Millliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 126 emekli büyükelçinin imza verdiği Montrö anlaşmasına ilişkin bildiriye imza atan Aydın Eski Milletvekili Emekli Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu'nun Devlet Bahçeli'nin talimatıyla disipline sevk edildiğini duyurdu.
Yalçın Twitter'da yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
126 Emekli Büyükelçinin basın yoluyla kamuoyuna açıklanan bildirisinde ismi yer alan partimizin Aydın Eski Milletvekili Emekli Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu, Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak disipline sevk edilmiştir. Kamuoyuna duyurulur.
126 Emekli Büyükelçinin basın yoluyla kamuoyuna açıklanan bildirisinde ismi yer alan partimizin Aydın Eski Milletvekili Emekli Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu, Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak disipline sevk edilmiştir.
— E. Semih Yalçın (@E_SemihYalcin) April 5, 2021
Kamuoyuna duyurulur.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Mutlak egemenlik" vurgusu
126 emekli büyükelçi Kanal İstanbul projesiyle ilgili olarak yaptıkları açıklamada, Kanal İstanbul projesinin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni tartışmaya açacağını belirterek, " Atatürk Türkiye'sinin, Lozan Antlaşması'ndan sonra en büyük diplomasi başarısı olan Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması ise Türkiye'nin İstanbul-Çanakkale Boğazları ile Marmara Denizi üzerindeki mutlak egemenliğinin kaybedilmesine yol açar. Montrö, Türkiye Cumhuriyeti'nin, ülkenin askerden arındırılmış, uluslararası yönetime ve denetime bırakılmış son parçası üzerinde mutlak egemenliğini tescil eden belgedir" ifadelerini kullanmıştı.
"ABD'nin Montrö'yü tartışmaya açmak amacına hizmet edecektir"
Emekli büyükelçilerin bildirisinde şu ifadeler yer almıştı:
Montrö, Boğazlar üzerinde yüzyıllar süren ve Osmanlı Devleti'nin ortadan kalkmasına varan tarihi sürecin tekrarlanmasını önleyecek dayanağımız, kozumuzdur. Montrö, Türkiye'nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir.
Montrö, Rusya'nın da güvenliğinin temel bir belgesidir. Rusya, 1936'nın koşullarında, zamanın Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa ve Dünya siyasetindeki konumu, ağırlığı ve güvenilirliği nedeniyle güvenliğini Türkiye'nin ihtiyarına ve kararına bırakabilmiştir. Ancak, Sözleşme'nin imzasını takiben, Boğazlarda daha fazla söz sahibi olabilmek için Türkiye'yi ikili bir yardımlaşma anlaşması yapmaya zorlamak istemiştir.
Atatürk, İnönü ve Tevfik Rüştü Aras, Montrö varken başka anlaşmaya gerek olmadığı ve Montrö'yü tartışmaya açmanın, Türkiye'ye kazandıklarını kaybettireceği düşüncesi ile bunu kabul etmemişlerdir. Rusya Boğazlar üzerindeki iddia ve beklentilerinden bugün de vazgeçmemiştir.
Montrö Sözleşmesi'ne taraf olmayan ve Sözleşme'yi Karadeniz'e dilediği gibi çıkmasının önünde engel olarak gören müttefikimiz ABD, yıllardır Montrö'yü ortadan kaldırmaya veya kendisinin de taraf olacağı yeni bir sözleşme yapılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Kanal İstanbul ve ÇED Raporu'nda sözü edilen Çanakkale Kanalı, ABD'nin Montrö'yü tartışmaya açmak amacına hizmet edecektir.
Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılması, Türkiye'ye bütün bu kazanımlarını kaybettirebilecek yaşamsal bir egemenlik ve güvenlik, kısacası gerçek bir beka sorununa yol açacaktır. Türkiye Cumhuriyeti üzerinde çeşitli emelleri olan devletlerin çıkarına hizmet edecek olan Kanal İstanbul'dan vazgeçilmelidir.
Independent Türkçe