Sağlık çalışanlarının sıkıntıları uzun süredir bilinse de pandemiyle birlikte had safhaya ulaştı.
Bu sektörde faaliyet gösterenin sorunlara karşı resmi bir adım atılmadığı eleştirileri yapılıyor.
Maaş, ek ödeme ve ek gösterge düzenlemesinin ertelenmesi nedeniyle alacakları zam karmaşaya dönen doktorların grev hazırlığında olduğu ifade edildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), 15 Aralık Çarşamba günü "uyarı" grevine gidileceğini, acil servisler dışında hekimlerin sağlık hizmeti sunmayacağını açıkladı.
Söz konusu kararı, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut ve İstanbul Tabip Odası Temsilciler Kurulu Divan Başkanı Dr. Süheyla Ağkoç ile konuştuk.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Yurttaşlarımızı mağdur etme niyetinde değiliz"
Düzenlenen beyaz yürüyüş ve beyaz forumda taleplerini ilettiklerini, daha sonra tasarının Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) geldiğini ancak geri çekildiğini belirten Prof. Dr. Vedat Bulut, eyleme ilişkin bilgi verdi.
Bulut, "Yurttaşlarımızı mağdur etme niyetinde değiliz ama acil olmayan hizmetleri durduracağız. Acil olan yerlerde, yoğun bakım ve diyaliz üniteleri ya da Kovid-19 servislerinde iş bırakma olmayacak" dedi.
"İlerleyen haftalarda grev 1 günden 2 güne, hatta 4 güne çıkabilir"
"Hak taleplerinin" karşılanmaması halinde, 15 Aralık'ta bir gün olarak planlanan grevin ilerleyen haftalarda önce 2 güne, sonra da 4 güne çıkabileceğini ifade eden Bulut, "Taleplerimiz ne zaman karşılanacak bunu görmemiz gerekli. 2003 yılından bu yana hekimlerin alım gücü çok düştü. Sahte enflasyon rakamları da bunda etkili oldu. Hekimlerin özlük hakları, emekliliğe yansıya güvence ve en az yüzde 150'lik iyileştirme talep ediyoruz. Yargıda yaptıklarını sağlık çalışanları için de yapsınlar" diye konuştu.
"Oyalamayı bırakın, hekimlerin özlük haklarını verin"
İstanbul Tabip Odası Temsilciler Kurulu Divan Başkanı Dr. Süheyla Ağkoç da benzer görüşleri paylaştı.
Grev yerine "G(ö)rev" tabirini kullanarak "15 Aralık'ta G(ö)revdeyiz" sloganına atıfta bulunan Ağkoç, eylem hamlesini "Türk Tabipleri Birliği'nin emeğinin ürünü" olarak niteledi.
Birliğin varoluşu gereği iki başat mücadele verdiğini aktaran Dr. Ağkoç, bunları hekimlerin özlük hakları ile nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmeti sunmak olarak açıkladı.
"Alkışlatmalarla geçiştirilen yaklaşımları ciddiye almıyoruz"
Hekimlerin özlük haklarının ivedilikle verilmesi vurgusu yapan Ağkoç, mevcut sıkıntılarının pandemi sürecinde dayanılmaz hale geldiğini, "alkışlatmalarla geçiştirilen yaklaşımları" ciddiye almadıklarını ve somut adımların atılmasını beklediklerini ifade etti.
"Düzenleme, çocuk oyuncağı gibi kamuoyuna deklare edildi ve sonra geri çekildi"
Ücret politikalarını "tutarsız" ve "yetersiz" olarak niteleyen Süheyla Ağkoç, "Tabandan aldığımız güçle buna karar verdik" diyerek, eylem kararına giden süreci şu sözlerle anlattı:
"Belirsiz, hastanenin gelirine göre dağıtılan bir ücretlendirme modeli var. Hekimlerin insanca yaşamalarına yetecek, emekliliklerine de yansıyacak bir ücret politikası istiyoruz. Böyle bir mücadele için 'Emek Bizim, Söz Bizim' diyerek, bir yürüyüş başlattık ve 27 Kasım'da Ankara'da düzenlenen forumda eylem takvimini meslektaşlarımızla tartıştık. Pandeminin başından beri söylediğimiz yönetememe hali, bir kez daha kendini gösterdi. Zam, çocuk oyuncağı gibi kamuoyuna deklare edildi ve sonra geri çekildi. TTB olarak, 'Verilenler zaten yetersizdi, şimdi bunun bile gerisine düşürmeyi aklınızdan bile geçirmeyin' dedik. Yaptığımız iller toplantısında, geri bildirimlerde, tabandan aldığımız güçle buna kadar verdik."
"Hekimlerin insanca yaşamalarına yetecek, emekliliklerine de yansıyacak bir ücret politikası istiyoruz"
Çarşamba günü İstanbul'da merkezi eylem ve basın açıklamasının İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi (Çapa) önünde yapılacağını söyleyen Ağkoç, "Bir kez daha belirtiyorum: Hekimlerin insanca yaşamalarına yetecek, emekliliklerine de yansıyacak bir ücret politikası istiyoruz. Asgari ücret görüşmelerinin kamuoyu gündeminde olduğu bir dönemde gelir kaybı tüm emekçilerin olduğu gibi hekimlerin de gündeminde. G(ö)revin bütün emekçiler için güzel bir sonuç doğurmasını hedefliyoruz. Hekimlerin hak ettikleri ücreti alarak nitelikli sağlık hizmeti sunabildiği, halkın da böyle bir hizmet alabildiği bir ortamı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Yurtdışına giden hekim sayısı 2022'de rekor kırabilir"
Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ne (MHRS) ilişkin de sıkıntıların bulunduğunu dile getiren Dr. Süheyla Ağkoç, "5 dakikada bir randevu verilmeye başlandı. Bu durum hekimler için de hastalar için de zor. Aynı zamanda sağlıklı da değil" yorumunu yaptı.
Asistan hekimlerin çalışma koşullarının da aralıksız ve uzun saatleri kapsadığını, nöbet sürelerinin insani olmadığını savunan Ağkoç, "Yurtdışına giden hekim sayısı çoğaldı. 2022'de rekor kırabilir. Demokratik, özgürlükçü bir ortam olmadığı sürece ülkede kimse gün yüzü göremiyor, karşılık alamıyor" dedi.
Ne olmuştu?
Kasım ayında TBMM Genel Kurulu'nda önce hekim ve diş hekimlerinin özlük haklarında iyileştirme yapılmasını öngören düzenleme teklifi açıklanmış, sonrasında ise düzenleme geri çekilmişti.
Yaşananlar hekimler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Yapılması planlanan düzenlemenin veteriner hekimler, hemşireler ve teknikerlerin de aralarında bulunduğu sağlık çalışanlarını da kapsaması beklentisi doğmuştu.
Detaylar için gözler, bütçe görüşmeleri sonrasında yapılacak açıklamaya çevrilmişti.
© The Independentturkish