Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te maden ocağında yaşanan faciada 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın duruşması bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Davada, avukatların tüm taleplerine ret kararı çıktı. Ret kararından sonra madenci yakınlarının avukatları mahkeme heyetiyle ilgili reddi hakim talebinde bulundu. Reddi hakim talebine ret kararı çıktı. Bu ret kararına da avukatlar itiraz etti. Mahkeme, itirazı Manisa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Can Gürkan hakkındaki adli kontrol şartının devamına ve duruşmadan vareste tutulma talebinin reddine karar verildi. Bir sonraki duruşma, 14 Haziran cuma günü sabah saat 9'da görülecek.
Yargıtay'ın, madenin sahibi olan Soma Holding'in patronu Can Gürkan, Işıklar İşletme Müdürü Haluk Evinç, Türkiye Kömür İşletmeleri Baş Kontrolörleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt hakkındaki bozma kararının ardından yeniden başlanan yargılamada, ilk duruşma 13 Nisan'da görüldü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Karar duruşması olması beklenen bugünkü duruşma öncesinde, hayatını kaybeden madencilerin yakınları, avukatları, destek vermek için gelen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, eski CHP Milletvekili Melda Onur, sivil toplum örgütleri ve sendikalar, Akhisar Garı'nın önünden duruşma salonuna kadar yürüdü.
Mahkeme başkanı rahmet diledi, duruşma başladı
Adliye önünde "Adalet istiyoruz" denilen açıklamadan sonra duruşma salonuna geçildi. Duruşma, mahkeme başkanı Salih Pehlivanoğlu'nun hayatını kaybeden 301 işçiye rahmet dilemesiyle başladı.
Av Polat: Talebimizi reddederseniz Yargıtay vereceğiniz kararı yine bozacak
Duruşmada ilk sözü, madenci yakınlarının avukatlarından Melike Polat aldı. Avukat Polat, Yargıtay'ın kısmi bozma kararından sonra geçen duruşmada verilen savcılık mütalaasında beraati istenen İşletme Müdürü Haluk Evinç'in görevinin belirlenmesi için bilirkişi raporu talep etti ve şunları söyledi:
Haluk Evinç'in taksirle birden fazla kişiyi öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verdiniz. Yargıtay, Evinç'in organizasyon şemasında yer aldığını söylüyor. Sanıkların da Evinç'in acil durum yöneticisi olduğuna dair beyanı var. Haluk Evinç, madende yangın çıktığı anda inisiyatif alarak talimatlarda bulundu. Haluk Evinç'in sorumluluğunun belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz.
Avukat Polat, talebin reddedilmesi halinde verilecek kararın Yargıtay tarafından yine bozulacağını ifade etti.
Avukat Atalay: Beli silahlı adamlar yolumuzu kesti, Soma davasını takip ediyor diye avukat tutuklandı
Söz alan bir diğer avukat Can Atalay, "Mütalaa verilmek üzereyken savcı mola istedi. Mütalaa vermesi 1.5 yıl sürdü. Eski mahkeme başkanı, sanık avukatlarından kendisi hakkında soruşturma açıldığını öğrendi. Alçak Fethullahçıların cinlerine kadar bahsettiler bu davada. Keşif sırasındayken bir anda elektrikler kesildi." diyerek dava sürecinde yaşananlara değindi.
"Sanık aavukatlarını uyarıyorum, ortada terör örgütü var, etkin pişmanlıktan faydalanmadan önce son çıkış"
Sanık Can Gürkan ve avukatları Abdurrahman Gök ile Kadir Çekin'e seslenen Atalay, "Akhisar'la Manisa arasından defalarca yolumuz kesildi. Belinde silah olanlar bunu yaptı. Soma davasını takip ediyor diye avukat tutuklandı. Ortada silah var, terör örgütü var. Sanık Can Gürkan, avukatları Abdurrahman Gök, Kadir Çekin neyin ne olduğunu anlatacak. Etkin pişmanlıktan önceki son çıkışları bu olabilir" dedi.
"Cumhurbaşkanı'nın nüfuzu kullanılmadan hiçbir iş yapılamıyor"
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan'ın geçen hafta yazdığı yazıda yer alan "Çok önemli bir siyasetçinin, Soma davasındaki bir sanığın çok yakını olan sevgilisi için savcıya baskı yapıldığı" iddiasına değinen avukat Atalay, "Bahsi geçen kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan değil ama onun nüfuzu kullanılmadan Türkiye'de hiçbir iş yapılamıyor. Sevgilisi diyor, bununla da ilgilenmiyoruz. Anladığımız kadarıyla bu önemli kişi Adalet Bakanı değil. Görüşme yapılan kişi bir savcı. Savcılık makamı kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulunmayacak mı? Dikkat, ortalığa bin tane laf düşüyor. Etkin pişmanlık son çıkış olabilir. Uyarıyorum." ifadelerini kullandı.
