Gazeteci-yazar Faruk Bildirici, son günlerin tartışma konusu olan Ordu'daki VIP krizini yazdı. "Medya Ombudsmanı" adını verdiği platformdan Fox TV Anahaber Sunucusu Fatih Portakal'ın "İzledim" deyip görüntüleri yayınlamamasını eleştirdi. Bildirici Portakal'ın kamu yararı adına görüntüleri yayınlaması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Faruk Bildirici olayı Elif Çakır'ın Gezi Parkı eylemleri sırasında Star gazetesinde yazdığı ve Kabataş'ta başörtülü bir kadının "deri pantolonlu ve üstleri çıplak adamlar" tarafından şiddete uğradığı iddiasıyla karşılaştırdı. Haberi yeniden okumak için aradığında internet sitesinden kaldırılmış olduğunu öğrendiğini yazdı.
Bildirici "Fatih Portakal, Kabataş ve Elif Çakır'ın Yazısının Silinmesi" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
FOX TV’nin anchormani Fatih Portakal’ın, Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi Seddar Yavuz’a, "İt" dediğini duyduğunu savunarak, "O görüntüyü izlememiş olsaydım o cümleleri etmezdim” demesi “Kabataş vakası”nı anımsattı.
Kabataş denilince de benim aklıma Elif Çakır’ın, Star gazetesinde yazdığı “üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başları tuhaf bantlı 70-100 Gezi Eylemcisi”nin başörtülü bir kadını taciziyle ilgili fantastik öykü gelir. O çarpıcı öyküyü yeniden okumak için Star gazetesinin web sayfasına girdim ama bulamadım. Yoktu…
Yazarlar bölümünde Elif Çakır’ın yazılarının olduğu sayfada, 12 Haziran 2013 tarihli yazısı duruyordu; onun üzerinde de 16 Haziran 2013 tarihli yazısı. Ama ikisinin arasında olması gereken 13 Haziran 2013 tarihli “Kadınlar küfrediyor, erkekler vuruyordu” başlıklı yazı uçmuştu.
Star gazetesi yönetimine sordum, yazının neden kaldırıldığına dair açık bir yanıt alamadım. Bir süredir Karar gazetesinde yazan Elif Çakır’a da sordum, o da yazısının kaldırıldığını bilmiyordu, benim sorum üzerine baktığında öğrendi bu gelişmeyi.
Doğrusu, Elif Çakır’ın bütün eski yazıları Star’ın arşivinde dururken Kabataş yazısının oradan tesadüfen silinmiş olduğuna inanamıyorum.
"Sessizce silmek yetmez"
Faruk Bildirici, başka sitelerde Elif Çakır'ın yazısını görmenin mümkün olduğunu gazetenin internet sitesinden silinmesinin yeterli olmadığını yazdı:
Böylesine ağır bir işlev görmüş, o günün fırtınalı ortamı içerisinde insanları haksız yere töhmet altında bırakmış, mütedeyyin insanların tepki göstermesine neden olmuş, toplumun kutuplaştırılmasında büyük rol oynamış bir yazıyı web sayfasından silmek, yanlışı mahçup bir edayla kabul etmek anlamına gelebilir ama yetmez. Bu yazının neden silindiğinin açıkça okurlar ile kamuoyuna duyurulması ve özür dilenmesi gerekli. Tabii “Diliniz kaba, vicdanınız taş” yazan yazarların da açıklama ve özür borçları var.
"Fatih Portakal bilgi saklıyor"
Bildirici gazeteci İsmet Berkan'ın önce "Kabataş görüntülerini gördüm" deyip daha sonra özür dilemesini hatırlatarak Fatih Portakal'ın Ordu'daki görüntüleri yayınlaması gerektiğini söyledi:
Kabataş vakasını yaşamış bir topluma bugün “Ben gördüm, kulaklarımla duydum” demek hiçbir şey ifade etmez. Zira gazetecinin görmesi, duyması yetmiyor; insanların kendilerinin de duyması, görmesi gerekiyor. Aksi halde kimseyi inandıramazsınız.
O nedenle Fatih Portakal’ın sadece “RTÜK ceza verir” gibi bir gerekçeye sığınarak elindeki VIP görüntülerini yayımlamaması yanlış. Kaldı ki, eğer görüntüler gerçekten duyduğu gibi, İmamoğlu’nun Vali’ye “it” dediğini kanıtlıyorsa, bu siyasi iktidarın işine gelir. RTÜK’te de iktidar blokunun çoğunlukta olduğunu biliyoruz.
Faruk Bildirici "Ayrıca elindeki görüntüleri yayımlamasında açık kamu yararı var. BBC’nin yayın ilkelerinde 'insanların daha bilinçli karar vermesine yarayan bilgilerin yayımlanmasında kamu yararı olduğu' vurgulanıyor. VIP görüntülerinin yayımlanması için de geçerli bu durum. İnsanlar, Fatih Portakal’ın elinde olduğunu söylediği görüntüyü izleyerek İstanbul seçimlerinde daha doğru karar verebilirler. Böylesine büyük bir kamu yararı varken o görüntüleri gizlemek, Fatih Portakal’ı töhmet altında bırakacağı gibi, kamuoyundan bilgi sakladığı anlamına gelir" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe