Sedat Peker’den yeni video: Soylu, Sezgin Baran Korkmaz’a “Yurtdışına çık” dedi

Peker’in iddiasına göre hakkında kara para aklama suçlaması bulunan Korkmaz, İçişleri Bakanlığı’na yaptığı ziyaretin ardından yurtdışına çıktı

Hakkında organize suç örgütü lideri olmaktan yakalama kararı bulunan Sedat Peker, 9. videosunu yayımladı.Peker videosunda hakkında gözaltı karar bulunan firari Sezgin Baran Korkmaz’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyarısının ardından yurtdışına çıktığını öne sürdü.

Peker, Türkiye’nin gündemine oturan videolardan yenisinde öncekilerde olduğu gibi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı.

Videonun başlığında "Yaşadıkça ve yaşlandıkça değil, direndikçe büyürüz" ifadesini kullanan Peker, şunları söyledi:

Engin Sigorta. Süleyman diyordu ya, ‘Ben o poliçe o sesi çok seviyorum’ Lan şirketin yüzde 5 bin, 7 bin, 57 kat büyümüş. Dünyanın neresinde böyle bir şey var. O poliçenin sesinde ben de uyurum, herkes uyur. Erdal Baba’ya araba, 20 sene evvel sana getirip sigortalattığında Erdal Baba diyordun. Şimdi Erdal Baba lazım değil ki. Bütün holdingler sende, poliçe sesi. E uyursun tabii. Sülü Allah’a yemin olsun, iğnenin deliğinden geçireceğim seni kibrit kutusundan alıp. Bugün senin son günün. Sen Yüce Divan’a gideceksin, yargılanacaksın, hiçbir şansın yok. Anlattıklarımın altlarını da hazırladım, delilleri de bende, sen bitireceğim.


“En sevdiğim silahı çıkarıp sana verdim”

Akit gazetesinden Murat Alan’a silah verdiğini söyleyen Peker, şu ifadeleri kullandı:

 Bu Akit TV’nin Yazı İşleri Müdürü var Murat Alan. İyi bir adam. Kardeşim sen saldırıya uğradığında hastaneye ilk gelenlerden biri ben değil miydim? En sevdiğim silahımı çıkarıp sana verip… Seni çocuğunun yanında dövdüler. Bir baba çocuğunun yanında dayak yememeli. Bir daha gelirlerse Murat hepsini vur, sana cezaevinde ben bakacağım demedim mi kardeşim. Biz göz göze baktık, o kadar muhabbet ettik seninle. Din tarihinden her şeyden konuştuk. Sen yazı işleri müdürü oldun ve ben senin çocuğun için bu duruşu sergilerken benim çocuğuma yapılan… Ulan bu olayı buraya ben mi getirdim.

Selvi’ye tepki: Nasıl bir onursuzluk?

Bir yazısında “Erkam Yıldırım’ın yardım maksadıyla götürdüğü test kiti ve maskenin yolcunun yanında taşıyabileceği miktarda olduğu için gümrük kayıtlarında yer almadığı ifade edildi” şeklinde bir ifade kullanan Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’ye sert ifadelerle yüklenen Peker, şunları söyledi:

Binali Yıldırım beyefendi bir adam. 'O uyuşturucu işinde değil' dedim. Oğlunu korumak için o çıkmış meydana. Sayın Başbakan senin oğlunu korumak için ortaya çıkmana gerek yok ki... Adam 15 senede kaç milyar dolarlık servet yapmış. Biz sadece Hollanda ayağını biliyoruz, onu da Hollanda devleti açıkladı. Diğer ülkelerde kaç milyar dolar daha var? Bu adam süper dahi olmaza milyar dolarları nasıl kazansın? Bırak senin çocuğun kendini savunsun. Kit getirmiş.

Hele o Abdulkadir. Yahu sen gerçekten delisin. 150 kiloluk bir adam Venezuela'ya giderken Cumhuriyet gazetesi gümrük kayıtlarını patlattı, kit gitmemiş. Torbayla getirdi nasıl dersin. Bu nasıl bir onursuzluk, bunu kim diyebilir? Hiç utanmadın mı bunu yazarken? Sen şerefi, onuru öldürdün. Bunu yaz deyip kafama gülle vursalar yazmam. Ben suç örgütü lideriyim tamam ama siz insan değilsiniz. 150 kiloluk adam pazar filesiyle... Bir de bu da diyor; MİT kafasına sıkar. Sıkıyorsa Süleyman'la gelin. O konuşmacıların hepsi asker, hadi siz gelin.

“Demirören, aldığı krediyi ödemedi”

Demirören Holding’in Hürriyet ve diğer medya organlarını Doğan Holding’ten satın alırken Ziraat Bankası üzerinden kullandığı 750 milyon liralık krediyi de gündemine alan Peker, şöyle konuştu:

Şimdi bizim bu Pambukören var ya, şimdi biz gazeteyi bastık, Aydın Doğan kargaşadan korktu verdi yerleri 750 milyon dolara, aslında bir tanesi o kadar ederdi, hepsini o paraya aldı. Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası verdi, banka devletin. Bu 750 milyon doların hiçbirini ödemedi biliyor musunuz bu sahtekar. Faizlerini bile ödemedi, bırak ana parayı. Faizleriyle bir milyar doları geçti borç. Bunu ödemek için Kemerburgaz'da bir arsayı belirlediler bunun üzerine yapacaklar. Bu televizyon onun değil, emanetçi, Serhat ile Berat yönetiyor. Sabah grubu da öyle. Böyle kişiliksiz zenginlerin üzerine yapıyorlar sadece, yat kalk. O Kemercountry'deki yer var ya, tarla olarak verecekler, Süleyman'ın Ankara'da bu işleri yapan akrabası, 10 milyonluk yer bir milyarlık oluyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

10 bin dolar alan siyasetçi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “10 bin dolar alan siyasetçi” iddiası hakkında da konuşan  Peker, şunları söyledi:

Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok ama daha çok yolladıklarım var. Bir de çok acı, bana 10 bin doları nasıl yakıştırdınız siz. Ya ben aç kalırım açıkta kalırım yine herkesten çok para veririm. Beni herkes bilir. Kaşar Süleyman var ya, hani tak tak tak Veysi geliyorum... 10 bin dolar da yalan, vallahi yalan. Hani diyorlar ki bunu açıkla. Ben kimseye böyle bir para yollamadım ama daha çok yolladım.

“Metin Külünk beni sakinleştirdi”

Peker, sözlerine şöyle devam etti:

Şimdi Metin Külünk'ten konuşacağız, Metin ağabeyden. Metin abi beni telefondan aradı, Biden beni Erdoğan'a karşı... Ya dedim abi ne diyorsun sen, Biden işi gücü bırakmış Sedat Peker'i mi bekliyor, hepten delirdik, vallahi delirdiler. Adamlar dünyayı yönetiyor, onun devlet başkanı Sedat Peker'i mi bilecek. Benim kendi meselem var. Beni sakinleştirdi, konuştu konuştu. Sonra benim yanımdan ayrıldı, beni itibarsızlaştırmak için kurulan mafyalar var, tecavüz hikayelerini kurgulayan puştlar var ya, onlar var, vekiller var, devletten adamlar var. Özel adamları ama fındık kadar beyinleri var. O yüzden Metin ağabeyi konuşacağız. Beni tolda bırakanı rezil edeceğim, ha Metin ağabeyi rezil etmeyeceğim, ne yaşadık onu anlatacağım.

"Arabasına para bırakırdım"

Metin ağabeyle, Ömer Külünk diye bir yakını var mesela, nasıl ilişkimiz onu anlatayım. Tefeciler benim yeğenimin yerini almış, o zamanın parası bugünün 1,5 milyon lirası, tefecilerle bir konuşsan şey yapsa. Ya dedim Metin ağabey, ben ismimi unutturmaya çalışıyorum, o onu arayacak, o onu arayacak sanki ben tahsilat yapıyormuşum gibi. Dedim ağabey kaç para ben vereyim. O konuda ismi geçen bir iki işadamı arkadaş var, biz ödeyelim dedik. İş para ödemeye gelince bir tek ben ödedim, tapuyu aldık verdik. Biz para verdik mi böyle veririz. Almanya'daki o dernekler var ya, onlara rica ederdi para yollar mısın diye, el altından onlara para yollardım. Ama öyle her ay giden 10 bin yok, seçim zamanı geldiğinde arabasına para bırakırdım.

