Adını J.R.R. Tolkien'in hobbit karakterlerinden birinden almasına karşın dinozor neslinin tükenmesinden kısa süre sonra ortaya çıkan tarihöncesi bu memelinin, Orta Dünya'nın küçücük ayakları kıllı insansılarına benzediği pek söylenemez.
Yeni keşfedilen ve daha çok kedi boyutundaki bir kaplana benzeyen Beornus honeyi'ne, bir saygı duruşu olarak Hobbit'teki Beorn karakterinin adı verildi. Görünüşe göre bunun nedeni, şişkin veya "kabarık" görünümlü azı dişleri sebebiyle bu canlının araştırmacılara Hobbit'teki ayıya dönüşebilen Beorn karakterini çağrıştırmasıydı.
Araştırmacılar Beornus honeyi'nin yanı sıra, dinozorların kitlesel yok oluşundan sadece birkaç 100 bin yıl sonra en erken Paleosen döneminde Kuzey Amerika'da dolaştığı söylenen, biraz daha küçük iki hayvanın kalıntılarını daha buldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu iki tür Miniconus jeanninae ve Conacodon hettingeri olarak isimlendirildi.
Söz konusu canlıların tümü atlar, filler, inekler ve suaygırları gibi günümüz toynaklı memelilerinin ilkel ataları olan ve çeşitli plasentalı memelilerden oluşan arkaik toynaklılar adlı yeni bir gruba ait.
ABD'nin Boulder bölgesindeki Colorado Üniversitesi'nden paleontologlar, hayvanların kimliği, yaşam tarzı ve vücut büyüklüğü hakkında bilgi veren alt çene kemiği ve diş parçalarını gün yüzüne çıkardı.
Araştırma ekibi, hayvanların etleri olduğu kadar bitkileri de öğütmelerine olanak sağlayacak dişler geliştirmesi sebebiyle hepçil olabileceğine inandıklarını fakat bunun hayvanların sadece otçul olma ihtimalini ortadan kaldırmadığını da açıkladı.
66 milyon yıl önce uçamayan dinozorların neslini tüketen kitlesel yok oluş, çok sayıda memeli türü hemen bu olaydan sonra ortaya çıktığı için genellikle "memeliler çağının" başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Colorado Üniversitesi Jeolojik Bilimler Bölümü'nden Madelaine Atteberry, şunları söyledi:
Dinozorların soyu tükendiğinde, farklı yiyeceklere ve ortamlara erişim, memelilerin diş anatomilerinin hızla gelişip çeşitlenmesini ve daha büyük vücut boyutları geliştirmesini sağladı.
Kitlesel yok oluş sonrası nispeten kısa bir süre içinde ortaya çıkan yeni memeli türlerinin yayılımından da görebileceğimiz üzere, bu fırsattan açıkça yararlanmışlar.
Ekip, türler arasındaki anatomik farklılıkları belirlemek için aynı hayvan ailesinden 29 fosil türünün diş ve alt çene kemiklerini inceledi ve türlerin birbirleriyle ve ABD'nin batısında yaşamış diğer erken Paleosen arkaik toynaklılarla kurduğu ilişkiyi anlamak için filogenetik teknikler kullandı.
Bilim insanları, bulguların üç türün de bilimsel açıdan yeni olduğunu gösterdiğini belirtti.
Araştırma Journal of Systematic Palaeontology adlı bilimsel dergide yayımlandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news
Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik
© The Independent