yönelik çabalar devam ediyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ayrıca ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Donald Booth, AGK Başkanı Abdülfettah el-Burhan ve ÖDBG liderleriyle görüşmelerde bulunuyor.
Siyasi süreç için belirlenen son tarih olan 30 Haziran’a yaklaşılırken halk, ne olacağına ilişkin endişeler ve beklentiler içerisinde.
Etiyopya arabuluculuğu tarafından başlatılan girişim kapsamında teklif edilen belge üzerine mi uzlaşılacak?
Tarafların istekleri doğrultusunda belgenin bazı maddelerin de değişikliğe mi gidilecek? Yoksa yerel ve uluslararası seviyelerde çatışmalara ve gerilimlere mi tanık olunacak?
Karşılıklı suçlamalar
Bu savaş, taraflar arasında arabuluculuk yapan Etiyopya Başbakanı'nın Sudan Elçisi Mahmud Derir’in AGK’ya ve ÖDBG’ye ilgili belgeyi teslim etmesinin ve tarafların belgeye ilişkin tutumlarında açık bir anlaşmazlığın yaşanmasının ardından tarafların karşılıklı açıklamalarda bulunmasıyla başladı.
ÖDBG, Etiyopya girişimi kapsamında önerilen belgeyi kabul ederken, AGK, Afrika ve Etiyopya girişimlerinin tek bir girişim dahilinde entegre edilmesi çağrısında bulundu.
Bu durum askeri konseyin doğrudan olmasa da dolaylı olarak belgeye ilişkin birtakım çekincelerinin bulunduğuna işaret ediyor.
Bunun ardından AGK Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), Etiyopya girişimi kapsamında sunulan belgenin Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile yapılan anlaşmaya aykırı olduğunu ve kendilerinin egemenlik konseyi hususunda herhangi uzlaşıya varmadıklarını açıkladı.
Egemenlik konseyindeki temsile ilişkin üzerinde uzlaşılan oranın yasama meclisine de tatbik edilmesi gerektiğini dile getiren Hamideti, ülkedeki durumun geçici bir hükümetin kurulmasını gerektirdiğini söyledi.
Sudan Meslek Grupları Birliği’nin (SPA) Resmi Sözcüsü İsmail el-Tac, askeri konseyi daha önce üzerinde uzlaşılan hususlardan vazgeçmek ve herhangi bir anlaşmaya varmayı zorlaştırmakla suçladı.
Ayrıca Etiyopya girişiminin Sudan krizinden çıkmanın tek yolu olduğuna işaret ederek, askeri konseyin bu girişimi reddinin bölgesel ve uluslararası topluma karşı ilan edilen bir savaş anlamına geleceğini dile getirdi.
Beşir döneminde yaşanan izolasyonun yeterli olduğunu belirten ve Sudan’ın uluslararası çatışmaların bir mahalli olmadığını ifade eden el-Tac, AGK’yı Etiyopya arabulucu ile olan ilişkilerinde diplomasi ve kibarlıktan yoksun olmakla itham etti.
Pek çok şeyin askeri konseyin aslında bir darbe konseyi olduğuna işaret ettiğini dile getiren el-Tac, özgürlük ve değişim koalisyonu çerçevesi dışındaki herhangi bir hükümet kurma girişiminin darbe hükümetiyle neticeleneceğini vurguladı.
AGK ile doğrudan müzakerelere geri dönülmesi için ÖDBG tarafından öne sürülen şartları yineleyen el-Tac, müzakerelerin öncesinde insan hakları ve kamu özgürlüklerinin temin edilmesi, uluslararası denetim altında bağımsız bir soruşturma komisyonunun oluşturulması, barışçıl protestoları bastırma amaçlı operasyonların yapılmaması ve ordu güçlerinin şehir dışında konuşlandırılması çağrısında bulundu.
Ayrıca AGK’yı, bu ayın sonunda gerçekleştirilecek yürüyüşlere katılacak olan vatandaşlara yönelik şiddet eylemlerinden ve yürüyüşleri bastırma girişimlerinden uzak durması konusunda uyardı.
Gerilim ve yaptırımlar
Tarafların ülkedeki krize ilişkin bir uzlaşıya varamamaları durumunda askeri konsey, uluslararası toplum tarafından -daha önce Afrika Birliği’nin (AfB) ilan ettiği- yaptırımlarla karşı karşıya kalacak. Konsey üyelerin kovuşturulması ve kendileriyle olan temasların kesilmesi gibi maddelerin de aralarında bulunduğu söz konusu yaptırımlar, askeri konseyin uluslararası toplumdan izole olmasına yol açacak.
Independent Arabia’nın haberine göre, Sudan Meslek Grupları Birliği (SPA), 30 Haziran’da Hartum’da milyonluk bir yürüyüş düzenleme planı yaparken, mahallelerdeki kitlesel gösteriler ve direniş komiteleri aracılığıyla barış devrim süreci devam ettiriliyor.
Yeni bir girişim
Mübarek el-Mehdi liderliğindeki Milli Ümmet Partisi, Sudan’daki siyasi krizin üstesinden gelinmesi ve bir geçiş hükümetinin kurulması için 7 maddeden ve genel ilkelerden oluşan bir çözüm önerisi ortaya attı. Milli Ümmet Partisi tarafından başlatılan girişim kapsamında kaydedilen maddeler şöyle:
- Devrime katılan bütün siyasi güçlerin ve silahlı kuvvetlerin ÖDBG’nin birer ortağı olarak kabul edilmesi ve bütün bu güçlerin yabancı müdahaleye izin vermeksizin Sudan-Sudan anlaşmasının başarıya ulaşmasından sorumlu olması
- 2005 anayasasına uygun olarak tüm Sudan taraflarını temsil eden geçici bir ortak yönetimin kurulması
- Bütün tarafların, anayasa taslağı ve silahlı kuvvetlerin yapısına ilişkin oluşturulan program haricinde Özgürlük ve Değişim Bildirgesi’nde belirtilen hususları bir araya toplayan bir sözleşmeyi imzalamaları
- 2005 anayasasına uygun olarak geçici hükümetin oluşturulması ve yetkilerinin belirlenmesi
- Geçici hükümetin anayasaya uygun olarak seçimleri yapması
- Son seçilen başbakan olması hasebiyle Sadık el-Mehdi'nin başkanlık ettiği ve girişimin maddelerinin uygulanmasını takip edecek bir komitenin kurulması
- Yüksek Barış Konseyi'nin kurulmasının yanı sıra geçişi yasama meclisine katılımın temellerini atmak ve gerekli kavramsallaştırmaları yapmak
Sudan halkının hakları
Mübarek el-Mehdi düzenlediği basın toplantısında, başlatmış olduğu girişimin yapılan devrimi ve Sudan halkının haklarını güvence altına almayı hedeflediğini söyledi. Ayrıca söz konusu girişimin halihazırda Sudan arenasına hakim olan siyasi tıkanmanın üstesinden gelmeye katkıda bulunacağı yönündeki ümidi dile getirdi.
Sudan'ın içerisinde bulunduğu krizi yabancı gündemlere ve mevcut meselelerle başa çıkmadaki deneyim eksikliğine bağlayan Mehdi, yabancı girişimlere karşı olduğunu vurguladı ve herhangi bir devletin ülke iç işlerine müdahalesinin utanç verici olduğunu söyledi. Ayrıca, partisinin girişiminin daha önce Sadık el-Mehdi tarafından ileri sürülen girişimi tamamlayıcı nitelikte olduğunu kaydetti. Bunun yanı sıra bütün taraflara ‘kazanımların heba olmaması, vatanın inşa edilmesi ve tırmanıştan uzak durulması’ amacıyla aralarındaki anlaşmazlıkların üstesinden gelmeleri çağrısında bulundu.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independentarabia.com/node/35876
Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz