Türkiye A Milli Futbol Takımı'nda 2019 Mart ayında ikinci kez teknik direktörlüğe getirilen Şenol Güneş'in görevi, 6-1'lik Hollanda hezimetinin ardından sona erdi.

Türkiye Futbol Federasyonu'ndan (TFF) yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

A Milli Takım Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ile yapılan görüşmeler sonrasında karşılıklı olarak yolların ayrılmasına karar verilmiştir. Ülkemize önemli başarılar yaşatan değerli hocamız Sayın Şenol Güneş'e görev sürecindeki çalışmaları ve Türk futboluna yaptığı katkılar için teşekkür eder, bundan sonraki hayatında sağlık ve başarılar dileriz.

Güneş'in ikinci dönemi ve yol ayrımına giden süreç

Lucescu'nun gönderilmesinin ardından takımın başına getirilen Güneş'in A Milli Takım'ı, EURO 2020 Elemeleri'ndeki performansıyla "Altın jenerasyon", "Gelecek 10 yılın takımı" olarak nitelendirilmişti.

Güneş yönetiminde EURO 2020 finallerine kalan ve övgüleri toplayan A Milli Takım, UEFA Uluslar Ligi'nde C Ligi'ne gerileyerek ilk hayal kırıklığını yaşattı.

EURO 2020 finalleri öncesi, 2022 Dünya Kupası Elemeleri'ne Hollanda ve Norveç galibiyetleriyle başlayan Türkiye'nin önündeki ilk büyük organizasyon ise Avrupa Şampiyonası finalleri oldu.

Turnuva'da İtalya, Galler ve İsviçre ile mücadele eden Güneş'in öğrencileri, oynadığı 3 maçta da yenildi ve eksi 7 averajla turnuvadan elenerek finallerin en kötü performans sergileyen ekibi oldu.

EURO 2020 sonrası yönünü yeniden 2022 Dünya Kupası Elemeleri'ne çeviren ay-yıldızlılar, 2-0 öne geçtiği ilk maçta Karadağ ile berabere kaldı. 

Sonrasında Cebelitarık'ı ikinci yarıda bulduğu gollerle 3-0 mağlup eden Türkiye, lider çıktığı Hollanda karşısında 6-1'lik yenilgiyle sahadan ayrılarak hem üçüncü sıraya geriledi hem de Dünya Kupası yolunda ağır yara aldı.

Yaşananların ardından TFF, teknik direktör Şenol Güneş'le karşılıklı anlaşarak yollarını ayırma kararı aldı.

Ay-yıldızlılar, Güneş'in ikinci döneminde 7'si hazırlık maçı olmak üzere toplam 32 kez sahaya çıktı. Söz konusu müsabakaların 15'ini kazanan A Milliler, 7 kez sahadan yenilgiyle ayrıldı. 10 maç ise beraberlikle noktalandı.

"Şimdi ne olacak" sorusu akıllarda, gündemde Okan Buruk var

Güneş'in görevden ayrılmasının ardından "şimdi ne olacak" sorusu akıllardaki yerini koruyor.

Spor camiasında kalan 4 maç için "geçici teknik direktör bulunması" ve " uzun vadeli planlamayla yabancı bir antrenörün göreve getirilmesi" görüşü hakim.

Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın başına geçmesi muhtemel birçok isim medyada yer alıyor. 

Adaylar arasındaki en kuvvetli isim ise Medipol Başakşehir'i 2019-20 sezonun Süper Lig'de şampiyonluğa ulaştıran Okan Buruk.

Genç teknik adamın yanı sıra Fatih Terim, Mustafa Denizli, Aykut Kocaman'ın adları da gündemde.

Levent Tüzemen / Fotoğraf: Twitter

Tüzemen: Geç kalınan bir ayrılık

Spor yazarı Levent Tüzemen, kalan 4 maçlık süreçte Türkiye'nin yapması gerekenleri ve Milli Takım Teknik Direktörlüğü için gündeme gelen isimleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Milli Takım Teknik Direktörü Güneş'in karşılıklı anlaşılarak gönderilmesini "Geç kalınan bir ayrılık" olarak nitelendiren Tüzemen, şöyle konuştu:

Lucescu'nun başarısız döneminden sonra ben başta olmak üzere bazı yazarlar, Şenol Güneş'in Beşiktaş'ı çalıştırdığı dönemde Milli Takım'ı da çalıştırması teklifinde bulunmuş, önermiştik. Kabul gördü. Hem Beşiktaş'ı hem de Milli Takım'ı çalıştırdı ve başarılı oldu. Sonra Milli Takım'da devam etti, Avrupa Şampiyonası'na götürdü. Sonrasında UEFA Uluslar Ligi'nde küme düşürdü. Lucescu, Uluslar Ligi'nde küme düşürdüğünde yerin dibine soktuk ama Şenol Hoca'ya tek kelime etmedik. EURO 2020 finallerinde Türkiye'nin sıfır çekmesinden çok oynadığı oyunun rezaleti ve Şenol Güneş'in tercihleri tartışıldı. Birçok oyuncu kulübeye mahkum kaldı. Oysa ligde o oyuncular çok formdaydı. İnat etti, 'Ben bu takımla başarılı olacağım' dedi ve kaybetti. 

"Özgüveni sarsılmış, dibe vurmuş oyuncuları travma yaşayan bir teknik adam olarak ayağa kaldıramazsın" 

"Etik olarak sıfır çekmiş, turnuvanın en kötüsü seçilen Milli Takım'ın hocası olarak istifasını vermesi gerekirdi" diyen Tüzemen, Şenol Güneş'in böyle bir adım atmadığını dile getirerek, "Özgüveni sarsılmış, dibe vurmuş ve travma yaşamış oyuncuları travma yaşayan bir teknik adam olarak ayağa kaldıramazsın' dedim, yanılmadım. Üç maç oynadık. Karadağ maçında kötü oynayıp berabere kaldık. Cebelitarık'ı zor yendik. Hollanda önünde de maskemiz düştü. Şenol Hoca hala 'Bir tablo yapıyordum, o tabloyu bitirmek hayalimdi' diye yorum yapıyor. Dünyada hiç böyle bir teknik direktör açıklaması görmedim. Hayaller son dönemde moda oldu. Bir başarı varsa alkışlanırsın, ağır bir başarısızlık varsa da istifa edersin" diye konuştu.

"Oyuncuları vizyonuyla ayağa kaldırmalı, hatırla iş başına gelmemeli" 

Türk Milli Takımı'nın başına geçecek teknik direktörün mutlaka bir vizyonu olması gerektiğini vurgulayan Tüzemen, "Bu oyuncuları vizyonuyla ayağa kaldırmalı. Hatırla birileri iş başına gelmemeli. Kariyeri üst düzey olan Hamit Altıntop da bu konuya el atmalı ve Milli Takım'ı ayağa kaldırabilecek teknik direktörün getirilmesinde ön plana çıkmalı" ifadelerini kullandı.

Medyada Milli Takım Teknik Direktörlüğü için ismi geçen adaylara da değinen Tüzemen, görev verilecek antrenörün aktif futbolun içerisinde olması gerektiğinden bahsederek, şu ifadeleri kullandı:

Yıllardan beri söylüyorum. Milli Takım'ı çalıştıran teknik direktörler eğer Türk ise mümkün olduğunca bir kulüp takımını da çalıştırması gerekir. Çünkü sadece maç izleyerek köreliyorlar. Ama takım çalıştırırken her gün antrenman yaptırdıklarından dolayı taktiksel varyasyonları geliştiriyorlar. Oyuncu tercihlerinde çok fazla alternatifli düşünüyorlar ve bilgilerini diri tutuyorlar. Ben bundan yanayım. Tek başına sadece Milli Takımı çalıştırmak yaramıyor. Bakın Şenol Güneş Beşiktaş'ı çalıştırırken Milli Takım'da başarılı oldu. Ondan sonra teknik direktörlerin başarısı, futbolcuların performansına kalıyor. O futbolcular da bazen sizin taktiklerinize karşılık veremiyor. Sonra tercihlerde de hatalar yapılınca üst üste gelen hatalar başarısızlığı peşinden getiriyor. 

"Hiç milli takım çalıştırmamış Kuntz ve diğerleri A Milli Takım'ın hocası olacak isimler değil"

Medyada yer alan muhtemel isimleri de değerlendiren Tüzemen, Kocaman, Denizli, Terim, Yalçın ve Buruk ile ilgili şu yorumu yaptı:

