Libya ormanında bir gündüz bekçisi

Aslında o, kendine özgü orağı, yani kalemi ile Libya ormanında bir gündüz bekçisiydi

Profesör Ali Mustafa el-Mısrati / İllüstrasyon: Al Arabiya

Profesör Ali Mustafa el-Mısrati, yapısı ve üretkenliği, sözü ve yapıtları ile benzersiz bir Libyalı kişilik. Faşist İtalyan sömürgeciliği yıllarında Libya'nın çektiği çile döneminde birçok Libyalının yaptığı gibi ailesi Mısır'a göç ettiği için orada büyüdü ve okudu.

Kahire'deki Darul Ulum'dan mezun oldu. Mihver güçlerinin yenilmesinden ve Libya'da İtalyan sömürgeciliğinin sona ermesinden sonra Trablus'a döndü. Ulusal Kongre Partisi lideri Beşir el-Saadavi'ye siyasi bağımsızlık kampanyasında eşlik etti.
 

Mısrati -.jpg
Prof. Ali Mustafa el-Mısrati / Fotoğraf: Goodreads

 

Mısrati, popüler, edebi, tarihi ve kimi zaman komik anekdotlar serpiştirilmiş, belagat ve retoriği birleştiren nadir bir hitabet yeteneğine sahiptir.

Vatansever bir hatip olarak durduğu ve kitleleri Libya'nın bağımsızlığı ve birliği için seferber ettiği her toplantı ve kürsüde halk onu dinlemek için toplanırdı.

Ali Mısrati, Libya'nın sosyal dokusunda dolaşan, hayatını edebi, tarihi ve hatta popüler anekdotlar yazmaya adayan Libyalı Ali el-Verdi'dir. Bağımsızlık sonrası kurulan ilk Libya parlamentosunda muhalif olarak siyaset yaptı.

Ülkedeki yabancı üslerin varlığına karşı çıkan sesi parlamentoda yankılanırdı. Zekâsı, hazırcevaplılığı, komik yanıtlarıyla ünlüydü. Parlamento oturumlarından birinde, Ali Mustafa Mısrati, yabancı denizcilerin Libya karasularına yönelik ihlalleri ve Libya "süngerini" yasadışı bir şekilde avlamaları hakkında parlamentoya bir gensoru sunmuştu.

Milletvekillerinden biri söz alarak; "Evet, milletvekili Ali Mıstari'nin söyledikleri doğru ve ben de onu destekliyorum" demiş ve eklemiş:

Dün sabah erkenden bir kafeye gittim ve bir 'sfenz' istedim. Bana kalmadığı söylendi. Kesin yabancılar almıştır.


Sfenz, Libyalıların sabahları yemeyi sevdiği geleneksel bir Libya yemeğidir. Bunun üzerine Ali Mısrati; "Vazgeçtim, sorgulamaktan vazgeçtim,  gensorumu çekiyorum" diye bağırmış.

Kendisini destekleyen milletvekili sünger ile sfenz kelimesini karıştırmıştı (çevirmen notu: Arapçada süngerin adı "sfenc"dir).

Profesör Ali Misrati, Libya atasözleri ve deyimleri üzerine bir kitap dahil olmak üzere çeşitli alanlarda düzinelerce kitap yazdı.

Bir gün Trablus sokaklarında yürürken adı Giovanni olan bir İtalyan ile karşılaşmış, İtalyan kendisine atasözleri ve deyimlerle ilgili kitabında nereye ulaştığını sormuş. Mısrati ona "Giovanni'den daha kafire ulaştım" karşılığını vermiş.

Bu, Libyalılar arasında yaygın bir atasözüdür. Yine bir keresinde modern şiir dünyasına atılmış bir genç onu durdurarak, "Size şiirsel yaratıcılığımdan bir parça okumak istiyorum ey üstat" demiş.

Ardından bir bölüm okumaya başlamış:

Sabah, ağacın üzerinde çırpınan beyaz bir balığın sesine uyandım.

Onu tanıdım ve sordum, bana dedi ki…


Genç şiirine bu minvalde devam etmiş. Şiirini bitirdiğinde Mısrati ona "Seni kutluyorum evladım" demiş. Genç çok sevinmiş ve mutlulukla "Şiirimi çok beğendiğiniz için mi beni kutladınız üstat?" diye sormuş.

Mısrati, "İçinde kalsaydı sana epey sancı çektirecek hatta iltihaplara neden olacak bu şey dışarı çıktığı için seni kutluyorum" yanıtını vermiş.


Biri Mısrati'ye edebiyat alanında yazdığı bir kitabı hediye etmiş, Mısrati ona teşekkür etmiş ve "Lütfen kitabı imzalayıp bir ithaf yazar mısınız?" demiş.

Yazar şaşırmış ve tereddüt etmiş, bunun üzerine Mısrati şöyle demiş:

Birinin bu kitabı eline alıp incelemesinden ve benim satın almış olduğumu sanmasından korkuyorum.


Mısrati bir kişiden nadir bir kitap ödünç almış, adam ona kitabı ​​iki gün sonra kendisine iade etmesini şart koşmuş, ancak Mısrati kitabı kopyaladığı için zamanında iade edememiş.

