Pandemi sürecinde maliyetlerin artışı, kimi ürünlerin yeterli üretilememesi ya da üretilenlerin kısıtlamalar nedeniyle yeterince satılamaması gıda fiyatlarında ciddi artışlara neden oldu.
Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulunan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal'a göre Türkiye bir gıda krizi yaşıyor ve önümüzdeki süreçlerde de gıda fiyatlarında artan maliyetler nedeniyle ciddi bir düşüş yaşanma ihtimali yok.
Kendisi de çiftçi olan Sarıbal, özellikle 17 Mayıs'a kadar sürecek olan kapanma döneminde semt pazarlarının birçok yerde açılmaması nedeniyle sebze meyve hallerinin mal almamasıyla çiftçinin birçok ürününün elde kaldığına dikkati çekti.
CHP, kuraklık sorununa dikkat çekmek için Mardin'e gidecek
Sarıbal, Güneydoğu'da yaşanan kuraklık nedeniyle bölgedeki çiftçilerin zor durumda olduğunu aktararak kapanmanın ardından bu soruna dikkati çekmek için CHP heyeti olarak Mardin'e gideceklerini söyledi.
Gerçekten Sarıbal'ın da belirttiği gibi Güneydoğu'da bir kuraklık yaşanıyor.
Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Mardin, Siirt, Batman son yılların en kurak mevsimlerinin birini yaşıyor. Kuraklıktan dolayı çiftçi ciddi anlamda rekolte düşüklüğü yaşayacaktır rekolteyle birlikte ülkemizde saman kıtlığı da yaşanacaktır.
— Abdullah Melik (@abdullahmelik5) May 6, 2021
Twitter'dan da uyardı: Ülkemizde saman kıtlığı yaşanacaktır
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Melik ile Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez yaptıkları açıklamalarla yaşanan soruna işaret etti.
Melik, geçen günlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Mardin, Siirt, Batman son yılların en kurak mevsimlerden birini yaşadığını belirterek, "Kuraklıktan dolayı çiftçi ciddi anlamda rekolte düşüklüğü yaşayacaktır. Rekolteyle birlikte ülkemizde saman kıtlığı da yaşanacaktır" dedi.
Güneydoğu'da buğdayda 2 milyon ton rekolte kaybı bekleniyor
Konuyla ilgili ilk olarak yaşanan sorunun merkezinde olan Abdullah Melik, yaşanan durumu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Melik, kuraklık nedeniyle Güneydoğu'da buğdayda 2 milyon tonun üzerinde rekolte kaybı olacağını öne sürerek, Şanlıurfa özelinde kuraklığın etkilerini şöyle anlattı:
Örneğin ilimizde 3 milyon dönüm arazide buğday ekili. Bunun 2 milyonu sulanabilir alanda. 1 milyonu ise kuru alanda. Kuraklıktan dolayı kuru alanda yüzde 70'e yakın bir ürün kaybı var. 1 milyon dönüm kuru alanda arpa ekiliydi. Burada da yüzde 85'e yakın rekolte kaybı oluşacak. Kırmızı mercimek ise ilimizde 1 milyon 100 bin dönümde ekili. Bunun 300 bini sulu alanda. 800 bin dönüm kuru alanda ekili kırmızı mercimekte yüzde 80-85 rekolte kaybı olacak.
Kırmızı mercimek başta olmak üzere kimi ürünlerde fiyat artışı olabilir
Ancak kuraklık nedeniyle sıkıntı sadece buğday, arpa, kırmızı mercimekte değil.
Güneydoğu'nun Türkiye'nin en çok saman üretilen alanı olduğuna dikkat çeken Melik, kuraklıktan dolayı ciddi bir saman kıtlığının da yaşanabileceğine dikkat çekerek, bunun da hayvan yemlerinin fiyatlarını da olumsuz etkileyebileceğini iddia etti.
"GAP'ın bitirilememesi kuraklıkla mücadeleyi etkiliyor"
Melik, yaşanan sıkıntının en önemli nedenlerinden biri olarak GAP projesinin halen tamamlanamamış olmasına bağlıyor.
GAP'ın enerji üretiminde kullanılan projelerinin yüzde 74 oranında tamamlanmasına karşın sulama projelerinin yüzde 54 oranında kaldığına dikkat çeken Melik, bu projelerin tamamlanması halinde kuru tarım yapılan alanların da sulanabileceği, böylece kuraklık dönemlerini daha az zarar ile atlatmanın mümkün olacağını kaydetti.
"Barajların yeterli dolu olmaması sulu tarımı da olumsuz etkiliyor"
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez de Güneydoğu'da kuraklık noktasında ciddi sorun olduğunu söyleyerek, "Ülke genelinde kuraklık yüzde 10 artarsa bunun kuru tarım olan yerlerdeki olumsuz etkisi yüzde 50 oranında hissediliyor" dedi.
Suiçmez, kuraklık durumunda tek sıkıntının kuru tarım yapılan yerlerle sınırlı kalmadığını dile getirerek, "Barajların doluluk oranı yüzde 70 oranlarında olduğunda öncelik içme suyuna verildiğinden bu sefer tarıma yeteri kadar su ayrılamıyor. Bu da sulu tarım olan yerlerde de rekolte kayıplarına neden oluyor" şeklinde konuştu.
"Çifçi, kuraklığa karşı önceden uyarılmalı"
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kuraklıkla mücadele planının olduğunu hatırlatan Suiçmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu plan kağıt üstünde kalmayarak hayata geçsin. Kuraklığın etkileyeceği yerler önceden duyurularak buralardaki çiftçilerin o yıl daha az su gerektiren ürünlere yönelmesi sağlanabilir."
© The Independentturkish