Avukatlardan reddi hakim talebi
Duruşma, verilen yarım saatlik aradan sonra, avukatların talepleriyle ilgili savcılık mütalaasıyla devam etti. Savcılık, madenci yakınlarının avukatlarının taleplerinin reddedilmesini talep etti. Mahkeme, talepleri reddetti.
Taleplerin reddinin ardından, madenci yakınlarının avukatlarından Nergiz Tuba Arslan söz aldı. Arslan, madenci yakınlarının avukatları olarak reddi hakim talebinde bulundu.
"Siz bu dosyaya özel olarak atandınız, kirli hesaplar öğrenilecek"
Arslan, Türk yargı sistemi içinde savcı reddetmenin mümkün olmadığını ifade ederken, mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiğini vurgulayarak, mahkemenin başkanı ve iki üyenin etkisiz eleman olduklarını söyledi. Mahkeme heyetinin iki üyesinin dosyaya hakimiyet konusunda problem yaşadığını, varlıklarının hissedilmedğini söyleyen Arslan, mahkeme heyetinin iki üyesiyle adil, doğru bir yargılamanın olmasının imkanız olduğunu ifade etti. Arslan, mahkeme başkanına yönelik reddi hakim talebine yönelik ise, "Sizden önceki mahkeme başkanının reddettiği 'FETÖ sabotajı' iddiası, siz geldikten sonra tekrar dosyaya sunuldu. Siz iddianın yer aldığı 'gizli' dosyanın beklenmesine karar verdiniz. Bu şunu gösteriyor; siz bu dosyaya özel olarak atandınız. Adil ve tarafsız bir yargılama yapma zorunluluğunuz var. Belki ömrümüz yetmeyecek, torunlarımız öğrenecek kirli hesapları. Esasa ilişkin talepleri yok sayıyorsunuz." dedi.
"23 kişinin ölümüyle ilgili araştırma yapmayı reddettiniz"
Arslan'ın ardından, avukat Melike Polat da reddi hakim talebinde bulundu. Beraati istenen Haluk Evinç hakkındaki talebinin reddedilmesine değinen Polat, "Evinç, havayı ters çevirme kararını alarak 23 kişinin ölümüne neden olmuştur. Ama siz bununla ilgili araştırma yapmayı reddettiniz. Ben de reddi hakim talebinde bulunuyorum. Biz katliamın incelenmesini istedik. Siz başka şeylere takıldınız" dedi.
"Son ölümüzün hesabını son katile kadar soracağız"
Madenci yakınlarının avukatlarından Mürsel Ünder de reddi hakim talebinde bulunurken, "Son ölümüzün hesabını son katile kadar soracağız" dedi. Ünder, ayrıca şu ifadeleri de kullandı:
Kenan İpek Adalet Bakanı Müsteşarı'yken sizi getirdi, diğer mahkeme başkanını gönderdi. Kenan İpek Yargıtay'a gitti, bozma yönündeki karara oy verdi. Huzurlu bir hayat sürmek gibi bir hayaliniz olabilir. Ama vicdani çizginiz bundan sonrasında belli olacak. Üye Gizem Hanım, ileride çocuğu olursa utanacağı bir karara imza atmamalı. Murat Bey, akademik kariyer hedefliyorsunuz, burada vereceğiniz kararla o kariyere zarar vermeyin.
Ünder, mahkeme başkanına yönelik sözlerine şöyle devam etti:
Tarihsel bir eşikteyiz. Eğer Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün karşısında olan Pelikancılar bu süreçte kaybederse siz de kaybedeceksiniz. Girmeyin bu mesleki ve cezai riske.
"Sanığın 5 yıldan az ceza alması gerektiğini düşünüyorsunuz"
Reddi hakim talebinde bulunmak üzere söz alan bir başka avukat Güray Dağ, mahkeme başkanının usulen bir hata yaptığını ifade ederek, şöyle konuştu:
Bu davayı bir an evvel bitirmek için uğraşıyorsunuz. Yargılamanın yüzyüzeliği ilkesi gereğince Can Gürkan'ın duruşma salonuna gelmesi gerekiyor. Ama siz getirmediniz. Bir çok talimat yazısı yazıp, cevaplarını beklemeden Yargıtay'ın ikinci bozma kararına uyma yazısı yazdınız. 5 yılın üstünde ceza verilmeyecek sanığın salona getirilmesi gerekmez dediniz. Buradan, sanığın 5 yıldan az cezalandırılması gerektiğini düşündüğünüzü anlıyoruz. Tüm bunlar ihsas-ı rey olduğunu görüyoruz.