İki gün sonra adam gelip kitabı istemiş, Mısrati ona, "Neden kitabı geri almak için bu kadar acele ediyorsun?" diye sormuş. Adam "değeri için" demiş.

Mısrati, adamın cimriliğine atıfta bulunarak, "Değeri mi, ederi için mi?" karşılığını vermiş. Üstat Ali Mısrati bir keresinde dostu ve meslektaşı düşünür, yazar Dr. Ali Fehmi Haşim'in aracında giderken, karşı taraftan gelen aracın sürücüsü ani bir harekette bulunmuş.

Mısrati şaşırmış ve arkadaşı Ali Fehmi'ye "Ne yapıyor?" diye sormuş. Arkadaşı, "Bize selam veriyor" demiş. Mısrati gülerek şu yorumu yapmış:

Bu bir Kariokka selamı.

Kariokka Mısırlı bir dansözdür.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ali Mustafa Misrati tarih ve edebiyat alanında da yazmış ve birçok kitabı tahkik etmiştir. En önemli kitapları arasında, İtalya'nın Sicilya bölgesindeki Palermo Üniversitesi'nin kendisine fahri doktora vermesini sağlayan şair İbn Hamdîs es-Sıkıllî hakkındaki kitabı yer almaktadır.

Aynı şekilde, karikatürler, nükte, fıkra ve kısa öyküler yayınlayan bir gazete olan Ebi Kaşşa hakkında da bir kitap yazmış ve bu kitapta Libya basını ve kısa öykü kitaplarının tarihine dalmıştır.

Mısrati'nin büyük Arap yazarlarıyla olduğu kadar sanatçılarla da yakın ilişkileri vardı. Kütüphanesinde, Taha Hüseyin, Ümmü Gülsüm ve Trablus'ta Grand Hotel'de aylarca kaldığı dönemde uzun saatler geçirdiği el-Cevahiri ile sohbetlerini kaydettiği binlerce kaset bulunur.

Mısrati hep nüktedan ve espiriliydi ve bunların genellikle bir amacı ve çağrışımları olurdu. Libyalı bir yazar "Esas neden serbestlik" adında bir kitap yazmıştı, Mısrati bunu Mısır lehçesi ile "Esas neden adilikti" şeklinde okumuştu (çevirmen notu: Arapçada bu kelimeler ibaha ve kibaha şeklindedir).

Mısrati Libya Radyosu müdürü iken birisi gelip kendisinden iş istemiş, Mısrati ona "Ne biliyorsun?" demiş. İş isteyen, "Saz ve kanun döverim (çalarım)" yanıtını vermiş.

Ali Mısrati birisini çağırtmış ve iş isteyen kişiye "Senden bu kişiyi dövmeni istiyorum" demiş.
 


Şubat Devrimi'nden sonra Muammer Kaddafi'nin adamlarından biri yanına gelerek, Libyalılar arasındaki önemli ve büyük konumu nedeniyle Libya halkına seslenmesini ve onları sükunete davet etmesini istemiş.

Ali Mısrati elbette dahice bir karşılık vermiş:

Bunu en iyi yapacak kişi Efendimiz Kral İdris es-Senusi'dir.

Karşısındaki şaşırmış ve büyük üstadın yaşı gereği alzheimer hastalığına yakalandığına ikna olmuş.


Ali Mısrati, doğudan batıya ve güneye kadar Libya'nın sosyal dokusunun tüm detayları hakkında bilgi sahibi olan kapsamlı bir ansiklopedidir.  Eski ve modern Libya tarihi hakkında kapsamlı bir bilgiye sahiptir.

Kral İdris es- Senusi ve Albay Muammer Kaddafi ile pek çok kez görüşmüş ve bunların hepsi de açık fikirler, dikkat çekmeler ve birçok anlam taşıyan nüktelerle doludur.

Üstat, Trablus sokaklarında yürümeyi tercih eder ve araba kullanmazdı. Herkesle gülümseyerek konuşurdu. Herkesin bildiği en büyük özelliği, kanaatkarlığı, mal ve paraya önem vermemesiydi.


Muammer Kaddafi, yazar ve ediplere isteklerini yazmaları için formlar göndermişti. Kimisi araba, kimisi de iş veya para istedi. Ali Misrati ise formu, hiçbir şey yazmadan olduğu gibi boş geri göndermişti.

Bir keresinde kendisine, "Üstat, neden Dr. Ali el-Verdi'nin Irak'ta yaptığı gibi her şeyi ile Libya toplumu hakkında kapsamlı bir şeyler yazmıyorsunuz?" diye sormuştum.

Gülmüş ve kendi üslubuyla bana, "Libya ormanında bir gece bekçisi olmak istemiyorum" karşılığını vermişti.

Bunu uzun yıllar önce söylemişti. Bu sözünü hep hatırlarım. Ama aslında o, kendine özgü orağı, yani kalemi ile Libya ormanında bir gündüz bekçisiydi.

Allah, büyük milli dava adamı ve kapsamlı aydın Profesör Ali Mustafa Mısrati'ye uzun ömür versin.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU