DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha aday olmaması için muhalefete çağrı yaparak, "Böyle pazarlıklara girmeyin, yanlış yapıyorsunuz" dedi. İktidarın değişmesi gerektiğini vurgulayan Babacan, "22 yıl çok uzun bir süre. Hatalar bitmez, sorunlar çözülmez. Artık bu ülkede bir iktidar değişikliği lazım ama ülkeyi yönetenin de değişmesi lazım" ifadesini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Erdoğan'ın "heybesine koyacak turp aradığını" söyleyen Babacan konuşmasında şunları kaydetti:
Sayın Erdoğan'ın heybesinde artık başarı olmadığı için heybesindeki turplara bakmaya çalışıyor. Heybesine koyacak turp arıyor. Oysaki 22 yıllık bir iktidarın heybesinde başarılar olması lazımdı. Eğer 2014'te söz verdiği gibi AK Parti'nin kuruluş akitleşmesinde olduğu gibi Sayın Erdoğan günlük siyasetten çekilseydi ve orada gerçekten parti içi demokrasi ile farklı bir yönetim modeli ortaya çıksaydı, bugün Türkiye 25 bin dolarlık milli gelire ulaşmıştı. Nasıl 10 yılda 3 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolarlık milli gelire çıktıysa ikinci 10 yılda da 12 bin 500'den 25 bin dolara çıkardı. Neden yapmadı çünkü bir süre sonra etrafındaki menfaat şebekesi dediler ki 'Siz giderseniz ülke batar.' Diyemediler ki 'Efendim biz sizin sırtınızdan nemalanıyorduk, siz giderseniz bizim artık nemalanacak, istifade edecek etrafımızda kimse kalmaz ama siz gitmeyin biz batmayalım.' Halbuki 'siz giderseniz biz batarız' diyemediler.
"Menfaat şebekelerine dokunmaya çalıştıkları anda birisi geliyor ellerine vuruyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in çalışmalarının çıkar grupları tarafından engellendiğini öne süren Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Neden korkuyorsunuz? Sayın Cevdet Yılmaz ve Sayın Mehmet Şimşek, gidin Sayın Erdoğan'a ikna edin. 'Efendim asıl israfın büyüğü burada biz 1 liralık deprem konutunu 2 liraya 3 liraya mal ediyoruz. Avrupa Birliği'nin kamu ihale yasasını getirelim, uygulayalım. Bakın, nasıl tasarruf edeceğiz. Devletin harcamaları nasıl düşecek?' Asıl enflasyonla mücadele böyle olacak. Gidin ikna edin Erdoğan'ı. Niye yapamıyorlar? Niye demiyorlar? Çünkü arkadaşlarımızın yetki alanı çok çok sınırlı. Böyle başkalarının menfaatine, o bahsettiğim menfaat şebekelerine dokunmaya çalıştıkları anda birisi geliyor ellerine vuruyor. 'Cıs, çek elini oradan, karışma'. Giremiyorlar oralara. Yoksa ben niyetlerinin iyi olduğunu biliyorum bu her iki arkadaşımızın da. İmkanları olsa bu konularda Türkiye'de işleri düzeltme yolunda teknik çalışmayı yönetebilecek kapasiteleri olduğunu da biliyorum. Ama yapamıyorlar. Yaptırılmıyor.
"Bu ülkede bir iktidar değişikliği lazım"
Cumhuriyet Halk Partisi'nin erken seçim çağrılarını değerlendiren Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Ana muhalefet partisi de büyük bir hata yapıyor, buradan söylemek zorundayım. Pazarlığa giriyorlar, diyorlar ki; 'Eğer 2,5 yıl sonra seçim olursa biz tekrar Sayın Erdoğan'ın adaylığının önünü açarız' diyorlar. 'Getirin Meclis'e, Meclis'te oylayalım. Meclis'te erken seçim kararı alalım ve Erdoğan'ın önünü' açalım diyorlar. Ya siz niye bunu yapıyorsunuz? Niye yanlış bir iş yapıyorsunuz? Niye böylesine temel bir devlet yönetim ilkesini bir pazarlık haline getiriyorsunuz? Kusura bakmasınlar artık 22 yıl çok uzun bir süre. Hatalar bitmez, sorunlar çözülmez. Artık bu ülkede bir iktidar değişikliği lazım ama ülkeyi yönetenin de değişmesi lazım. Çok temel bir kuraldır. Çok temel bir devlet yönetimi ve organizasyon yönetimi ilkesidir bu. Sayın Erdoğan artık bu ülkenin bir dönemine belki olumlu katkılarda bulunan ama daha sonraki döneminde de ülkeyi yönetemeyen bir lider olarak artık bir kenara çekilmelidir. Bu ülkede sadece bir iktidar değişikliği değil, aynı zamanda ülkeyi yöneten kişinin ve kişilerinin de değişmesi gerekir. Yoksa hiçbir sorun çözülmez. Ben buradan bütün muhalefete de çağrı yapıyorum, böyle pazarlıklara girmeyin, yanlış yapıyorsunuz diyorum. Önce Türkiye.
ANKA, Sözcü