Aykut Kocaman'ın bir tecrübesi yok, Milli Takım için olmaz. Başakşehir'de başarılı değil. Sergen Yalçın, Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig oynayacak, Milli Takım'a zaman ayırabileceğini tahmin etmiyorum. Mustafa Denizli ve Fatih Terim yeni birer takım kurdular, öncelikle kendi takımlarının performanslarını ayağa kaldırmalılar diye düşünüyorum. Bunların içerisinde Okan Buruk'tan bahsediliyor. Buruk da ortalıkta yok. Geçen sezon arasında görevi Kocaman'a devrederek gitti. O günden beri de herhalde kulüplerden kendisine bir teklif gelmedi. O da doğru bir seçim olmaz. Eğer ki ben yabancıya karşıyım, yerliyim deniliyorsa. Yerli Türk'müş gibi Türk insanını yakından bilen Löw var. Alman Milli Takımı'nda da kötü dönemler yaşadı ama bir ölçüde bilgi birikimiyle 'Tebdil-i mekanda ferahlık vardır' diyerek göreve gelebilir. Ama hiç milli takım çalıştırmamış Kuntz ve diğer isimler A Milli Takım'ın hocası olacak isimler değil. 

"Milli Takım'a yabancı hoca gelecekse yanına yerli hoca koymasınlar, çünkü ona uyuyorlar"

"Türkiye'de Milli Takım'ın başına yabancı hoca gelecekse yanına yerli hoca konulsun" gibi bir algı olduğunu aktaran Tüzemen, bu duruma karşı çıktı:

Yabancı hoca gelecekse Milli Takım'da yanına yerli hoca koymasınlar. Çünkü o yabancı hoca, altındaki yerliye uyuyor. Şenol Hoca'nın en büyük handikabı da şuydu: Mancini'nin yardımcılarına bakın. Vialli kariyer olarak Mancini'nin çok önünde ama yardımcılığını kabul etmiş. Bir de Şenol Hoca'nın yardımcılarına bakın. Şenol Hoca'nın yardımcılarına yardımcı gerekir. Mustafa Denizli ve Fatih Terim'i en büyük antrenör yapan etken Derwall ve Piontek'le yaşadıkları fikir tartışmalarıdır. Maalesef bu tür teknik direktörler Şenol Güneş gibi bunların arasına Terim ve Denizli'yi de sayıyorum. Altlarına ne yazık ki kendileriyle tartışabilecek isimleri koymuyorlar. Onlara birilerinin 'Kral çıplak' diyebilecek insanları tercih etmiyorlar, bunu eleştiriyorum. Eğer yardımcı olacaksam 'bilgim yok, koltukta oturayım, bilmem kimin yardımcısıyım, parama bakayım, çalışıyorum, işim var' diye bakıyorsan hiç yapma. Sen zaten büyük teknik direktör olamazsın. İşte Terim'in eski yardımcısı Ümit Davala antrenör olacağım diye ayrıldı, televizyonda yorumculuk yapacakmış diye duydum. Demek ki senin vizyonun yok. Hiçbir şey yapamıyorsun. Demek ki bu eleştirilere layık bir insanmışsın.

"Milli Takım'a gelebilecek hoca çok farklı bir oyuncu grubunu seçebilir" 

A Milli Takım'ın da güçlendirilmesi gerektiğini ve takım içerisindeki kavgalara son verilmesinin gerekliliğinden bahseden Tüzemen, "Milli Takım'daki kavgalara son vermek lazım. Hala daha içeride ağırlığını koymak isteyen oyuncular var. Burak Yılmaz'ın bu takım içerisinde çok ağırlığı var. Burak'a saygı duyuyorum ama bu kadar baskın olabilir mi? Halil oyuna girdi golü attırdı, sonraki maça santrafor olarak başlamıyor. Bu yanlış bir şey. Formanın adaletli dağıtılması lazım, çok net. Bugün belki Milli Takım'a gelebilecek hoca çok farklı bir oyuncu grubunu seçebilir. Türkiye'yi tanıyan biri olması lazım. Hiç bilmeden aldın yabancıyı getirdin ben buna karşıyım. Sadece hocalıkla, taktikle bu işler çözülmez! Çünkü duygusal olarak insanların duygularına da hitap etmelidir" şeklinde görüş belirtti.

"4 maç için Denizli doğrudur ama altına öyle isimler gelmeli ki görevi alacak kişiler Milli Takım'ı taşımalı" 

Türkiye'nin uluslararası turnuvalara Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli ile katıldığını ve 4 maç için bir tercih yapılacaksa Denizli veya Terim'den birinin tercih edilebileceğini dile getirerek, şu öneriyi yaptı:

Fatih Terim'in federasyonla iş ilişkisinde sıkıntısı var ancak 4 maç için Mustafa Denizli doğrudur. Ama Denizli'nin altına öyle isimler gelmeli ki 4 maç sonra görevi alacak insanlar Milli Takım'ı taşımalı diye düşünüyorum.