Dolar/TL'de yükseliş Merkez Bankası'nın (TCMB) devam eden faiz indirimleri, ucu açık yönlendirmeleri ve müdahaleleri sonrası da sürdü. Dolar/TL bugün 17.0705 ile yeni tarihi zirveyi gördü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
TCMB, TL'de yarattığı hasara rağmen politika faizini tahminler doğrultusunda dün yüzde 14'e düşürürken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın istediği faiz indirimlerinde son alanını Aralık ayında 100 baz puan ile kullandı. TCMB böylece önümüzdeki aylarda yüzde 30'u aşacağı tahmin edilen enflasyona rağmen zaten negatifte olan TL'nin reel getirisini daha da düşürmüş oldu.
TL Eylül'den bu yana yüzde 51 eridi
TCMB son dört toplantıda 500 baz puan faiz indirirken, faiz indirimlerine başladığının ilk sinyalini verdiği Eylül ayı başından bu yana TL yaklaşık yüzde 51, sene başından beri yüzde 56'nın üzerinde değer yitirdi. Dolar/TL kuru yılbaşına göre yüzde 129 yükseldi. Değer kayıplarının büyük bölümü son bir buçuk ayda meydana geldi.
"Dün faiz indirimine giden Merkez Bankası'nın, bugün döviz kaynaklarını piyasaya sürmesini şaşkınlıkla izliyoruz"
Bazı iş dünyası temsilcileri bugün yaptıkları açıklamalarda piyasalardaki çalkantıya "acil önlem" çağrısı yaptı.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Dün faiz indirimine giden Merkez Bankası'nın, bugün elindeki kıymetli döviz kaynaklarını piyasaya sürmesini şaşkınlıkla izliyoruz" dedi.
Bugün ayrıca kendine ait döviz rezervleri negatifte olan TCMB piyasaya Aralık başından beri beşinci kez müdahalede bulundu.
S&P Global'in ülke kredi derecelendirme direktörü Maxim Rybnikov dün Türkiye için "Mevcut politika bileşimi sürdürülemez" dedi.
TCMB dünkü faiz kararında önümüzdeki aylar için yönlendirme olarak, "Alınmış olan kararların birikimli etkileri 2022 yılının ilk çeyreğinde yakından takip edilecek ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla geniş kapsamlı politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülecektir" dedi.
TCMB'nin açıklaması, "ilk çeyrekte faiz indirimi olmayacak" şeklinde algılandı
Birçok ekonomist bu yönlendirmeyi ilk çeyrekte faiz indirimlerine ara verildiği ve TL'deki değer kaybına bu süreçte faiz artışı ile tepki verilmeyeceği anlamı çıkardı.
Bankacılar ise ilk çeyrekte faiz artışı yapılmayacağı için zorunlu karşılık gibi makro ihtiyati tedbirler ve zaman zaman piyasaya doğrudan döviz satış müdahaleleri ile zaman kazanılmaya çalışılacğaı değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomistler TCMB'nin çok sık yönlendirme değiştirdiğini, yeni yönlendirmenin belirsizlik içerdiğini ve bu belirsizliğin ancak TCMB'den gelecek yeni bir açıklamayla ortadan kalkabileceğini ifade ettiler.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "TCMB'nin yeni yönlendirmesi tam net olmasa da 3 ay faiz indiriminin olmadığını ima ediyor. TL'de tek yönlü ve sadece değer kaybı yönünde bir süreç yaşanıyor. Bunu ne durdurabilir diye baktığımızda faiz gibi bir sonuca ulaşamıyoruz çünkü faiz artışı bir seçenecek olarak görülmemesi en önemli silahı devre dışı bırakıyor" dedi ve ekledi:
Piyasa faizlerine baktığımızda yüzde 22 üzerinde 10 yıllık tahvil faizi görüyoruz ki bu seviyeden bile ilgi yok denecek seviyede. CDS 500 baz puanın üzerinde. Geçişkenlik etkisiyle enflasyon beklentileri yüzde 30'un üzerine çıkmış durumda. Asgari ücret, TL'deki sert kayıpları, bunların tamamı enflasyon için yükseltici etken. Bu sarmaldan nasıl çıkılacak bunun yanıtını bulamıyoruz
Dolar/TL yeni rekor olan 17.0705'i gördükten sonra müdahale sonrası 16.3'lü seviyelere kadar gerilese de yeniden 17'ye doğru yükselişe geçti. Kur saat 16:16'da 16.8010/16.9400 seviyesindeydi. Euro/TL'de 19.33 aşılarak, gram altında ise 989.9 TL yeni rekorlar oldu.
