Ziraat Türkiye Kupası 5. Tur karşılaşmasında TFF 1. Lig'in 18. sırasında bulunan Denizlispor'a yenilerek turnuvaya veda eden Galatasaray'da kötü gidiş sürüyor.
Nef Stadı'nda birçok gol pozisyonuna giren ancak bunları değerlendiremeyen sarı-kırmızılı futbolcular, normal süresi 3-3 berabere biten ve penaltılara giden karşılaşmada rakibine 9-8 yenilerek kupaya veda etti.
Maç boyu üstün olan ve rakibi karşısında rekor pozisyona giren Galatasaray'da eleştiriler sarı-kırmızılı ekibin hücum hattına ve kalecisi İsmail Çipe'e yöneldi.
Tecrübeli antrenör Fatih Terim de elendikleri maçta çok sayıda gol pozisyonunu değerlendirememenin bedelini kötü bir şekilde ödediklerini söyledi.
Oysa bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde tarihi başarıya imza atan Galatasaray'ın ülke sınırları içerisinde bu durumun tersini yaşatması dikkatlerden kaçmadı.
Süper Lig'de ilk yarıyı 10. sırada tamamlayan Fatih Terim'in öğrencileri, lider Trabzonspor'un 19 puan gerisinde kalarak şampiyonluk şansını mucizelere bıraktı.
Lig şampiyonluğu hayal olan ve mart ayındaki Avrupa maçlarına kadar tutunacağı son dal olan kupaya da veda eden sarı-kırmızılılar, Süper Lig'i ilk 4'te bitiremezse Avrupa'ya açılan son kapısını da kapattı ve gelecek sezonu da tehlikeye attı.
"Bir egoistlik var, bu da takım üzerinde ciddi bir disiplinsizlik olduğunu gösteriyor"
Spor yazarı Levent Tüzemen, Galatasaray'daki kötü gidişi, tek hedefin olumsuz yanlarını ve bundan sonra yapılması gerekenleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Galatasaray'ın Denizlispor karşısında aldığı sonucu bireysel hataların doğurduğunu söyleyen Tüzemen, bunun en belirgin nedenin kalite eksikliği olduğunu söyledi.
Galatasaray'ın çok gol çok pozisyon bulduğunu ancak rakibinin de üstün bir performans ortaya koyması nedeniyle bunu değerlendiremediğini aktaran Tüzemen, "Burada bir egoistlik var. Bu da takım üzerinde ciddi bir disiplinsizlik olduğunu gösteriyor. Yani bir değil birçok maçta böyle. Bunu geçen sefer de 'Halil ders alsın Kerem'den' diye yazmıştım. O Kerem de beni yanılttı. Net pozisyonda arkadaşına boş kaleye gol attırmak varken kendi vurdu. Bu disiplinsizlik ve egoistliğe Fatih Terim'in dur dememesi beni şaşırtıyor. Çünkü Terim'in takımlarında bu disiplinsizlik olmaz" dedi.
Maçın son bölümlerinde turun geldiği düşünülerek yapılan oyuncu değişikliklerine de değinen Tüzemen, "Hocanın büyük bir yanlışı oldu orada. Maçı kazandı. Turu geçti zannetti. Değişiklikleri yaptı. Genç çocuk soktu oyuna. Bu gerçekten bir şanssızlık oldu Kaan Arslan adına. Maç uzatmaya gitti. Bir de 10 kişi kaldı Galatasaray. Ona rağmen pozisyonları var. Halil'in karşı karşıya kaçırdığı var" yorumunu yaptı.
"Kalite de oyun bilgileri de yetmiyor sorun burada"
Ziraat Türkiye Kupası'nda VAR sisteminin son 16 turundan itibaren kullanıma başlanmasının hata olduğunu, tüm maçlarda sistemin devrede olması gerektiğine vurgu yapan Tüzemen, şunları kaydetti:
VAR sisteminin kupada son 16'da başlayacak olması büyük hata. Çünkü Galatasaray'ın yediği birinci gol ofsayt gördüğüm kadarıyla. Galatasaraylı oyuncular VAR'a göre oynuyorlar. Denizlispor oynamıyor. Yapılan bir hatalı düdüğün geri dönüşü maalesef olmuyor. Bu büyük bir hata ama sonuçta Galatasaray gibi büyük, rakibine göre çok daha pahalı olan bir takım 3-3 götürdüğü uzatmada bu golleri atmalı. Milli takımın santrforlarından biri olan Halil o golü atmalı. Kerem milli takımın önemli oyuncusuysa o pasları vermeli. Muhammed'in santrfor olarak baktığımız zaman hep toplara abanarak vuruyor. Futbolun bir de tekniği var. Kaleciden dönen topu direğe çarptırma, başkası olsa gol olur. Yumuşak vuruş yapsan gol olur. Mesela Cicaldau, Alper'in kafasından çıkan topu tavana vursa gol olur. Ben bunu laubalilik olarak görüyorum. Kalite de oyun bilgileri de yetmiyor sorun burada. Galatasaray 'genç takım kurdum' diyor ama kaliteli takım kurmadığını söyleyebilirim.
Yazılı ve görsel medyada son dönemde sıkça dile getirilen ve teknik direktör Fatih Terim'in yardımcı ekip kadrosunun yetersiz olduğu yönündeki iddiaları da değerlendiren Tüzemen, "Benim sözüm şu: Akıllı adamlar aklını kullanır. Daha akıllı adamlar başkalarının da aklını kullanır. Benim vereceğim cevap bu. Kimler buradan ne anlarlarsa onu anlasınlar" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Galatasaray için öncelikli hedef Avrupa'da bir yerlere gelmeye çalışmak olmalı"
Galatasaray'ın hedefinin Avrupa olacağını dile getiren Tüzemen, "Galatasaray için bence öncelikli hedef Avrupa'da bir yerlere gelmeye çalışmak olmalı. Bu saatten sonra üst üste seri galibiyetler yakalarsa, Avrupa şansını elde eder. Çünkü yukarıdaki takımların da puan kaybedeceğini düşünüyorum" şeklinde görüş belirtti.
Fatih Terim'in ocak ayında transfer yapılmayacağı yönündeki açıklamaları da değerlendiren Tüzemen, şunları söyledi:
Ben bir kongre üyesi olarak biliyorum ki Galatasaray ekonomik yapısı şu an transfer yapmaya izin vermiyor. Mustafa Muhammed'in ödemeleri bir ölçüde şubat ayında gelecek olan paralardan verilecek. Ama şu gerçek, Galatasaray transfer yapamazsa bu kadroyla zaten ikinci yarıda bir yere gelemez. Üretmeyen bir orta saha ile başarılı olamaz. Bir de takımı sürekli değiştirdiğin zaman oyuncuların özgüveni zarar görüyor. En büyük sıkıntı bu. Galatasaray'ın Avrupa'daki başarısı, elindeki mevcut kadroyu oynatabilecek bir oyun tespit etmesine bağlı. Yani o oyunla rakiplerini durdurdular. Pozisyon vermemek üzere kurulmuş bir oyunla. Ancak ligde aynı oyunu oynamadılar. Bu oyunu Türkiye Ligi'ne taşısalardı Galatasaray 19 puan değil de belki 8 puan geride olabilirdi. Fatih Terim buna kafa yormadı. Maalesef hocanın büyük eksikliği var kadro mühendisliği konusunda.
"Bu orta sahayla Galatasaray bir yere gidemez, bunlar kaliteyle orantılı işler"
Sezon başında alınan Cicaldau-Morutan ikilisi ile Berkan-Taylan'ın etkisiz oyununu vurgu yapan Tüzemen, "Galatasaray transfer yapamıyor' diyorsun ama 6 buçuk milyon euroya Cicaldau gibi adam alır mısın? Almazsın. Morutan gibi bir adamı alır mısın? Bunlar az üreten insanlar. Hadi Cicaldau'yu bir kenara koyalım ama bu adamlar bu seviyede maçlar oynamamışlar. Bir de bunlar geleceğin büyük yetenekleri olarak geldi. Avrupa'nın göbeğinde bulunan Romanya'daki bu oyuncuları kimse keşfetmemiş de Galatasaray mı keşfetmiş? Ben bu ikisinin çok üst düzey oyuncular olduklarını düşünmüyorum. Kaldı ki Berkan-Taylan ikilisi üretmeyen bir orta saha. Yani bal yapmayan arıya benziyorlar. Bu orta sahayla Galatasaray bir yere gidemez. Bunlar kaliteyle orantılı işler" değerlendirmesinde bulundu.
"Şampiyonluk fotoğraflarına bakın, orta sahada kimlerin ne kadar etkili olduğunu görürsünüz"
Galatasaray yönetimine de ara transfer döneminde mutlaka 2 iyi orta saha transfer etmesini öneren Tüzemen, sözlerini şöyle noktaladı:
Galatasaray yönetimi fedakarlık yapacaksa 1-2 iyi orta saha alması lazım. Ligin ikinci yarısında etkili olmak için iki tane iyi orta saha olması lazım. Diagne'nin ne kadar sürede döneceğini bilmiyorum. Belki sezonu kapattı. İyi bir santrafor alınması lazım. Sağ bekle sol bekle Fatih Terim uğraşmasın. Bakın şampiyon olduğu dönemlere. Emre-Okan-Suat, Selçuk-Melo, Fernando-Ndiaye, Fernando-Donk. Bu kadar basit. Şampiyonluk fotoğraflarına baktığınız zaman orta sahada kimlerin ne kadar etkili olduğunu görebiliyorsun. Bu orta saha ile Galatasaray'ın etkili olma şansı yok.
© The Independentturkish