31 bin yıllık süt dişlerinden alınan DNA, Amerikan yerlilerinin Asya’dan göçüne ışık tuttu

“Tarih öncesi Kuzey Sibiryalılar” aslan, kurt, mamut ve bizon avlayarak yaşıyordu

DNA örnekleri, bu çağdan bulunan tek insan kalıntısına ait / Görsel: Rus Bilimler Akademisi
 

31 bin yıllık insan süt dişlerinden alınan DNA örnekleriyle yeni Buz Devri toplumu keşfedildi. Sibirya'nın derinliklerinde yaşayan topluluğun büyük hayvanları avlayarak hayatta kaldığı anlaşıldı.

Cambridge Üniversitesi’nin öncülüğünde yürütülen araştırmaya göre, “Kadim Kuzey Sibiryalılar” olarak adlandırılan gözüpek topluluk; aslan, kurt, mamut ve bizon avlıyordu.

Bulgular, kökleri Sibiryalı avcılara dayanan Yerli Amerikalıların genetik yapısı üzerine yürütülen yeni araştırmaların bir parçasını oluşturuyor.

Araştırmayı yürüten Profesör Eske Willerslev'e göre, ilk kez 38 bin yıl önce evrimleşen bu vahşi topluluğun keşfi “insanlık tarihinin önemli bir kısmına” ışık tutuyor.

The Independent'a konuşan Willerslev şunları dile getirdi:

Bu insanlar sıcaklık açısından çok zorlu bir ortama adapte oldu. Kış aylarında dünyanın bu bölgesi neredeyse kapkaranlık. Hiç ağacın bulunmadığı bir yerde aslan, kurt, bizon ve gergedanlarla yan yana yaşadılar. Kültürel olarak çok gelişmişlerdi. Mamut kemiklerinden oyulmuş eserler bulduk. Dünya’nın kıyısında yaşamalarına rağmen zengin bir kültürel ve manevi yaşama sahiplerdi.

Dişler Rusya'nın kuzeyindeki Yana Nehri yakınlarında bulundu (Elena Pavlova)

DNA örnekleri, bu çağdan bulunan yegane insan kalıntısına ait: Rusya'nın kuzeyindeki Yana Nehri yakınında bulunan iki küçük süt dişi.

Yana Gergedan Boynuzu Alanı (RHS) olarak bilinen bölge, 2001’de keşfedildi. Alanda hayvan kemiği ve fildişinden yapılan eşyalar, taş aletler ve insanların bölgede yaşadığını kanıtlayan diğer öğelerle birlikte 2 bin 500'den fazla antik eser bulunuyor.

Bölgede yaklaşık olarak 40’ı avcı olan 500 kişilik bir topluluğun yaşadığını keşfeden araştırmaya Nature adlı bilimsel yayında yer verildi.

 

mpi-nature-stephanschiffels-landscape.jpg
Tarih öncesi Sibiryalıların soyundan gelenler 6 bin ila 10 bin yıl önce Amerika kıtasına göç etmişti / Görsel: Kerttu Majander - Michelle O'Reilly

 

Prof. Willerslev, “Farklı alanlara yönelmeleri günümüz Asya ve Avrupalılarının atalarının göçleriyle aşağı yukarı aynı zamanlara tekabül ediyor. Büyük ihtimalle tarihin bir noktasında kuzey yarımkürenin hatırı sayılır bir kısmını kapladılar” diyor.

Çalışmayı yürüten Dr. Martin Sikora şunları dile getirdi: “Zorlu ortamlara çok hızlı bir şekilde adapte olan topluluk  devamlı göç halindeydi. Bulgular, sadece Kuzey Doğu Sibirya halkının tarihi hakkında bildiklerimizi değil, insan tarihindeki göçlere dair tüm bildiklerimizi de değiştirdi.”

Keşif, Kuzey Sibirya ve Orta Rusya’daki arkeolojik bölgelerde insana ait olan 34 genom örneğini inceleyen daha geniş bir çalışmanın parçasıydı.

Bilim insanları  Kuzey Sibiryalıların 18-20 bin yıl önce Sibiryalılarla kesiştiğini fark etti.

Kökenleri tarih öncesi Paleo-Sibiryalılara dayanan gruplar, 6 bin ila 10 bin yıl önce Amerika'ya göç etti. Göç ettikten kısa süre sonra, genetik açıdan güneydeki yerlilerin atalarıyla birbirine karıştı.

Bilim insanları, daha sonra Yerli Amerikalılar haline gelen bu grubun DNA zincirini bulamasa da, Sibirya'daki Kolyma Nehri yakınlarında onlara genetik açıdan buyük benzerlik taşıyan 10 bin yıllık insan DNA'sı buldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bulunan erkeğin genleri Eski Kuzey Sibirya ve (Yerli Amerikalılarda bulunana benzeyen) Doğu Asya DNA’sından izler taşıyordu.

Prof Willerslev, “Tarih öncesi Sibiryalılar, Yerli Amerikalıların doğrudan atası değil ancak genetik olarak onlara çok yakın. Aralarında yüzde 90'dan fazla genetik benzerlik bulunuyor” dedi.

ABD dışında böylesi yakın genetik bağlar ilk defa keşfediliyor. Willerslev, bunun “Yerli Amerikalıların kökenlerine dair bulmacanın önemli bir parçası” olduğunu dile getirdi.

Makalenin yazarlarından Profesör David Meltzer: “Buzul Çağı'nın en soğuk ve en sert zamanında dış dünyadan yalıtılmış topluluklar, genetik alışveriş ve Amerika'nın yerli halkının atalarına dair önemli bilgiler sağlıyor” dedi.

Araştırmacılar, genetik verileri kullanmanın uzun süredir cevaplanamayan soruların çözümü için önemini göstermesi açısından makalenin bir örnek olacağını ümit ediyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/science

Independent Türkçe için çeviren: Nezir Sümerkan

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU