HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Savaş politikalarına karşı en güçlü birlikteliği oluşturacağız. Bütün Kürt yapıları bir araya gelip savaş karşıtı bir ittifak oluştursunlar. Savaş karşıtı mücadele, birlik oluştursunlar. Halklar arasında betondan duvar ören bu iktidara karşı, savaşa yönelik bir irade duvarı kurmak zorundayız" diye konuştu.
Sancar partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında son günlerde kamuoyuna yansıyan Türkiye Gençlik Vakfı'na (TÜGVA) ilişkin iddialara değinen Sancar, "Bu vakıf aracılığıyla devleti ve kamuyu kendi arka bahçelerine çevirmişler. Bu ilk örnek değil, kesin olarak belgelerle başka örnekler de çıkacaktır. TÜGVA'nın çalışanlarının da bu belgelerin doğruluğunu kabul etmesi, TÜGVA Başkanı'nın önce kumpas, sonra sızdırıldı diyerek itirafta bulunması, bu liyakatsız alımları doğrulamıştır. Çürüme dediğimiz budur. Bu düzen kokuşmuştur, her tarafından pis kokular yayılmaktadır" diye konuştu.
KPSS'yi kazandığı halde atanmadığı için hayatına son veren Merve Çavdar'ı hatırlatan Sancar şöyle devam etti:
Böyle yüzlerce gencimiz var. O yandaşları oraya yerleştirdikleri için emekleriyle bir yere gelenler iş bulamıyorlar, hayatı bile bırakabilecek noktaya gelebiliyorlar. Buna hiç kimsenin hakkı olmadığını her seferinde ortaya koyacağız. Adalet mücadelesini bu yüzden her türlü bedeli göze alarak yapıyoruz. Yargıdaki çürümenin bir ayağı da tam burada işte. Yandaşlarını yargıya yerleştiriyorlar, yargıdaki savcılarla kumpas davaları açıyorlar, yargıçlarla mahkumiyet veriyorlar. O yüzden bütün bu davalar siyasidir, kumpastır. Ne delil ortaya koyabiliyorlar ne de gerekçelerini haklı çıkarabilecek cümle yazabiliyorlar. İktidar, kamu kurumlarını, halkın kaynaklarını ve tüm imkanlarını kontrollerindeki vakıflar, cemaatler ve SADAT gibi organizasyonlarla, 5'li çete gibi rantçı cenah arasında pay etmektedir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Müdahalelerle başkan, başkan yardımcısı değiştirmekle daha fazla çöküşe yol açarsınız"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nda 3 ismin kararname ile görevden alındığını anımsatan Sancar, "Düzenin kendisi bozuk, öyle müdahalelerle başkan, başkan yardımcısı değiştirmekle daha fazla çöküşe yol açarsınız. Değişmesi gereken iktidar politikaları ve bu sömürgen düzendir" dedi.
Türk lirasının her gün değer kaybına uğradığının altını çizen Sancar, "Her yeni rekor yoksullukta biraz daha dibe inmektedir. Devasa borçlar, üretim yok, gübre, saman ithal... Ülkeyi bir kıtlığa sürüklüyor bu düzen. O yüzden değişmelidir diyoruz. Bu ülkenin kaynakları, toplumundur. Bir avuç yandaşa peşkeş çekmelerine 'dur' dememiz bundandır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ardından Suriye'de operasyon olasılığına da değinen Sancar şunları kaydetti:
Suriye'ye askeri operasyon tartışıyorlar... Tek nedeni var: Kürt, anasını görmesin yeter ki. Türkiye batsın ama Kürtler de gün yüzü görmesin. Çatışmasızlığın olduğu dönemde 2013-15 arası yıllarda bütçede güvenliğe ayrılan, savunmaya ayrılan miktarla bugün ayrılan miktar arasında uçurumlar var. O gün 50 milyara yakın bir güvenlik bütçesi, bugün 250 milyar civarında bir güvenlik bütçesi. Bu bile iktidarın tutunduğu dalın ne olduğunu göstermektedir. Bu iktidara karşı samimi, gerçek, demokratik mücadele, savaş politikalarına karşı çıkmaktan geçer.
Savaş politikalarına karşı en güçlü birlikteliği oluşturacağız. Bütün Kürt yapıları bir araya gelip savaş karşıtı bir ittifak oluştursunlar. Savaş karşıtı mücadele, birlik oluştursunlar. Halklar arasında betondan duvar ören bu iktidara karşı, savaşa yönelik bir irade duvarı kurmak zorundayız.
"Biz, müzakereyi siyasi pazarlık olarak değil; toplumsal temas ve kapsamlı diyalog olarak anlıyoruz"
HDP'nin, günü geldiğinde ülkenin yönetiminde en güçlü şekilde yerini alacağını ve o günlerin uzak olmadığını savunan Sancar, konuşmasını şöyle tamamladı:
Biz bunları söylediğimizde 'yok efendim şununla pazarlık niyeti mi var?' geçin bunları. O bizim işimiz değil. Biz, toplumsal diyalog ve müzakereyi esas almışız. Toplumun bütün kesimlerine seslenmeye çalışıyoruz. Çünkü gerilim ve çatışma siyaseti değil; müzakere ve mutabakat yöntemleriyle yürümek istiyoruz ve bize en uzak, belki bizden hiç hoşlanmayan, hatta nefret eden toplum kesimleri varsa onlarla da temas için elimizden gelen her şeyi yapacağız, konuşmak için elimizdeki bütün imkanları seferber edeceğiz. Türkiye toplumunun bütün kesimleriyle müzakere, diyalog bizim yöntemimizdir. Kin, nefret, çatışma, gerilim değil. Müzakere ve diyalog, mutabakat ve uzlaşmayla bu ülkenin temel sorunlarını çözmek için yolumuzda yürüyoruz. O nedenle yolumuz büyüyor, kervanımız büyüyerek yola devam ediyor. Biz, müzakereyi siyasi pazarlık olarak değil; toplumsal temas ve kapsamlı diyalog olarak anlıyoruz. Bütün toplum kesimleriyle köprüler inşa etmek istiyoruz.
Independent Türkçe