Pandemi sürecinde restaurantların kapanması, birçok yerin paket servisine geçmesi ve yine pek çok işletmenin online ticarete yönelmesiyle birlikte moto kurye kullanımı yaygınlaştı ve büyük bir istihdam kaynağına dönüştü.
İstanbul başta olmak üzere bütün büyükşehirlerde binlerce moto kurye, gün boyu siparişlerini yetiştirmek uğraş veriyor.
İstihdama, ticarete ve vatandaşa katkı sağlayan bu hareketliliğin kendine göre sıkıntıları da var.
Bu sıkıntılar önlem alınmaması halinde gün geçtikçe ciddi bir soruna dönüşmek üzere.
Kimi moto kuryelerin yasak olmasına karşın denetimlerin yetersizliğinin de etkisiyle kaldırımları "siparişlerini zamanında yetiştirme" adı altında yol olarak kullanması, buraları yayalar açısından riskli hale getirdi.
Kaldırımda yürüyen yayalar bir anda yanlarından geçen veya aniden yoldan çıkıp kaldırıma giren moto kuryelerle karşılaşabiliyor.
Scooterlar ve bisikletler derken moto kuryelerin de kaldırımları yoğun bir şekilde kullanmaya başlamasıyla birlikte kaldırımlar gün geçtikte bir yaya yolu olmaktan çıkıyor.
Yaşanan kazalara dair haberler internet ortamında bolca yer alıyor
"Kaldırımlarda çekinerek yürümeye başladık"
İstanbul Kartal'da yaşayan Sabahat Özkan ile kızı Özlem, kaldırımların moto kuryelerce kullanılmasından şikayetçi vatandaşlardan ikisi.
Bazı moto kuryelerin ana caddedeki yollar boş olsa dahi kaldırımları kullanmayı adet haline getirdiklerini söyleyen anne Sabahat Özkan ve kızı Özlem Özkan, şunları söyledi:
Kaldırımlarda çekinerek yürümeye başladık. Her an yanınızda bir motor veya kaykay bisiklet geçiyor. Özellikle motorlar risk. En çok da çocuklar için büyük bir risk. Geçen günlerde neredeyse bir çocuğa çarpacaktı son anda durdu. Bazısı durmaya bile tenezzül etmiyor. Kornaya basmayı yeterli görüyor sanki o yolda gitmeye hakkı varmış gibi. Gördüğümüz polislere söylediğimizde bize 155'e söyleyin diyorlar ancak bunun için 155'e gerek var mı bilmiyorum. Her yerde mobese kameralar var. Kurallara uymayanları tespit etmeleri gerekiyor.
"Bütün yolları kendine ait sanıp, tarlada geziyor sanki"
Geçen günlerde bu soruna dair Twitter hesabından yaptığı paylaşımla dikkat çeken Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, öncelikle yasal olarak kaldırımların yayalara ait olduğunu hatırlattı.
"Bazı motosikletli sürücüler maalesef kaldırımları kullanıyor" diyen Ağaoğlu, "Daha kötüsü ters yoldan geliyorlar. Bu tehlike yaratıyor. Kaldırımda yürüyen insanlar hiç beklemedikleri bir anda motosiklet çarpması sonucu yaralanabilir hatta ölebilir. Kurallara riayet etmediklerinden hem kendi hayatlarını hem de yayaların hayatını riske atıyorlar. Motosiklete oturan bütün yolları kendine ait sanıp, tarlada geziyor sanki" dedi.
Ağaoğlu, yaşanan düzensizliği pandemi nedeniyle moto kurye ihtiyacı artınca işyerlerinin fazla dikkat etmeden motosiklet kullanmayı bilen her önüne gelen kişiyi kurye olarak görevlendirmeye başlamasına bu konudaki seçimlerde titiz davranmamaya başlamasına bağladı.
"Trafik polisi ve müfettişler de özenli değil. Vatandaş uyarınca tartışma çıkabiliyor"
Trafik polisi ile fahri trafik müfettişlerinin bu konuda yeterli özen göstermediklerini iddia eden Ağaoğlu, vatandaşların bu tür kişileri uyarmaları halinde ters tepki görerek, tartışma çıkabildiğini de anımsatarak, "Bu nedenle vatandaşa uyarın da diyemiyorum" ifadesini kullandı.
Bunun yanında kasksız motor kullanan ve seyir halinde cep telefonu ile konuşan kuryelerin de olduğunu söyleyen Ağaoğlu, bu tür sorunlara karşı denetimlerin artırılarak, cezai müeyyidelerin uygulanması gerektiğini ayrıca kuryelerin belli periyodlarda toplanarak kurallar konusunda bilgilendirilmeleri gerektiğini söyledi.
"Özellikle paket servis yapanlar kaldırımları daha çok kullanıyor"
Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Mustafa Özdemir de kaldırımların moto kuryeler tarafından kullanılmasından rahatsız.
Kaldırımların yayalara ayrılmış bir alan olduğunu belirten Özdemir, şu eleştirileri yöneltti:
Kaldırımdan gitmeyi savunmak imkansız ama maalesef bazı meslektaşlarımız yapıyor. Özellikle paket servis siparişi yapan moto kuryeler bunları yapıyor. Yoksa şirketlere evrak getirip götüren kuryeler bu yola gitmez. Zaten her birini 20-25 seneyi devirmiştir. Ancak pandemi dönünde her yerde kurye kullanımı başladığı için bazısı sanki kaldırımda da kullanım hakkı varmış gibi kullanıyor. Birçoğunda kask ve elbise de yok. Bizim motorlarımız çalınıyor. Çalıntı veya uygun olmayan motorlarla bu işi yapanlar var. Tamam pandemi sürecinde vatandaşa iyi hizmet ettiler ama bunu da suiistimal eden çok kişi var.
"Yolları ben yarattım sanıyor"
Önceden kurye işinde daha bir disiplinin olduğunu belirten Özdemir, şunları ifade etti:
"Şimdi esnaf kurye modeline geçildi. Üzerine 100 liralık bir elbise ve bir çanta verdikleri hiçbir deneyimi olmayan 20 yaşındaki çocukları kurye yaptılar. Ondan sonra bu kişiler yolları ben yarattım sanıyor. Kaldırıma giriyor diğer kaldırımdan çıkıyor, kırmızı ışıktan geçiyor. Say say bitmez. Bir sürü örnek görüyorum. Söylediğinde de sana ne diyorlar. Kimisinin başında kask bile olmuyor. İlaa birinin başına bir şey mi gelmesi lazım."
Kimi esnafın teslim edilen sipariş başına para ödemesinin kimi kuryelerin kural tanımamasında etkili olduğunu kaydeden Özdemir, "Yolda gidince trafik sıkıştığında siparişi yetiştirmek için kaldırıma çıkıyorum diye kendilerini savunuyorlar ama siparişi yetiştireceğim diye başkasını zora sokamazsın" şeklinde konuştu.
"Bugün özellikle İstanbul’da motorların park edebileceği alanlar yok" diyen Mustafa Özdemir, "Örneğin İstanbul'da bütün park alanlarını İSPARK kapatmış durumda ve motorlara ayrılan alan yok. Sonuç olarak bugün kaldırımlara bakın üzerlerinde yayaların yürüyüş güzergahında park etmiş halde iki üç motor görürsünüz çünkü park alanı yok. Belediyeler motorlara park alanları açmalı" diyerek sözlerini tamamladı.
© The Independentturkish