Cumhurbaşkanı Erdoğan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Tarihi CSO Konser Salonu'nda düzenlenecek anma etkinliğine katıldı.
Küresel krizlerin üstesinden başarıyla gelen bir ülke olarak her geçen gün hedeflerine biraz daha yaklaştıklarını söyleyen Erdoğan, "Devraldığımız birikime sahip çıkan, bugüne kadar yapılanları 10'a katlayan cumhuriyeti büyütmek için gece gündüz çalışıyoruz" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Asıl önemli olan Atatürk'ü verdiği mücadelenin izini sürerek anlamaktır" ifadesini kullanan Erdoğan şöyle devam etti:
Ülkemizde dillerinden Atatürk'ü ismini düşürmeyen ama onu anlamakta en küçük gayret göstermeyen kesim her dönem olmuştur. Mustafa Kemal, yüzbaşı rütbesiyle 1905'te Şam'daki 5. Ordu'da göreve başladı. 1908'de Libya'daki ilk görevine gitti. 1910'da Fransa, İsviçre, Belçika ve Hollanda'yı kapsayan bir gezi yaptı. İtalyanların Libya'ya saldırması üzerine 1911'de Binbaşı rütbesiyle Trablus'a giderek gözünden ve kolundan yaralandığı tarihi bir mücadele yürüttü. 1915 sonunda İstanbul'a döndü. Samsun'a ayak bastığı andan itibaren şanlı milli mücadele dönemi başladı. Her fırsatta önünde poz verdikleri ama içinde bilmedikleri Nutuk'ta üç hedef belirtilir. Yurdumuzu dünyanın en medeni memleketleri seviyesine çıkartacağız, milletimizi en geniş refah vasıtalarına ulaştıracağız. Milletimiz her tökezlemenin ardından devletine daha güçlü sahip çıkmıştır. Mustafa Kemal Libya'da, Suriye'de, Çanakkale'de, Kafkasya sınırlarımızda, Anadolu'nun her karış toprağında. Hani bize diyorlar ya Azerbaycan'da, Suriye'de ne işiniz var? Hani siz Kemalistsiniz, hani Atatürk'ün yolundan gidiyordunuz. Dürüst değiller.
"Atatürk isminin arkasına sığınanlar ne yapıyorlar?"
"Biz ABD'de BM binasının tam karşısında Türkevi inşa ettik. Ve orada adeta birilerine mesajımızı da en güzel şekilde verdik" diyen Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal'in bu serencamı bugünkü Türkiye'nin yol haritasıdır. Türkiye, bugün de Suriye'de, Libya'da, Kafkaslardadır. Bu ülkede Gazi'nin, bölgemizi ve dünyayı kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri mirasına sahip çıkan birisi varsa, o da biziz." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kanal İstanbul ile ilgili büyükelçilere yazdığı mektubu da eleştiren Erdoğan şöyle devam etti:
Atatürk isminin arkasına sığınanlar ne yapıyorlar? Milletleri aleyhine hangi faaliyet varsa onun değirmenine su taşıyan bir kesimle karşı karşıyayız. Bizi gidip Avrupa'ya şikayet edenlerden bir şey olur mu? Batı'nın büyükelçilerine bizi şikayet edelerden bir şey olur mu? Ülkenin en büyük yatırımını engellemek için kendi iş insanlarımızı tehdit ediyor. İnanın gazi hayatta olsaydı bunları o partiden sopayla kovalardı. Bu partinin mevcut yapısı içinde Atatürk o partinin kapısından içeri sokulur muydu, onu da bilmiyoruz. Kibirden yanlarına varılmayan, tehdit eden, gavurun kılıcını çalmaktan başka iş bilmeyen faşist zihniyet milletimizden hak ettiği dersi alacaktır.
Independent Türkçe