Emeklilik için yatırılan paranın Borsa’ya aktarılması ne anlama geliyor?

SPK’nın aldığı karar kapsamında parası Bireysel Emeklilik Sistemi’nin “standart fonunda” değerlenen bir kişinin portföyünün en az yüzde 10’u BIST 100’e aktarılacak. Bu oran daha önce yüzde 3’tü

Fotoğraf: AA

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2016 yılında hazırlanan “Emeklilik Yatırım Fonlarına İlişkin Rehber”de bazı düzenlemelere gitti. 

Buna göre rehberin “Standart Fonlara İlişkin Esaslar” bölümünde yapılan değişiklik kapsamında Bireysel Emeklilik Sistemi’ni (BES) tercih ederken herhangi bir özel tercihte bulunmadığı için parası “Standart Fon”da bulunan bir kişinin portföyünün en az yüzde 10’u Borsa Istanbul’un BIST 100 endeksinde değerlendirilecek. Bu oran, karardan önce yüzde 3 seviyesindeydi. 

Söz konusu oran BIST 100’ün alt endeksleri, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi, BIST Kurumsal Yönetim Endeksi ve Borsa İstanbul A.Ş. tarafından hesaplanan katılım endekslerinde de yatırıma yönlendirilebilecek. 

En fazla yüzde 30’u da Türk Lirası cinsinden ve Borsa’da işlem görmesi kaydıyla bankalar veya yatırım yapılabilir seviyede derecelendirme notuna sahip olan diğer ihraççılar tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarında, kira sertifikalarında, ipotek ve varlık teminatlı menkul kıymetlerde, ipoteğe ve varlığa dayalı menkul kıymetlerde, vaad sözleşmelerinde değerlendirilecek. Bu oran, bir önceki uygulamada yüzde 40’tı. 

“Para Piyasası ve Kısa Vadeli Borçlanma Araçları Fonlarına İlişkin Esaslar” başlıklı bölümünde yapılan değişiklik kapsamında ise BES’in “Para Piyasası Fonu”da yer alan portföyün ise en az yüzde 25’i devlet iç borçlanma senetlerine (DİBS)  (Tahvil vb.) yatırılacak. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Borsa’ya 600 milyon lira bekleniyor

Bu yolla DİBS piyasasına yaklaşık 2,5 milyar lira kaynak aktarılması bekleniyor. 

Standart Fonlar’da bugüne kadar biriken tutar 7,2 milyar lira düzeyinde. Bu fonların hisse senedine ayrılmış tutarı ise 210 milyon lira kadar. 

Yeni kararlar sonrası hisse senedi piyasasına bu fonlar aracılığıyla yaklaşık 600 milyon lira kaynak girişi bekleniyor. 

Bireysel Emeklilik Sistemi ve fonları nedir? 

Kişilerin rahat bir emeklilik dönemi için çalıştıkları dönemde her ay belirli oranda ödedikleri katkı paylarını biriktiren sisteme Bireysel Emeklilik Sistemi deniyor. Devlet katkısı sayesinde yatırılan her katkı payının yüzde 25’i devlet tarafından kişinin hesabına yatırılıyor. 

Uzman portföy yöneticisi şirketler tarafından yönetilen BES, tasarruf olduğu kadar aynı zamanda bir yatırım sistemi. 

Kişi, bu sistemi portföy yöneticilerine emanet ederken belirli stratejiler tercih ediyor. Bu stratejilerin her biri ayrı bir “fon” adıyla anılıyor. Örneğin, kişi herhangi bir tercihte bulunmazsa birikimleri Standart Fon’da değerlendiriliyor. Ya da para piyasası fonlarına yatırılan BES katkıları, vadesine en fazla 184 gün kalmış likiditesi yüksek para ve sermaye piyasası araçlarıyla (Tahvil gibi) değerlendiriliyor. Kıymetli madenler fonu seçilirse de fon portföyünün en az yüzde 80’i devamlı olarak altın ve diğer kıymetli madenler ile bunlara dayalı para ve sermaye piyasası araçlarından oluşuyor. 

