ABD'de 11 Eylül 2001'de yaşanan saldırılar, modern tarihin en sarsıcı olaylarından biri olarak kayıtlara geçmişti.
11 Eylül Salı sabahı gerçekleşen 4 koordineli saldırı, en az 3 bin kişinin ölümüne, 25 binden fazla kişinin yaralanmasına ve 10 milyar dolarlık (yaklaşık 85 milyar TL) zarara yol açmıştı.
El Kaide tarafından düzenlenen saldırılarda, teröristler kaçırdıkları iki uçakla New York şehrindeki Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerine çarpmışlardı.
Bir üçüncü uçak da ABD Savunma Bakanlığı'nın Virginia eyaletindeki genel merkez binası Pentagon'a çarpmış, binanın batı cephesinin bir kısmı yıkılmıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dördüncü uçaksa Washington DC'ye yönelmiş fakat Pensilvanya eyaletindeki Shanksville bölgesi yakınlarına düşmüştü. Bu uçağın da ABD Kongre Binası ya da Beyaz Saray'a saldırmayı hedeflediği açıklanmıştı.
Dönemin El Kaide lideri Osama bin Ladin, başta saldırıları düzenlediğine ilişkin suçlamaları reddetmesine rağmen, 2004'te saldırıları resmi olarak üstlenmişti.
11 Eylül saldırıları sonrasında dönemin ABD Başkanı George W. Bush, El Kaide ve Taliban'a karşı "Terörizmle Savaş" olarak da bilinen geniş çaplı askeri operasyonu başlatmıştı. Bu kapsamda başta örgütlerin çoğunlukla aktif olduğu Afganistan olmak üzere Ortadoğu'daki farklı bölgelerde onlarca yıl süren ve etkileri hala süren savaşlar başlamıştı.
ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ) 20. yılında anma törenleri düzenlenen 11 Eylül saldırılarında yaşanan korku ve dehşetin yanı sıra dayanışma anlarını da yakalayan bazı karelerin öncesini ve sonrasını anlattı.
Uçaklar Dünya Ticaret Merkezi'ne çarptığı sırada buradaki kulelerden birinde çalışan 66 yaşındaki Jonathan Markowitz, dehşet dolu anlar yaşadığını söyledi.
Saldırıların yaşandığı dönemde 46 yaşında olan Markowitz, hızlıca binadan çıktığını ve aşağı indiğinde ikinci kulenin de çökmesiyle bir yerde saklanarak hayatta kalmaya çalıştığını anlattı.
Yaşadıklarının hayatını değiştirdiğini söyleyen Markowitz, "Artık ailemle ve arkadaşlarımla daha fazla tatil yapıyorum. Önceliğim çocuklarımla vakit geçirmek" dedi.
İkiz kulelere çarpan uçakların yarattığı devasa enkazdaki arama çalışmalarına gönüllü olarak katılan 54 yaşındaki Michael B. Sauer ise "Bu anı düşünmediğim bir gün yok" ifadelerini kullandı.
Korkunç saldırı yaşandığında 34 yaşında olan Sauer, tüm gün enkazda dolaştığını ve paramparça olmuş cansız bedenlerle karşılaştığını anlattı.
Kulelerden birinde, tam uçağın çarptığı noktadan 6 kat aşağıdaki bir ofiste çalışan 59 yaşındaki Joanne Capestro, "Olaylar yaşandığında Dünya Ticaret Merkezi'ndeydim dediğimde bana 'Karşı sokakta mıydın?' diye soruyorlar. Neler yaşadığımı, neler gördüğümü anlamıyorlar" dedi.
Saldırılar yaşandığında 39 yaşında olan Capestro, korkunç anıların üzerinde bıraktığı etkiden yıllarca çıkamadığını söyledi.
ABD Kolluk Kuvveti Hizmeti'nde (United States Marshals Service –USMS) çalışan 52 yaşındaki Dominic Guadagnoli ise "Uzun süre boyunca beni tetikleyen üç şey oldu; uçaklar, itfaiye sirenleri ve gürültülü sesler. Bunları duyunca ödüm kopuyor, olduğum yerde titremeye başlıyordum" dedi.
32 yaşındayken yıkıntıların arasına girip Donna Spera adlı bir kadını kurtaran Guadagnoli, uzun süre terapi görerek iyileştiğini ve kurtardığı kadına her yıl 11 Eylül'de çiçek gönderdiğini söyledi.
Kulelerden birinde mühendis olarak çalışan 79 yaşındaki Srinath Jinadasa da "Etraftaki toz ve duman dağıldığında, 'Ah, hala buradayım' dedim. Çünkü arkamdaki insanların hepsi enkazın altında bulundu" ifadelerini kullandı.
Olaylar yaşandığında 59 yaşında olan Jinadasa, saldırıdan sonra tek bir yerde uzun süre oturamadığını ve sürekli huzursuz hissettiğini söyledi.
Independent Türkçe, WSJ
Derleyen: Yasin Sofuoğlu