“AK Parti’nin dağıttığı kahveler benimdi”

Bana pislik mafya diyorlar ya, AK Parti'nin seçim zamanı dağıttığı kahveler var ya, seçim zamanı. Hepiniz içtiniz, Tarihi Beyoğlu Kurukahvecisi, benimdi o, hani ben pislik mafyaydım. Ulan onlarca milyon liralık kahveyi benden siz alıp dağıtmadınız mı her yerde. Lan bir lira mı verdiniz, verdiyseniz hani fatura. Lan size yazıklar olsun.

Peker, daha sonra Twitter’dan söz konusu kahvelerle ilgili şu mesajı paylaştı:


“Aranan adamın otelinde hakim ve emniyet müdürleri kalıyor”

Kara para aklama iddiasıyla hakkında soruşturma yürütülen ve firari durumda olan Sezgin Baran Korkmaz hakkında da konuşan Peker, şöyle devam etti:

Bodrum'da Paramount Otel var. Sahibi kim, Sezgin Baran Korkmaz. Bu arkadaş Türkiye'de de ABD'de de aranıyor. Bu adamın otelinde kimler var. Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat, Ankara. Bu abi, o kadar rahat bir adam ki, sıfır X5'le görevine gidiyor geliyor. Kim ne der demiyor, kaç milyonluk araçla işe gidiyor.

Başka, bunun eski koruması, kendi korumasıydı, onu koruma dair başkanı yaptı. Kim, Ekrem Güler, kim Silivri'deki genç emniyet müdürünün intihar etmesine neden olan canavar hain, bunalıma soktu, kafasına sıktı. Veysi Ateş, tatil ekibinde. Bunlar tatili de birlikte yapıyorlar, kesmeyi de birlikte yapıyorlar. Resul olaya sonradan dahil olacak, bunlar tatil ekibi. Bir de Muğla Emniyet Müdürü, Marina vardı ya, el konulan, şimdi de otele el koyuyorlar. Sezgin Baran Korkmaz, en son Mübariz de demişti, sendeki belgeler benim şirketim ama bende yok demişti, bende var kardeşim. Sakın onlarla anlaşayım deme, patlatırım rezil olursun. Müşteri portföyünün tamamı bende, hangi hakimler savcılar. Siz aranan adamın otelinde ne işiniz var? Hani lan faturalarınız? Suit odada kalıyorsunuz, 100 bin lira yapıyor, lan sizin maaşınız kaç para, hani fatura.

“Ekrem Güler’i İş Bankası’na soktu”

Koruma daire başkanını neden yapıyor biliyor musunuz, en önemli adamların yanına adam veriyorlar, polislerini koydu. Kıbrıs'taki adam kayıt yapıyordu ya, bu da polislere yaptırdı. Ekrem'i Emniyet'ten ayırdı, İş Bankası'na soktu, emniyet müdürünün İş Bankası'nda ne işi olur? Parasını ödeyemeyen, İş Bankası'na kalanlar var ya, büyük oteller, arsalar var ya, oraya operasyon. Koskoca MASAK Başkanını kendine köle yaptı, Sadık Soylu köle gibi kullanıyor.

“Sezgin Baran Korkmaz’ı Süleyman Soylu yurtdışına gönderdi”

5 Aralık Resul Holoğlu, Organize Suçlardan Sorumlu Emniyet Müdür yardımcısı telefon açıyor Korkmaz'a. Bu adamı arıyor, İçişleri Bakanlığı'na çağırıyor. Saat 10.30, 12.30 çıkış. Sezgin Baran Korkmaz 45 milyon dolar bir iş adamından alacağı var. Süleyman buna 'Senin hakkında tahkikat yapıldı, yurtdışına çık. Yukarının haberi var, bu parayı da sil, sorun çıkacak' diyor. Yukarısı da Tayyip abi. Amerika'dan da büyük para gelmiş diye herkes biliyor ya.. Bütün kayıtlar çıkacak. Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık'ta yurtdışına gidiyor. İçişleri Bakanı, Organize Suçlar Daire Başkanı'nı telefonla arayıp, hakkında 6 aydır dosya hazırlanan adamı İçişleri Bakanlığı'na çağırıyor ve görüşüyor ve yurtdışına çıkmasını söylüyor. Bu 45 milyonu kabul etti ya Sezgin Baran, ne yapsın devlet var karşısında. Oteli de istediler. Böyle bir namussuzluk olur mu? Siz muhaliflere baskıyı kuracaksınız, 5 Aralık'ta Sezgin Baran Korkmaz İçişleri Bakanlığı'na geldi mi kamera kayıtlarını çıkarın. 6 Aralık'ta yurtdışına çıkmış mı? Sezgin Baran Korkmaz bakıyor her şey elden gidecek, dönmüyor. 28 Aralık'ta operasyon yapıyorlar. 29 Aralık da 45 milyon doların ödenme günü, haciz olacak o gün. Karısını gözaltına alıyorlar. Bu Veysi.. Ben olayı toparlayayım diye arayan da bu Veysi. Aranan adamın oteline gidip kalıyorsun, onbinlerce, yüzbinlerce euro hesap hiçbiriniz ödemiyorsunuz sonra adamı gasp ediyorsunuz. Mehmet Ağar'dan öğrenmiş bu taktiği. Siz bu adamın arkadaşı değil misiniz? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı izin vermiyor, Cumhurbaşkanına gidiyor, haberiniz varmış. Haberim yok diyor. Hangi savcı hangi hakim kaldı hepsinin listesi bende.

Peker, bu ifadelerdeki tarihleri daha sonra Twitter'dan paylaştığı mesajla düzeltti:

“Videoları engellememe kararı aldılar”

Peker, videosunun ardından sosyal medya hesabında şu mesajları paylaştı:

Bazı arkadaşlar hesaplarıma yasak neden getirilmedi diye soruyorlar. Mahkeme kararı olmasına rağmen Twitter, Instagram, Youtube yetkilileri savunmamızı istediler. Yaptıkları incelemede videoları engellememe kararı aldılar. Yaptığım savunmada iç çamaşırıyla, çocuk pornosuyla aklını bozmuş bir kişinin İçişleri Bakanı olduğunu söyledim (yani süslü sülünün). Bu yüzden dolayı kapatmıyorlar.

Veyis Ateş iddiası: Sağlık Bakanlığı’ndan parayı sen aldın

Peker, Habertürk’ün ekran yüzlerinden olan Veyis Ateş’le ilgili olarak da şunları söyledi:

Sülü, Veyis geliyor gelmekte olan. Dediğim çıkmazsa elimi koyacağım kamerayı açacağım, elimi keseceğim. Veysi, Kırkpınar güreşlerinde olur ya, bu da süslü Süleyman’ın cazgırı. Süleyman çıkmadan önce bu Süleyman’ı tanıtıyor. Öyle bir yere geleceğiz ki aklınız çıkacak.
Delilli, belgeli, kayıtlı, görüntülü. O gün tartışma (Habertürk TV yayını) olurken Erdal Aras arıyor, 'Reis’i ben de, sen de, Soylu da tanıyor, niye söylemiyorsun' diyor. Onun çünkü işi var. Onun işi İsmail Saymaz’ı bloklamak. Gazeteci ya konuşuyor, aradaki yakınlıklarına bak. Erdal’la bu kadar yakınlar. Biz bu Veysi ile oturduk 6-7 saat Huqqa’da oturduk, yemek yedik. Siz çok anlatıldığı gibi değilmişsiniz, entelektüel, bilgili bir insanmışsınız dedi. Bak buna hiç gıcıklığım yoktu, sarmayacaktım, bloke etti ya. Bitti artık, hiçbir şansı yok. Kayıt var Veyis.

Sağlık Bakanlığı’ndaki hikâyeni anlatmayacağım. Para konusunda biriyle ters düştün ya, onun ailesi benim sevdiğim bir aile. Şimdi seni patlatınca onu da patlatmış olacağım. Sağlık Bakanlığı’nda sorun yaşadınız ya onunla, parayı sen aldın. Siz ne pislik insanlarsınız. Utanmadan TV’lere gidip şu hırsıza operasyon yapıldı diyorsunuz. İnsanlar güvenip sizi dinliyorlar. Bir ulusu manipüle ediyorsunuz, hırsız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU