Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini yüzde 19'dan yüzde 18'e çekmesi ve hemen ardından Dolar/TL'nin 8,80 lira seviyesini aşarak yeni bir rekora imza atmasının yanında bugün çokça konuşulan bir konu daha vardı: TCMB'nin faiz kararını açıkladığı metindeki ifadeler.
Bunlardan ilki Şahap Kavcıoğlu ile hayatımıza giren ve daha önceki metinlerde yer alan "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar politika faiz, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir" açıklamasının tamamen kaldırılması oldu.
Onun yerine "TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir" açıklaması geldi.
"Çekirdek enflasyon" bir yıl sonra yeniden TCMB metninde
Diğer bir dikkat çeken detay ise “çekirdek enflasyon” konusuna vurgu yapılmasıydı. "Çekirdek enflasyon", Ağustos 2020'den bu yana faiz metinlerine girmemişti
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Daha önce faizi, enflasyonun üzerinde tutacaklarını söyleyen Kavcıoğlu, enflasyon oranı (yüzde 19,25), politika faizini geçtikten sonra yüzde 16,76 seviyesindeki çekirdek enflasyona dikkat çekmeye eylül başından bu yana devam ediyordu.
Bugünkü metinde ise “Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede para politikası duruşunda güncellemeye ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesi yapılmış ve politika faizinde indirim yapılmasına karar verilmiştir” denildi.
Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez’in “Kendime Yazılar” adlı blogunda belirttiği gibi çekirdek enflasyon, TÜFE’den enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın çıkarıldıktan sonra kalan mal ve hizmetlerin fiyatlarının oluşturduğu bir endeks.
TÜFE’ye göre daha dar kapsamlı olan çekirdek enflasyonda, özellikle “gıda ve enerji”, Merkez Bankası’nın doğrudan kontrol edemediği kalemler olarak adlandırılıyor.
Gıda fiyatlarındaki artışın nedenleri için "geçici" denildi
TCMB’nin bugünkü metnine geri dönersek, enflasyondaki yükselişin nedenleri şöyle sıralandı:
- Gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ve tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar
- Yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar
- Ekonomik açılmaya bağlı talep gelişmeler
Metinde yukarıdaki nedenler için “Bu etkilerin arızi (geçici) unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir” dendi.
Ekonomistler ne dedi?
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada “Enflasyon, piyasanın beklediğinden daha kötü gidecek gibi görünürken Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapması gerçekten talihsiz bir durum oldu” değerlendirmesini yaptı.
Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Tam 16 sene PPK metinlerinin taslağını hazırladım, bu kadar zorlama gerekçelerle alınan bir karar görmedim. Sonumuz hayrolsun” yorumunu yapan Eski Merkez Bankası Baş Ekononomisti Hakan Kara, bu görüşünü Bloomberg HT yayınında da yineledi.
Tam 16 sene PPK metinlerinin taslağını hazırladım, bu kadar zorlama gerekçelerle alınan bir karar görmedim.
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) September 23, 2021
Sonumuz hayrolsun.
“Bu iletişime baktığım zaman Merkez Bankası’nın böyle bir kararı gerekçelendirmek için iletişimi biraz zorladığı görülüyor” diyen Kara, hemen her açıklamayı tek tek değerlendirdi.
Kredilerdeki yavaşlamanın sıkı para politikasından değil, kamu bankalarının frene basmasından kaynaklandığını aktaran Prof. Dr. Kara, para politikasının seviyesinin hem cari açığı hem enflasyonu artırıcı yönde olduğunu yineledi.
"Sıkıntılı gerekçe"
Kara’nın açıklamasına göre Merkez Bankası’nın metni şu anlama geliyor:
Biz, enflasyondaki yükselişin daha çok Merkez Bankası’nın kontrolünde olmayan gıda ve enerji gibi arızi faktörlerden kaynaklandığını düşünüyoruz. Aslında enflasyon eğilimi bozulmuyor.
Dolayısıyla bu geçici etkiler ortadan kalktıktan sonra tekrar bir dezenflasyon süreci göreceğiz, o nedenle faizi indirebiliyoruz.
Bu gerekçenin çok sıkıntılı bir iletişim olduğunu söyleyen Kara, çekirdek enflasyonu öne çıkarmanın normal olduğunu ancak Türkiye’deki sorunun sadee gıda ve enerjiye özgü olmadığını aktardı:
Eğer sadece gıdadaki ya da enerjideki sıçramaya ilişkin bir problem olsaydı, o zaman bu iletişim adresi başarılı olabilirdi.
Bizdeki durum daha genel. Gıda enflasyonundaki artış, geçici olmayan iktisadi nedenlerden kaynaklanıyor. Talep, kur, beklenti gibi kanallar çok önemli.
Gıda enflasyonundaki artışın en büyük belirleyicilerinden bir tanesi beklentiler ve kur. Bunu para politikasından bağımsız düşünemeyiz.
Gıdayı bir dışsal değişken gibi düşünüp tamamen dışlamak, bunun üzerine bir faiz indirimi yapmak bence şu anda çok sağlıklı değil.
"Enflasyonun kontrolden çıktığı bir ekonomide çekirdek enflasyondan bahsetmek ne kadar faydalı tartışılır"
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi, “Enflasyonun genel anlamda kontrolden çıktığı, çıpanın kaybolduğu ve ikincil etkilerin başladığı bir ekonomide çekirdek enflasyondan, geçici, kalıcı etkilerden bahsetmek ne kadar faydalı tartışılır” diye konuştu.
Kısa vadede enflasyona dikkat edilmesi gerektiğini ancak orada da görünümün iyi olmadığını belirten Hakan Kara, şöyle devam etti.
Önümüzdeki aylarda enflasyona dair ciddi yukarı yönlü riskler devam ediyor. Doğalgaz fiyatlarındaki artış gümbür gümbür geliyor. Bu elektriğe yansıyabilir. Tütünde bekleyen zam gereksinimi var.
Şu anda çekirdek enflasyonu falan ön plana çıkarıp faiz indirmekten ziyade önümüzdeki dönemde ne kadar sıkılışlatırma yapılabilir? sorusunu tartışmamız gerekir.
Alkin: Herkes ikinci faiz indirimine hazır olsun
Bilişim teknolojileri şirketi Stablex’in YouTube yayınında konuşan Ayvansaray Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin ise TCMB’nin uzun süredir faiz indirimi sinyali yaptığını söyledi.
“Biz ‘en iyisi pas geçmesi’ demiştik ama illa ki indirim yapacaksa bu felaketi taksit taksit yapması yerine bir kerede yapması gerektiğini savunmuştuk” diyen Emre Alkin, şöyle konuştu:
Eğer 200 baz puan indirim yapmış olsaydı piyasa, “her gün öleceğimize bugün ölelim” diyecekti.
Ben bir ay sonra bir 100 baz puan daha indirim gelmesini bekliyorum. Ben, Sayın Naci Ağbal’ın görevden alınmadan önce yaptığı 200 baz puanlık artışın geri alınmasıyla bu yılı tamamlayacağımızı anlamış durumdayım. Herkes ikinci faiz indirimine hazır olsun.
"Merkez Bankası’nın yaptığı maç oynanırken kural değiştirmektir"
Aynı programda konuşan İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz ise Şahap Kavcıoğlu’nun daha önce yaptığı, “faiz, enflasyonun üzerinde tutulacak” açıklamasının bir türlü anlaşılmadığını söyleyerek “Enflasyonun üzerinde faiz vereceğiz dediğiniz enflasyon nedir? Manşet enflasyon mu? Beklenen enflasyon mu? Daha sonra çekirdek enflasyon açıklaması geliyor” değerlendirmesini yaptı:
Eğilimi göstermesi açısından çekirdek enflasyonun takibi doğrudur. Ancak Merkez Bankası’nın yaptığı maç oynanırken kural değiştirmektir.
Kavcıoğlu göreve geldiğinde “Ben bundan sonra Para Politikası Kurulu politikamı çekirdek enflasyona göre ayarlayacağım deseydi ya da 2022 itibarıyla çekirdek enflasyonu referans alacağım, buna bir şey denmeyebilirdi.
Ancak şimdi, faiz indirmek için kendine bir alan yaratmak istedin ve o alanı sana çekirdek enflasyon verdi.
Peki çekirdek enflasyon gelecek ay yükselince ne olacak?
"Uygulanan para politikasının zaten enflasyon üzerinde bir etkinliği yok"
Türkiye’de enflasyon ve faizin yüksek olduğunu hatırlatarak, “Uygulanan para politikasının zaten enflasyon üzerinde bir etkinliği yok” diyen Yılmaz, “Buradaki mevzu döviz kurunu tutabilmek. Bu enflasyon talep enflasyonu değil, maliyet enflasyonu. En önemli maliyet de kur” açıklamasını yaptı:
Senin burada yapman gereken şey bu kuru tutmak. Kur, 8,80’i kırdı mı çat diye 9 liranın üzerine de gider.
Senin burada atmış olduğun adımla sağlayacağını düşündüğün faydadan daha fazlası, kur üzerinden başka bir şeyi tetikleyerek geliyor.
Çünkü bu ülkenin ticaretinde şöyle bir şey var: Kur yukarı giderken herkes zammı yapıştırıyor. Kur aşağı gelince fiyatlar orada duruyor.
8,80’den 8,25’e gelse fiyat orada duruyor. 8,60’a gidince bir tur daha zam yiyorsun.
“TCMB faizi artırsın, bak gör enflasyon nasıl çözülüyor” gibi de bir durum olmayacak. Ben sene sonuna kadar faiz indirimi bekleyenlerdendim.
"Bu düzgün bir merkez bankası değil, Erdoğan’ın derebeyliği"
Türkiye’yi yakından takip eden, BlueBay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Stratejisti Timothy Ash ise Financial Times’a yaptığı açıklamada faiz kararını, “Çok çılgınca ve saçma bir adım” sözleriyle değerlendirdi ve ekledi:
“Enflasyon yüksek ve yükselmeye devam ediyor. O nedenle bu adımı siyaset dışında haklı çıkaracak bir gerekçe yok. Erdoğan lirayla kumar oynuyor çünkü popülaritesini kaybediyor. Ekonominin ilerlemesini sağlamak için çaresiz durumda. Bu düzgün bir merkez bankası değil, Erdoğan’ın derebeyliği”
© The Independentturkish