Enflasyonun 19 yılın zirvesi olan yüzde 36'ya yükselmesi ve geçen aylardaki faiz indirimlerinin kur krizini tetiklemesi ardından Merkez Bankası'nın (TCMB) bu ay politika faizini yüzde 14 seviyesinde sabit tutması bekleniyor.
Reuters anketine katılan 16 kurumun 15'i önümüzdeki bugün olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerin sabit tutulmasını, bir kişi ise 50 baz puanlık indirim yapılmasını bekliyor.
Reuters anketinde yılsonu politika faizi sorusuna cevap veren sekiz kurumun medyan tahmini yüzde 14'te şekillenirken tahminler yüzde 9 ila yüzde 14.75 bandında yer alıyor.
“Tahmin zorluğu” nedeniyle ankete katılmadılar
Reuters PPK anketinin düzenli katılımcılarından en az dört tanesi para politikası kararlarının yönünü tahmin etmenin zorluğu sebebiyle ankete katılmayacaklarını belirtti.
Türk Lirası’nda yüzde 44’lük değer kaybı
Son yıllarda Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz istemi ve üretim ve ihracat ile cari dengede fazla verilmesini öngören ekonomik planına yönelik endişeler sebebiyle 2021'de TL dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 44 seviyesindeydi.
Genel beklenti, TCMB'nin Eylül'den beri ekonomik büyümeyi desteklemek için gerçekleştirdiği toplam 500 baz puanlık faiz indiriminin ardından atılan adımların etkisini izlemek adına faizleri sabit tutacağı şeklinde.
AA Finans'ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistlerin tamamı da politika faizinin yüzde 14'te sabit bırakılacağını tahmin ediyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
TCMB, Aralık ayındaki toplantısı sonrasında alınmış olan faiz indirimi kararların birikimli etkilerinin 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edileceğini ve bu dönemde politika çerçevesinin gözden geçirileceğini belirmişti.
Birçok ekonomist bu yönlendirmeyi ilk çeyrekte faiz indirimlerine ara verildiği ve TL'deki değer kaybına bu süreçte faiz artışı ile tepki verilmeyeceği anlamı çıkardı.
TÜFE, TL'deki sert değer kaybının birikimli ve anlık etkilerini belirgin şekilde yansıtarak 19 yılın en yüksek seviyesi olan yıllık yüzde yüzde 36.08'e çıktı. Ekonomistler asgari ücret zammı ve artan enerji fiyatları sebebiyle enflasyonun yılın ilk yarısı gelmeden yüzde 50 seviyesine yükselebileceğini belirttiler.
Para politikasında ileride bir "U dönüşü" olmasını beklediğini söyleyen Goldman Sachs, bu noktaya gelmeden önce ise başka idari ve düzenleyici adımlar atılmasını beklediğini ekledi ve sözlerine şöyle devam etti:
Bizim görüşümüze göre şu ana kadar alınan tedbirlerin hiçbiri Türk ekonomisinin karşılaştığı başlıca soruna - çok yüksek enflasyon seviyesine - değinmiyor. Dövize bağlı mevduatlar veya diğer adımlar dolarizasyonu durdursa bile, çok ekside olan reel faizler ve yüksek seviyedeki kredi büyümesi enflasyonun yüksek seviyede kalmasına sebep olmaya ve liranın üzerinde baskı oluşturmaya devam etmesi muhtemel.
Rueters, AA