İtalya Başbakanı Mario Draghi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik olarak “diktatör” ifadesini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dışişleri nezdinde sert tepkiyle karşılan ifade sonrası İtalya’nın Ankara Büyükelçisi “derhal” bakanlığa çağrıldı ve sözlerin geri alınması istendi.
Siyasetçiler de yaşananlara ilişkin sosyal medya hesaplarından tepkilerini dile getirdiler.
İlk olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Draghi’nin “atanmış başbakan” olduğunu ifade ederek, “Kabul edilemez popülist söylemini ve seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanımız hakkındaki çirkin ve hadsiz ifadelerini kuvvetle kınıyor, kendisine iade ediyoruz" dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş Draghi'nin sözlerine ilişkin, "Eğer diktatör görmek istiyorsanız tarihinize bakın, Mussolini'ye bakın" ifadesini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ifadelere "hadsiz" tepkisi gösterirken "şiddetle kınama" açıklaması yaptı.
Twitter'dan "Türk-İtalyan ilişkilerinin derinliğini yansıtmayan bu açıklamayı esefle karşılıyoruz" diyen Çelik şunları ifade etti:
AB Konseyi Başkanı’nın protokol heyeti ile AB Komisyonu Başkanı’nın protokol heyeti arasındaki anlaşmazlığı Türkiye’ye yansıtanlar siyasi cehaletle konuşmaktadır. Türkiye diplomasi devletidir. Herkese saygıyla davranan bir geleneğe sahiptir. İtalya Başbakanı bunu öğrenmelidir.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise AB Konseyi Başkanı Michel'in protokol düzeninde Türkiye’den kaynaklı bir sorun veya kasıt olmadığını açıkladığını belirterek, "İtalya’nın atanmış Başbakanı Draghi’nin Cumhurbaşkanımıza yönelik sözleri hadsiz ve mesnedsizdir. Bu ifadeyi kınıyor ve behemehal düzeltmesini bekliyoruz" dedi.
İYİ Partili Dikbayır: Çin Büyükelçisine suspus kalanlar
İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, diktatör ifadesinin yer aldığı haberi, sosyal medya hesabından paylaşarak, “Çin Büyükelçisine suspus kalanlar... Bakın şimdi İtalyan Başbakanına eyyy diye nasıl kükreyecekler! Ama bilsinler ki yakarsa Dünya’yı mazlumlar ve garipler yakar...” görüşünü paylaştı.
CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz ise, Külliye’deki olaya verilen “sofagate” kavramını sosyal medya hesabından paylaştı.
Ne olmuştu?
İtalya Başbakanı Draghi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik şu ifadeleri kullanmıştı:
Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davranışına kesinlikle katılmıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davranışını paylaşmıyorum. Uygunsuz bir davranış olduğunu düşünüyorum. (Avrupa) Komisyon Başkanı Von der Leyen'in maruz kaldığı aşağılanmadan dolayı çok büyük üzüntü duydum. Bu noktada yapılması gereken değerlendirme, onları kendi adlarıyla çağıralım, bu diktatörlere iş birliği yapmak için ihtiyaç var. Onlara karşı, bakış açısındaki, görüşlerdeki, davranışlardaki, toplum vizyonundaki farklılıkları ifade etmek konusunda açık sözlü olmak gerek ve aynı zamanda kendi ülkesinin çıkarını garanti etmek için iş birliğinden ziyade birlikte çalışmaya hazır olmak gerekir. Bence doğru bir denge bulmak gerekir.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la Beştepe'de bir görüşme gerçekleştirmişti.
Basına verilen fotoğraflar sonrası, Cumhur Başkanı Erdoğan ve AB Konseyi Başkanı Michel karşılıklı oturmuş, AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen ise bir süre ayakta kalmıştı.
Von der Leyen daha sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte karşılıklı başka bir koltuğa oturmuştu.
Bu durum medyada, bir "protokol krizi" yaşandığı yönünde yorumlara neden olmuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaşanan protokol sorunu konusunda Türkiye'nin son derece haksız ithamlarla karşılaştığını belirtmişti.
Türkiye'nin köklü bir devlet olduğunu, her düzeyde sıklıkla ziyaret düzenlediğini ve misafir ağırladığını belirten Çavuşoğlu, "Özellikle Türkiye'de yapılan görüşmeler, uluslararası protokol kuralları ve Türk misafirliği çerçevesinde olur" ifadesini kullanmıştı.
Ziyaretler öncesinde protokol ekiplerinin bir araya geldiğini ve görüşmeler yaptığını ifade eden Çavuşoğlu, "Görüşmede uygulanan protokolde AB tarafının talepleri ve telkinleri karşılanmıştır" açıklamasında bulunmuştu.
Çavuşoğlu, "Yani AB tarafının telkinleri doğrultusunda böyle bir oturma düzeni ayarlanmıştır. Nokta. Bunu, Türkiye'ye yönelik bu ithamlar olmasaydı bu kadar net açıklamayacaktık." diyerek "Türkiye yaptı." yönünde söylemler bulunduğunu, AB'nin iç uygulamalarına girmek istemediğini ifade etmişti.
Independent Türkçe