TL'deki değer kaybını ne durduracak?
S&P'den Rybnikov, TCMB'nin fiyat istikrarına yönelik açıklamalarının dikkate alındığında önümüzdeki dönemde faiz koridorunun kullanılabileceğini belirtirken, faiz indirimlerin devam etmesi halinde sermaye kontrolünün gündeme gelme ihtimalinin artacağını söyledi.
Rybnikov sermaye kontrolü için, "Bu bizim ana senaryomuz değil ancak bir son çare olarak (Türkiye) kullanabilir diye düşünüyorum" dedi.
Küresel piyasarda ise Asya borsaları ve dolar, başlıca merkez bankalarının bu hafta gerçekleştirdikleri toplantılarda küresel enflasyonda yükselişin yarattığı tehditlerin altını çizmesiyle gerilerken Omicron varyantına dair endişeler yatırımcıların daha da tedbirli olmalarına yol açtı.
Asgari ücretteki artış, enflasyou 10 puan kadar artırabilir
Üç yılın zirvesinde bulunan yüzde 21.31 seviyesindeki enflasyonda birkaç ay içinde %30'a doğru yükseliş beklenirken, TL'deki bu seneki yüzde 50'yi aşan değer kaybı da dikkate alındığında, açıklanacak asgari ücret piyasada çok yakından izleniyordu.
Asgari ücret 6 milyonun üzerinde kişiyi doğrudan ilgilendiriyor ve ülke genelinde etkisi oldukça yüksek. Asgari ücret 2021 yılında brüt 3 bin 577 TL olarak belirlenmişti.
TCMB'nin 2021 ilk enflasyon raporunda yayımladığı bir değerlendirmedeki 4 farklı yöntemle yapılan hesaplamalara göre dün yapılan asgari ücet artışın TÜFE'ye yükseltici etkisi yüzde 3.5 ila yüzde 10 arasında gerçekleşecek.
Ekonomistler TCMB bulgularındaki hesaplamaların geçmiş bir dönem istihdam verilerini baz aldığını ancak daha güncel olanı gelene kadar iyi bir gösterge olduğunu belirtiyorlar.
TCMB'nin çalışmalarında, "Nominal asgari ücrete gelen yüzde 1'lik pozitif bir şok bir yıl sonunda tüketici enflasyonunu 0.06 ila 0.08 puan civarında yükseltmekte; etki büyük ölçüde iki çeyrek içerisinde tamamlanmaktadır. Çalışan kişi başına ücret tanımı esas alındığında yüzde 1'lik ücret şokuna enflasyonun verdiği tepki ise 0,10 puan civarında tahmin edilmektedir" denildi ve şöyle devam edildi:
Analiz, ücret ve istihdam etkisini birlikte içeren toplam işgücü ödemeleri üzerinden yapıldığında, 1 puanlık pozitif şokun tüketici enflasyonunu bir yıl sonunda 0.2 puan artırdığı izlenmektedir
Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve TCMB eski başekonomisti Hakan Kara dün twitter paylaşımında, "Asgari ücretin işverene maliyetinin yüzde 40 olarak belirlenmesi bu sene en az yüzde 40 düzeyindeki bir enflasyonun şimdiden kabul edildiğini gösteriyor" dedi.
TCMB'nin politika faizi ile benzer seyirde hareket etmesi beklenen Hazine'nin borçlanma maliyetleri ise belirgin artış eğilimlerini sürdürüyor. 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin yıl başındaki yaklaşık yüzde 12 civarından yüzde 22.68'e kadar yükselmiş durumda.
Reuters, Independent Türkçe