Reddi hakim talebi reddedildi
Duruşma, 1 saatlik aranın ardından reddi hakim taleplerine yönelik mahkeme heyetinin kararıyla devam etti. Mahkeme heyeti, reddi hakim taleplerini reddetti. Ret kararının ardından madenci yakınlarının avukatları, bu karara itiraz etti. İtirazın ardından mahkeme başkanı, heyet üyeleriyle müzakere dahi yapmadan itiraz kararına yönelik hüküm kurdu ve "Duruşmaya devam edeceğiz" dedi. Bunun üzerine avukatlar, usulen hata yapıldığını belirtti.
"Bu sözler bana söylenseydi salonda duramazdım"
Mahkeme başkanı ise, madenci yakınlarının beyanlarını almaya başladı. Hayatını kaybeden 301 madenciden birinin eşi, "Sabahtan bu yana size söylenen sözler bana söylenseydi salonda duramazdım." dedi.
"Ben yavruma doyamadım, sizi Allah'a havale ediyorum"
Yaşamını yitiren bir madencinin annesi, "Ölenler mi onların aileleri mi suçlu? Ben yavruma doyamadım, toprağın altına koydum onu. Sizi Allah'a havale ediyorum" diye konuştu.
"Bir ağaca sırtını dayamışsınız ama kuruduğunu görmüyorsunuz"
Hayatını kaybeden bir madencinin oğlu ise, "Defteri kapatıp tozlu bir tarihe gömmeye çalışıyorsunuz. Bir ağaca sırtını dayamışsınız ama o ağacın kuruduğunu görmüyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Can Gürkan'ın avukatı Gök: Mağdur edebiyatı yapılmasını doğru bulmuyorum
Mahkeme başkanı, madenci yakınlarının beyanlarının ardından duruşma savcısından mütalaasını aldı. Ardından sanık Can Gürkan'ın beyanına geçildi. Madenin patronu Gürkan, madenci yakınlarının avukatlarının beyanlarından sonra konuşmak istediğini söyledi. Gürkan'ın avukatı Abdurrahman Gök ise, "Mağdur edebiyatı yapılmasını doğru bulmuyorum" dedi.
"Savcı şüpheliye 'Seni yağlı kazığa oturtacağım' dedi, bu hukuksuzluktur"
Can Gürkan'ın avukatlarından Kadir Çekin, davadaki bir şüphelinin, katliamdan hemen sonra başlatılan soruşturmada savcının bir şüpheliyle arasındaki diyalogu şöyle anlattı:
Savcı şüpheliye, çay ister misin diye sordu. Şüpheli yok dedi. Sigara ister misin diye sordu. Şüpheli yok dedi. Savcı döndü dedi ki, ne çayı ne sigarası, ben sizi yağlı kazığa oturtacağım. İşte bu hukuksuzluktur.
Madenci yakınlarının avukatları, madenci aileleri, sanık Can Gürkan ve avukatlarının beyanlarının ardından duruşmaya karar için ara verildi. Aranın sona ermesinden sonra, mahkeme, reddi hakim talebinin reddine yönelik itirazı Manisa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Can Gürkan'ın vareste tutulma talebi reddedilirken, adli kontrol şartının devamına hükmedildi. Bir sonraki duruşma 14 Haziran'da görülecek.
Ne olmuştu?
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020'de, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği, istinafın da onadığı kararı bozmuştu. 12. Ceza Dairesi, sanıkların 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan değil, 301 kez olası kastla öldürme ve 162 kez yaralama suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtmişti.
Bu karar, başta facianın yaşandığı Eynez ocağının sahibi Can Gürkan olmak üzere, sanıkların binlerce yıl hapis cezasıyla cezalandırılması demekti.
Yargıtay'ın 30 Eylül 2020'deki bozma kararından sonra duruşma günü beklenirken süreç ağır işledi.
Bu sırada Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin üyeleri değişti. Üye değişikliğinden hemen sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Ocak'ta 12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020 tarihli kararına itiraz etti.
İtirazın ardından, 12. Ceza Dairesi'nin yeni üyeleri 10 gün içinde yaklaşık 6 bin sayfalık dosyayı inceledi ve itirazı haklı bularak sanıkların olası kastla öldürme suçundan değil, bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020'deki ilk kararından sonra duruşma günü vermek için 3 aydan fazla bir süre bekleyen Akhisar Ceza Mahkemesi, yeni karardan hemen sonra duruşma günü verdi.
Yeni karara göre, sanıklar en fazla 22 yıl hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.
Yargıtay'ın ikinci bozma kararının ardından davanın ilk duruşması, 13 Nisan'da görülmüş, dava 24 Mayıs'a ertelenmişti.
© The Independentturkish