Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu ile partinin Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, 12 yıl önce yaşamını yitiren Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 25 Mart 2021 Perşembe günü Tacettin Dergahı'ndaki mezarı başında yapılan anma programına katıldı.
Anma programının ardından CHP Ankara İl Başkanı Akıllı, mezar başından bir fotoğrafla birlikte sosyal medya hesabından, "Bugün BBP Genel Başkanı Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nu Tacettin Dergahı'ndaki kabri başında ziyaret ettik. Kabir başında rahmetlinin eşi Gülefer Hanım ve rahmetlinin danışmanı Bilal Habeşi Özkaynar ile birlikte dertleştik. Ruhu şad, mekanı cennet olsun..." şeklinde bir paylaşımda bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Akıllı, bu paylaşıma gelen tepkiler üzerine bir süre sonra mesajını sildi. Ne var ki tepkiler son bulmadı.
CHP üyesi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Başkanı Murtaza Demir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 2 Temmuz 1993'te yaşanan Sivas katliamı ile Yazıcıoğlu'nun başında bulundu BBP'yi ilişkilendiren bir iddiada bulunarak "Oy verdiğimiz partinin Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı, bizi yakan parti militanlarının o dönemdeki başkanının kabrinde fatiha okuyor. Teşekkür eder gibi, 'eline sağlık devamını dilerim' der gibi" diyerek tepkisini gösterdi.
Ardından da "Ya CHP Ankara İl Başkanı görevinden istifa etmeli ya da ben CHP üyeliğinden istifa etmeliyim" diye yazdı.
Demir, 2 Nisan Salı günü yaptığı yeni yazılı açıklamada konuyla ilgili parti yönetiminden ulaştığı kişilerden Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ziyareti onayladığını anladığını belirterek, bundan dolayı CHP üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.
Son olarak da CHP Etimesgut İlçe Başkanı Onur Öktem, bir mektup yayınlayarak ziyareti şu sözlerle eleştirdi:
Ankara İl Başkanı Sayın Ali Hikmet Akıllı örgütümüzün kabul etmeyeceği eylem ve söylemlerle canımızı yakmıştır. Bizler ağzımızdan çıkan sözün esiri oluruz. Bugün canı yanan canlarımızın sesi olmak sol yanımıza olan aşkımızdandır.
Mektubun ardından CHP Ankara İl Yönetim Kurulu'nun Onur Öktem'le ilgili kesin ihraç istemi için karar aldığı iddia edildi.
Yine Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat'tan da ziyareti eleştiren açıklama geldi.
Bu gelişmelere karşın eleştirilerin hedefindeki Akıllı'dan kamuoyuna yansıyan bir açıklama gelmemişti.
Independent Türkçe olarak ziyaretle alakalı sorular sormak üzere Akıllı'ya ulaştık.
Akıllı, öncelikle kendisini eleştiren açıklamalara yer vermelerine karşın hiçbir basın kuruluşunun arayarak görüşünü sormadığını öne sürerek sitemde bulundu.
Ardından Etimesgut İlçe Başkanı'nın ihraç talebiyle disipline sevki ve ziyarete dair sorularımızı yanıtladı.
"İhraç talebi mektupla ilgili değil Şubat'ta başlatılan disiplin soruşturmasıyla alakalı"
Etimesgut İlçe Başkanı ziyaretinizi eleştiren mektuptan dolayı mı ihraç talebiyle disipline sevk edildi?
Disipline sevk bu mektup olayı olmadan önce Şubat'ta başlatılan bir disiplin soruşturmasıyla alakalı. En son aşamaya gelinmişti. Bir önceki yönetim kurulu toplantısında konu gündeme geldi ve bir sonraki toplantıda sevkle ilgili karar vermek üzere ertelemiştik dosyayı. Bu mektup olayı da tam bu arada gerçekleşti. Üstelik ben ziyareti yapalı iki hafta olmuştu mektubu yayınladığında. İlçe başkanımız o zaman neredeydi? Disipline sevk edileceği ortaya çıkınca böyle bir şey ortaya çıktı. Dolayısıyla disipline sevk olayı ziyarete yönelik mektup yayınlamasıyla ilgili değil, Şubat'ta başlatılan soruşturmanın sonucu.
"Ziyaret genel merkezin bilgisi dahilinde, parti göreviydi"
Peki Yazıcıoğlu'nun ziyareti bireysel bir karar mıydı yoksa parti görevi mi?
Bir parti görevidir. Böyle yerlere çeşitli davetler alır parti. Bu işlerle ilgili de genel başkan yardımcıları görevlendirilir. Ben de müsait oldukça genel başkan yardımcılarının Ankara içindeki etkinliklerine katılırım. O gün de o programa katıldım. Bireysel olarak karar verdiğim bir ziyaret değil. Ama bunu da değil. Ama bunu kaçındığım için söylemiyorum. Yanlış olduğu kanaatinde değilim.
Sonuç olarak genel merkezin ve genel başkanın bilgisi dahilinde mi gerçekleşen bir ziyaretti?
Doğrudur. Ben genel başkan tarafını bilmem. Benim dediğim genel başkan yardımcısı tarafıdır.
"Ziyaret geçmişte yaşanmış suçları övmek ve aklamak değildir"
Tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Elbette bazı hassasiyetler var. Onlara dikkat edilmesi gerekir ama bu tür ziyaretlerin Türkiye'nin bugün içinde olduğu siyasi ortamda anlayışla karşılanması gerekir. Yoksa amaç kimseyi rencide etmek, geçmişte yaşanmış suçları övmek veya aklamak değildir. Onlar ahrette hesabını verecek bu işin failleri. Bir kısmı mahkemelerde verdi, diğerleri de verecektir. Ama bu ziyaret işlenmiş bir suçu aklamak veya onu iyi göstermek anlamında değildir. Böyle değerlendirilmelidir.
"Genel başkan yardımcısı da vardı, onu yazan olmadı"
Alevi kamuoyundan Murtaza Demir'den tepki gelmişti. Onunla görüştünüz mü?
Benden önce genel merkezle görüşmüş. O da biliyor bu işin nasıl gerçekleştiğini. Burada enteresan olan bu anmada bir genel başkan yardımcısı da vardı. Ancak yazan olmadı. Benim üzerime yoğunlaşıldı. Bunun Ankara siyasetinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bir yıl içerisinde Ankara il seçimi yaşandı. Kazananları vardı, kaybedenleri vardı. Biraz da ona yönelik geliyor. Yoksa çok anlamsız.
Sonrasında Kızıldere'de öldürülen Mahir Çayan'ın anmasına katılmışsınız. Onu da eleştirenler oldu.
Ben ilk defa Kızıldere ve Deniz Gezmiş anmasına gitmiyorum ki. Bunlar geleneğimizde olan şeyler.
- Yazıcıoğlu ailesi ziyaretinizden memnun kaldı mı?
Çok temas etmişliğim yok. Mutlaka olumlu bir yansıması olmuştur. Ama kendilerine sormak lazım.
"Yakın çevremden fotoğraf paylaşmam eleştirildi"
Kendi yakın çevrenizden tepki aldınız mı?
Ziyaretten çok fotoğraf paylaşımına eleştiri geldi. "Ziyaret neyse de niye fotoğraf paylaştın" dediler.
"Ziyaret bir politik yakınlaşma değildir"
Muhsin Yazıcıoğlu, beğendiğiniz bir siyasetçi miydi?
Çok farklı kutuplardayız. Siyasetin çok farklı kanatlarında siyaset yapıyoruz, ideolojilerimiz farklı. Onu ziyaret bir politik yakınlaşma değildir. Türkiye çok ciddi tehditlerle karşı karşıya. Ya demokratik parlamenter sisteme dönecek ya da otoriter rejim ile ne zaman biteceği belli olmayan bir sürece girecek. O nedenle demokrasiden yana olan herkesin bir arada olması lazım. Burada sağcı solcu diye kimseyi ayıramayız. Her bir oy önemli. Sayın Yazıcıoğlu ailesi ve kendisini Ocak içerisinde tanımlayan çevrenin iktidardan yana tavır koyan Destici'nin farklı bir tavrı olduğunu biliyoruz. CHP'ye Türkiye'nin birleştirici gücü diyoruz. Bizim yapmaya çalıştığımız budur. Benim yapmaya çalıştığım da budur.
© The Independentturkish