BES’teki parasını değerlendirecek kişi için “Karma Fon” da bir tercih olabiliyor. Böyle bir durumda da her birinin değeri fon portföyünün yüzde 20’sinden az olmayacak şekilde, fon portföyünün en az yüzde 80’i borsada işlem gören hisse senetleri, borçlanma araçları, altın ve diğer kıymetli madenler ile kira sertifikalarının en az ikisinden oluşan fon kullanılmış oluyor. 


Özellikle altı çizilmesi gereken konu ise BES’te herhangi bir getiri garantisi verilmemesi. Yani kişi, emeklilik şirketi tarafından sunulan değişik risk ve getiri düzeyine sahip emeklilik yatırım fonları arasından risk profiline en uygun olabilecek fonlara kendi kararları doğrultusunda yatırım yapıyor. 

Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) toplanan fon tutarı 17 Mayıs itibariyle 94,5 milyar liraya ulaştı. Sistemdeki katılımcı sayısı ise 6 milyon 810 bin kişi. 

“Borsa’ya etkisi sınırlı olacaktır” 

Bir süredir düşüşte olan Borsa’ya temmuz sonuna kadar talep yaratması ve 600 milyon liralık bir kaynağın aktarılmasının planladığı karar hakkında uzmanlar ne diyor?

Bloomberg HT canlı yayınına katılan TEB Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mete Yüksel’e göre yapılan düzenleme vadesi altı ayın altındaki, yani kısa vadeli kâğıtlara yapılacak yatırımları kapsıyor. 

Orta ve uzun vadeli tahvillerin faiz oranlarının yüksek olduğu bir ortamda çok kısa vadeli bonolarda bir alım görülebileceğini belirten Yüksel, bu durumun Borsa’daki etkisinin yüzde 3-4’lük alımla sınırlı kalacağını ifade etti. 

Yüksel, “Hazine’den 184 günün altındaki vadede 2,5 milyar liralık bir tahvil ihracı görebiliriz” diye konuştu. 

“Kişilere sorulmadan alınan bir karar” 

Kararın Bireysel Emeklilik Sistemi’ne dahil kişilere tercih hakkı bırakmaması eleştiri alan konular arasında. Stratejist Evren Bolgün, Twitter hesabından yaptığı açıklamada bu konuya dikkat çekti: 

Finansal danışman Recep Atakan ise “Kamunun sıkıştığı zaman işsizlik fonu, bireysel emeklilik fonu gibi yerlere göz koyuyor gibi davranış kalıpları bence sıkıntılı” değerlendirmesini yaptı. 

Her ülkenin tahvil ve hisse piyasasını bu tip fonlarla geliştirmek isteyeceğine ve bu tip fonların sermaye piyasalarının gelişimi için kurulduğuna da vurgu yapan Atakan, şunları söyledi: 

“100 liralık fonumuz varsa ve bunun 25 lirası devlet katkısıyla oluşuyorsa kalan 75 liranın portföy yöneticileri tarafından serbest şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Ancak bizim irademiz dışında yapılması ayrı bir şey.”

Bloomberg HT yayınında konuşan Atakan BES katılımcılarının “Ben parayı oraya verdim, gerisine karışmıyorum” dememesi gerektiğinin altını özellikle çizdi. 

“Borsa’nın çok ucuzladığı dönemde olumlu bir karar”

SPK kararının piyasaya derinlik getireceğini savunanlar da var. 

Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gerz, SPK kararının olumlu olduğunu söyleyerek “Doğru bir yaklaşım çünkü borsa çok ucuzladı. Optimal bir varlık dağılımı yapılsa, bu fonlar yüzde 10 değil belki daha da fazla hissede olması gerekir” değerlendirmesinde bulundu. 

Katıldığı bir telefon bağlantısında konuşan Gerz, para piyasasının fonlarının yüzde 25’inin devlet tahviline aktarılacağının ise “tartışılabilir” olduğunu söyledi: 

“Çünkü tahvil piyasasında hiç hacim yok. Buradan gelecek 2-3 milyar lira ile oradaki faizlerin düşürülmesi amaçlanıyor. Amacın yatırımcının getirisini artırmaktan ziyade tahvil faizlerini düşürmek olduğunu görüyorum.  Bu tür müdahalelerden dolayı sistemde bir güvensizlik doğuyor. Varlık dağılımına ilişkin atılacak adımların çok ince elenip sık dokunması gerekiyor. Uzun vadede katılımcının getirisi bu varlık dağılımı belirleyecek.”


Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU